TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA ENFAL SURESİ 46. VE 50. AYETLER

46- Allaha ve Resulüne itaat edin, Birbirinizlc çekişmeyin. Yoksa başarısızlığa düşersiniz ve kuvvetiniz gider. Sabredin. Şüphesiz ki Allah, sabredenlerle beraberdir.
Allah Teala, müminlere, savaşırken de Allaha ve Resulüne itaat etmelerini, emirlerine uyup, yasaklarından kaçınmalarını emretmekte böylece Allah’ın, kendilerine yardım etmesini hak edeceklerini beyan etmektedir. Ayrıca Allah Teala müminlere, birbirlerine kenetlenmeleri gereken savaş halinde ihtilafa düşmemelerini, aksi takdirde birlik ve beraberliklerinin zedelenerek güçlerinin gideceğini, dolayısıyle sabretmeleri görektiğini, zira Allahın, sabredenlerle beraber olacağını bildirmektedir[1][68]
47- Sakın, memleketlerinden böbürlenerek, insanlara gösteriş yaparak çıkan ve başkalarını Allahın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Allah, onların yaptıklarını ilmiyle çepeçevre kuşatmıştır.
Ey iman edenler, sizler, evlerinizden, böbürlenerek, insanlara gösteriş yaparak savaşa çıkan ve insanların İslama girmelerine engel olan kâfir Kureyş orduları gibi davranmayın. Allah, onlann yaptıkları her şeyi çepeçevre kuşatmıştır. Ve kendilerini ona göre cezalandıracaktır.
Âyet-i kerime, Bedir savaşında, Resulullah ve müminlele savaşmak için şımarık bir şekilde yola çıkan Kureyş kafirlerine ve Ebu Cehilin şu sözlerine işaret etmektedir: “Müşriklerden bazıları “Şamdan gelen kervan, müslüman-lann saldırısına uğramadan sağ selim Mekke’ye ulaştı artık geri dönelim.” demişler Ebu Cehil ise bu teklife şöyle karşılık vermiştir. “Vallahi Bedir’e gidip orada içki içip, develeri keserek yemedikçe, cariyeleri oynatıp eğlenmedikçe, Arapların, bizim bu halimizi duyarak bizden çekinmeye devam etmelerini sağlamadıkça geri dönmeyeceğiz.” [2][69]
48- O zaman şeytan, onların yaptıklarım kendilerine güzel göstermiş “Bu gün insanlardan sizi yenecek hiçbir kimse yoktur. Ben de mutlaka si-. n yanınızdayım.” demişti, İki topluluk birbirine görününce de geri dönüp “Ben, sizden uzağım. Ben, sizin görmediğiniz şeyleri görüyorum. Ben, Al-lahtan korkuyorum. Allanın cezası pek şiddetlidir.” demişti.
Ey müminler, o zamanı hatırlayın ki. şeytan, kâfirlere, Allah’ın Resulü ve müminlere karşı savaşmalarını süslü göstermiş ve onlara şöyle demişti: “Bu gün, insanlardan kimse size galip gelecek değildir. Müsterih olun, sevinin. Şüp-^’siz ki ben de sizin yardımcınızı m. Onlara engel olurum. Muhammed’den ve arkadaşlarından korkmayın.”
Fakat ne zaman ki Allah erleriyle Şeytanın güruhu karşılaştı, birbirlerini gördüler. Şeytan, gerisin geri dönüp kaçıverdi. Bu defa da müşriklere şöyle demeye başladı. “Ben, size yardımcı olabilirim.” diye verdiğim sözden caydım. Zira ben, sizin görmediğiniz şeyleri görüyorum. Müslümanlara yardım etmek için gökten Melekler iniyor. Siz, bunu görmüyorsunuz. Aynca ben, Allah’ın cezalandırmasından korkuyorum. Zira, Allah’ın, kendisine karşı gelenlere verdiği ceza pek şiddetlidir.”
Abdullah b.Abbas diyor ki: “Bedir savaşının yapıldığı gün İblis, şeytanlardan oluşan bir ordunun içinde, elinde sancak bulunduğu halde Müdlic oğullarından şair, Süraka b. Mâlik’in şeklinde çıkıp geldi ve müşriklere dedi ki: “Bugün insanlardan sizi yenecek hiçbir kimse yoktur. Ben de mutlaka sizin yanınızdayım.” dedi. İnsanlar, savaş için mevzilenince Resulullah, bir avuç toprak alıp onu müşriklerin yüzüne serpti. Onlar da gerisin geri dönüp kaçmaya başladılar. Bu sırada Cebrail îblis’e geldi. İblis onu görünce elini, müşriklerden birinin eline vermiş durmaktayken elini çekip aldı. Kendisi ve taraftarları gerisin geri kaçmaya başladılar. Elini tutan adam ona: “Ey Süraka, sen bizim yanımızda olacağını söylüyordun” dedi. İblis’te dedi ki: “Ben sizin görmediğiniz şeyleri görüyorum. Ben Allah’tan korkuyorum. Zira Allah, cezalandırması şiddetli olandır.”
Bu hususta Talha b. Ubeydullah diyor ki: s
“Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Şeytan hiçbir gün Arefe günündekinden dah azelil daha tardedilmiş, daha hakir ve daha öfkeli görülmemiştir. Bu da onun Allanın rahmetinin indiğini ve Allanın, büyük günahların cezasından vaz geçtiğini görmesindendir. Ancak ona Bedir gününde gösterilen bundan müstesnadır.” Denildi ki: “Ey Allanın Resulü, o Bedir günü ne gördü? Resulullah buyur du ki: “Dikkat edin, o Cebrailı gördü, Cebrail, melekleri mevzii end iriyordu. [3][70]
49- Yine o zaman münafıklar ve kalblcrindc hastalık bulunanlar, müminler için “Bunları dinleri aldattı.” diyorlardı. Kim, Allah’a güvenip tevekkül ederse bilsin ki Allah, her şeye galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Yine o zaman münafıklar ve kalblerinde İslâm dininde şüphe etine hastalığı bulunan kimseler, Müslümanlar aleyhine “Bunları dinleri aldattı da, kendi sayılarının az, düşmanlarının ise çok olmasına rağmen savaşa giriştiler.” demişlerdi. Halbuki önemli olan sayı değildir, İman gücüdür. Zira, kim Allaha tevekkül eder ve ona güvenirse şüphesiz ki Allah, onu muhafaza eder ve ona yardım eder. Allah, he şeye galiptir ve hüküm ve hikmet sahibidir.
Müminlere “Bunları dinleri aldattı” diyen insanlar, münafıklar, bir de Mekkeli müşriklerden, müslüman olup ta henüz İslam, kalblerinde karar kılmamış olan kimselerdir. Bunlar, müşriklerle birlikte Bedir savaşına katılmışlar, müslümanların sayılarının az olduğunu görünce de “Bunları dinleri aldattı.” demişlerdir. Bu hususta Mücahid diyor ki: “Bu sözü söyleyen, Kureyş’ten bir topluluktur. Bunlar da Kays b. Velid b. Muğire, Ebu Kays b. Fâkih b. Muğire, Haris b. Zem’a, Ali b. Ümeyye b. Halef,”Âsi b. Münebbih b. Haccac’dır. Bunlar, Mekke’den Kureyş’lilerle birlikte tereddüt halinde çıkıp geldiler. O tereddütlü halleri, bunları yavaşlatıyordu. Fakat bunlar, Resulullah’ın sahabilerinin sayılarının azlığına ve düşmanlarının sayılarının da çokluğuna rağmen bunu yapmaya gelmişler” dediler. [4][71]
50- Melekler: “Tadın azabı” diyerek kâfirlerin yüzlerine ve arkalarına vurarak canlarını alırken bir gorseydin.
Abdullah b. Abbas diyor ki: “Bedir savaşında müşrikler Müslümanlara hücum ettiklerinde, Melekler onların yüzlerine, geri döndüklerinde kıçlarına kılıçlarla vuruyorlardı.” [5][72]