sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

VEHBE ZUHAYLİ’NİN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 111. VE 113. AYETLER

VEHBE ZUHAYLİ’NİN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 111. VE 113. AYETLER
02.02.2025
6
A+
A-

Yahudi Ve Hrıstıyanların Birbirleri Hakkındaki Kanaatleri

 

111-  “Yahudi veya Hiristiyan olandan lau^koaı asla cennete girmez” dediler. Bu onların kuruntularıdır. De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz delilini­zi getirin”

112- Hayır (dedikleri gibi değil), kim ihsan edici olarak yüzünü Allah’a tes­lim ederse, işte ona Rabbi katında ecri vardır. Onlar için hiç bir korku yok­tur, onlar üzülmezler de.

113- Yahudiler: “Hristiyanlar bir şeye sahip değildir.” dediler. Hristiyanlar da: “Yahudiler bir şeye sahip değildir.” dediler. Halbuki hepsi kitabı okurlar. Bilmeyenler de tıpkı onların söyledik­leri gibi söylediler. Allah anlaşmazlığa düştükleri bu konuda kıyamet günün­de aralarında hüküm verecektir.

 

Nüzul Sebebi

 

  1. ayet-i kerime, Medine Yahudileri ile Necran Hristiyanları hakkında inmiştir. Şöyle ki, Necran heyeti Resulullah (s.a.s.)’ın huzuruna geldiğinde Ya­hudi alimleri de onların yanma geldi. Birbirleriyle tartıştılar: Yahudiler: “Siz din hususunda söz edilmeye değer bir şeye sahip değilsiniz” dediler. Hz. İsa’ya ve İncil’e karşı kâfir oldular. Hristiyanlar da onlara: “Siz de din hususunda bir şeye sahip değilsiniz deyip Hz. Musa’ya ve Tevrat’a karşı kâfir oldular. Bunun üzerine Yüce Allah bu ayet-i kerimeyi indirdi, [1][94]

 

Açıklaması

 

Kitap Ehli’nin Kur”ân-ı Kerim’e ve Muhammed (s.a.)’e iman etmeyişleri so­nucunda pek çok sapıklıklar, dağınıklıklar ve parçalanmalar ortaya çıkmıştır. Yahudiler Hristiyanlardan da daha kötü bir durumdadırlar. Onların iki hali söz konusudur: Evvela kendilerinden başkalarını saptırmak, onları sapıklıkla nitelemek, buna karşılık kendilerinin Allah’ın seçilmiş kavmi olduklarını ve peygamberlerin kendilerine münhasır olduğunu iddia etmek; ikinci olarak Ya­hudilerin Hristiyanları sapık görmeleri, Hristiyanların da Yahudileri sapık görmeleri halidir. Halbuki Tevrat Hristiyanların şeriatıdır. İncil Tevrat’ın ta-mamlayıcısıdır.

Ayet-i kerimenin manası şudur: Yahudiler “Cennete Yahudi olanların dı­şında kimse giremeyecektir.” derken, Hristiyanlar da: “Cennete Hristiyanların dışında kimse girmeyecektir.” demiştir. Onların her biri ötekinin kâfir olduğu­nu ileri sürmektedir. Bunlar ise onların temelsiz, faydasız, batıl temennilerin­den ibarettir. “Eğer öyle değil ise, ey Yahudi ve Hristiyanlar! Doğru söyleyen kimseler iseniz, bu iddialarınızın delilini getiriniz.” Bu buyruğun zahiren ifade ettiği anlam iddianın doğruluğuna delil getirmeyi istemek ise de, örfen bu, id­diayı yalanlamak anlamınadır. Çünkü onların bu iddialarına gösterecekleri bir delilleri yoktur. Bu da bir delil bulunmaksızın hiçbir iddianın kabul olunmaya­cağına bir işarettir.

Daha sonra Yüce Allah, “hayır! (belâ)” kelimesi ile onların iddialarını red­detmektedir. Bu, daha önceki bir nefyi (olumsuz ifadeyi) reddetmek için kulla­nılan bir ifadedir ve onların iddialarını reddetmektedir. Çünkü cennete girecek olanlar Yahudi ve Hristiyanlar arasından olmayacaktır. Bunlar Allah’a itaatla boyun eğen, amelini halis olarak Allah’a yapan, ibadetinde ve itikadında ihsan edici olan herkestir. İşte bu gibi kimseler için rableri katında ecirler vardır. On­lar korkmazlar, ahirette üzülmezler. Putlara, heykellere tapmanlar ise böyle değildir. Onlar gelecekten endişe içerisindedirler, başlarına gelecek olanlardan dolayı da üzüleceklerdir.

Ayet-i kerime tek başına imanın yeterli olmadığını, aksine amelin de ihsan ile yapılmasının kaçınılmaz olduğunu göstermektedir. İman ile birlikte salih amelin de söz konusu edilmesi Kur”ân-ı Kerim’deki anlatım yollarından birisi­dir. Meselâ Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Erkek veya kadın kim mümin olarak salih amellerden işlerse işte onlar cennete girerler ve hurma çekirdeğinin çukurcuğu kadar haksızlığa uğratılmazlar” (Nisa: 4/124); “Kim mümin olduğu halde salih amel işlerse, onun sa’yi karşılıksız bırakılmaz” (Enbiya: 21/94).

Kitap Ehli arasındaki tartışma ve anlaşmazlık ileri derecelere ulaşmıştır. Onlar az önce geçen iddialarda bulunmakla da kalmazlar. Yahudiler: “Hristi-yanlar din adına söz edilmeye değer bir şeye sahip değildirler.” diyerek Tev­rat’ın müjdelediği Mesih’e iman etmemekte ve Mesih’in henüz daha gelmediği­ni iddia edip ortaya çıktığında tekrar hükümdarlığı İsrail halkına geri vermesi­ni beklemektedirler. Hristiyanlar da buna karşılık, Yahudiler doğru din adına herhangi bir şeye sahip değildirler, diyerek Mesih’in Yahudilerin şeriatını ta­mamlayacağını inkâr ettiler.

Onlar kitap sahibi oldukları, kitabı okudukları, ona iman ettikleri halde bu sözleri söylediler. Tevrat Hz. Musa’dan sonra kendilerinden gelecek bir ra-sulün müjdesini vermektedir. İncil de, “Mesih, Musa’nın İsa’nın şeriatını ta­mamlamak üzere gelmiştir, onu nakzetmek üzere değil.” demektedir. Eğer Ya­hudiler Tevrat’a, Hristiyanlar da İncil’e gerçekten iman ediyorlar ise, böyle bir söz hiç bir şekilde söylememeliydiler. Çünkü Allah tarafından indirilen her bir kitap kendisinden önceki kitabı doğrulayıcı, kendisinden sonra geleni müjdele-yici olarak gelmiştir ve her birisi belli bir zaman dilimi içinde bir şeriattır. Yani onların tuttukları din birdir. Her birisi dininin bir kısmını terketmiştir. Halbu­ki onların her birisinin kabul ettiği kitap, bizzat kendi aleyhine bir delildir.

Onlar bu tavırlarıyla aslında iman etmemiş sayılırlar. Ellerinde semavi bir kitap bulunmadığından dolayı, hiçbir şey bilmeyen puta tapıcı müşrikler de Kitap Ehli’nin dedikleri gibi her bir din hakkında: “Siz de hiçbir şeye sahip de­ğilsiniz” dediler. Allah ise, asla haksızlık, zerre kadar zulüm bulunmayan adil hükmü ile kıyamet gününde hepsi arasmda hükmünü verecektir. O hak ya da batıl olsun, her bir kesimin nasıl bir yol izlediğini çok iyi bilendir. Batıl yolda gidenleri cezalandıracaktır. Cennet ise ibadetini yalnızca Allah’a ihlâsla yapan, O’na itaatle boyun eğen, kendisini ihlâsla rabine teslim eden, O’na hiçbir şeyi şirk koşmaksızın emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınan kimseler içindir. [2][95]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.