BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah cc’a mahsustur. Salat ve Selam kendisine uyulmadığı müddetçe kurtuluşun asla mümkün olmadığı HATEMÜ’L ENBİYA olan HZ. MUHAMMED (SAV)’e âline ,ashabına ve ona ittiba eden şeksiz ve şüphesiz müminlerin üzerine olsun
Kulis dendiğinde ilk akla gelen bir tiyatro kavramı oluşudur. Bir gösterinin perde arkası , sahneye çıkmadan önce özel hazırlık yapılan yer kulis adını alır. Ancak bu kelimenin İslamda da bir karşılığı vardır ve bizi ilgilendirenin de bu olması lazımdır. O halde ilk önce Necvâ kelimesinden bahsetmek gerekir;
-Lügatte isim veya mastar olup iki kişi arasında gizlice konuşmak, fısıldaşmak, gizli düşünmek,gizemli ve yüksek tepe anlamındaki “necve” den gelmektedir. (Ragıb el İsfehani)
“Necva” bir sırrı başkasına iletmek demektir.
Kuranı Kerim’de daha ziyade gizli konuşmak ve gizli toplantı olarak kullanılmıştır;
“Seni dinledikleri zaman neye kulak verdiklerini ve gizli toplantılarında zalimlerin ‘siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz’ dediklerini biz çok iyi biliriz.” (İsra 47)
“Kalpleri eğlencededir. O zulmedenler aralarındaki şu konuşmayı gizlediler.” (Enbiya 3)
Aynı zamanda Yahudi ve münafıkların da kendi aralarında gizli konuşma ve toplantı yaptıkları Mücadele 7-8 ayetlerinde geçmektedir. (Bknz) Zemahşeri, Keşşaf’ında bu ayet için münafıklar ve Yahudilerin kendi aralarında gizlice konuştuklarını, müminleri gördükleri zaman kaş ve gözleri ile onları işaret ederek kin ve nefretlerini ortaya koyduklarını kaydeder. Aynı zamanda yahudi ve münafıkların karakterlerindeki benzerlikleri de ortaya koyar.
Yasaklanan necvâ olduğu gibi teşvik edileni de vardır. Hayırlı manada kullanıldığında İslam toplumu için istenen gidişat elde edilecek fakat tam tersi olduğunda da fitne ve fesat alıp başını gidecek, İslam toplumunun huzuru tehdit altında olacaktır.
Kabul edilen ve teşvik edilen necva ancak takva, maruf, hayır ve barışı sağlama amacı taşıyandır.
“Ey inananlar, kendi aranızda gizli konuştuğunuz zaman günah, düşmanlık ve Peygamber’e karşı çıkma hakkında konuşmayın. İyilik ve takva üzerinde konuşun, huzuruna toplanacağınız Allah’tan korkun.” (Mücadele 9)
Necva kavramı övülen ve yerilen kısmıyla toplumu ilgilendirmektedir. Dolayısıyla bu kavram için şunları söyleyebiliriz;
Övülen kısmıyla ; Ferd ve toplumun hayrına iyi işler yapmak, fesat karıştırma niyeti olmadan toplumun yararına maruf olan faaliyetler ortaya koymak ve işbirliği sağlamak. Zaten Kuran’da izin verilen, teşvik edilen yönü de budur.
“Erkek olsun, kadın olsun, inanıp da iyi işlerde bulunanlar, cennete girerler ve kıl kadar bile zulüm görmezler, hakları zayi olmaz.” (Nisa 124)
Yerilen kısmıyla ise ; kötü ve şer tohumlarının atılmasına sebep olduğunu söyleyebiliriz. İslam Toplumun düzenli bir şekilde yürümesi şer tohumlarının bertaraf edilmesine bağlıdır. Bu gizli toplantı hak, adalet, maruf ekseninde dönüyorsa Allah katında makbuldür. Şayet bu gizli toplantı şerri yaymak, fitne sokmak, kafa karıştırmak, hile tuzak hazırlamak gibi şeyler ekseninde dönüyorsa bu Allah’a ve O’nun Dinine harp ilan eden tutarsız ve maksatlı davranışlardır.
Gizli konuşmalar ferdi hislerin ortaya çıkmasına sebep olur. Toplumsal alanda ise anarşiye ve su’i zana sebep olur. Necvâ özellikle müşriklerin, yahudilerin ve münafıkların İslama ve Müslümanlara karşı kullandıkları hileli bir silahtır.
“Onlar hileli bir düzen kurdu , biz de onların hilesine karşı farkında olmadıkları bir düzen kurduk.” (Neml 50)
Salih bir toplumda, samimi birkaç insanın bir araya gelerek hususi mahiyette konuşmasından kimse rahatsız olmaz; çünkü, Allah’tan korkan kimselerin şer üzere ittifak edeceklerinden endişe duyulmaz. Fakat, şeytan gizli gizli konuşanları, hayırda necvâ yapıyor olma düşüncesiyle bir araya gelenleri zamanla aldatarak, onları “takva” çizgisinden uzaklaştırmak suretiyle gıybet ve tenkitlere sürükleyebilir.
Bu fiil (gizli konuşmalar) Necvâ , ıslah taşımayan, bir amaca yönelik yapılan özel çalışmalar, kitleler oluşturmak ise kulistir. Kulis ve necva birbirinden ayrı değildir. Kulis necvâsız , necvâda şeytansız olmaz .
“Şüphesiz ‘gizli toplantıların fısıldaşmaları’ (kulis), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dendir. Oysa Allah’ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.” (Mücadele 10)
*Seyyid KUTUB (Allah ondan razı olsun) Kulis ve bunu yapmayı ahlak edinenler için şöyle diyor ;
“Karnından konuşan insanların (uydurarak söylemek) sahne performansını ciddiye almak vakit kaybıdır. Bir usul ve üslup dairesinde düşüncelerini ifade etme cesareti gösteremeyenler kendilerini kulis yaparak tatmin ederler””
-SELAM VE DUA İLE-