BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

ŞEYTANIN İNSANLAR İÇİN KURDUĞU TUZAKLAR

Hamd Alemlerin rabbi Allah (c.c)’ya, salât ve selam müminlerin örneği ve önderi Hz. Muhammed (s.a.v)’e olsun inşallah.

Aslında Allahın ve müminlerin düşmanı olan şeytanın tuzaklarından birisi insan oğlunu aldatmasıdır. Şöyle ki: insana zararlı olan bir şeyi veya işi, ona faydalı imiş gibi teşvik ve telkin eder ve insanı oraya doğru sürükler. Sonra da durur, insanın felaketine gülüp, keyiflenir. Ona, hırsızlık, zina, adam öldürme gibi nice günahları işlemesi için bütün gücüyle dürtü ve teşviklerde bulunur, onu böyle günahlı ve felaketli yollara sürer, sonra da onun akıbetine sevinir. Bu hususu biz yüce Rabbimiz (c.c)’nun kitabından öğrenmiş bulunuyoruz.

وَاِذْ زَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ اَعْمَالَهُمْ وَقَالَ لَا غَالِبَ لَكُمُ الْيَوْمَ مِنَ النَّاسِوَاِنّ۪ي جَارٌ لَكُمْۚ فَلَمَّا تَرَٓاءَتِ الْفِئَتَانِ نَكَصَ عَلٰى عَقِبَيْهِ وَقَالَ اِنّ۪يبَر۪ٓيءٌ مِنْكُمْ اِنّ۪ٓي اَرٰى مَا لَا تَرَوْنَ اِنّ۪ٓي اَخَافُ اللّٰهَۜ وَاللّٰهُ شَد۪يدُ الْعِقَابِ۟

“O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: ‘Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım’ demişti. Ne zaman ki, iki topluluk birbirini görür oldu (karşılaştı) o, iki topuğu üstünde geri döndü ve: ‘Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah’tan da korkuyorum’ dedi. Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.”      (Enfal Suresi 48.Ayet)

Bilindiği gibi şeytan bedir harbi sırasında müşriklere Süraka b. Malik suretinde görünmüş, onlara hitaben: “Gidin savaşın! Ben sizinle beraberim, çoluk çocuğunuza gelecek zarar ve felaketlere karşı göğüs gerer, size kefil olurum!” diyerek onları şişirip aldatmıştı. Allah’ın askerleri olan meleklerin Resulullah efendimize ve O’nun ordusuna yardım için indiklerini görünce de, kaçıp onları yalnız bırakmıştır. Resulullah (s.a.v)’in şairi Hasan, bir şiirinde bu hususu dile getirmiştir.

Şeytan, kadınla zina etmek üzere aldattığı Rahib’e yaptığı da bunun bir misalidir. Önce kadına zina etmesi, sonra onu ve çocuğunu öldürmesi için iyice kandıran şeytan, sonra kadının akrabasını Rahib’in üzerine salarak Rahibi ölüme terk etmiş, ölümü sırasında da kendisini kurtaracağı vaadiyle kendisine secde etmesini emretmiş, sonra da bırakıp kaçmıştır. Önce günah işletmesi yetmiyormuş gibi, son nefesini de kafir olarak vermesini sağlamış, sonra orayı terk etmiştir. İşte onun cibilliyeti ve işi budur, böyledir. Olayla ilgili olarak nazil olan ayette şöyle buyurulmuştur:

كَمَثَلِ الشَّيْطَانِ اِذْ قَالَ لِلْاِنْسَانِ اكْفُرْۚ فَلَمَّا كَفَرَ قَالَ اِنّ۪ي بَر۪ٓيءٌ مِنْكَاِنّ۪ٓي اَخَافُ اللّٰهَ رَبَّ الْعَالَم۪ينَ

“Şeytanın durumu gibi; çünkü insana ‘İnkâr et’ dedi, inkâr edince de: ‘Gerçek şu ki, ben senden uzağım. Doğrusu ben, alemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım’ dedi.”

(Haşr Suresi 16.Ayet)

Ayetin sevk ediliş ve iniş sebebi her ne kadar hususi ise de, ifade ettiği ana umumidir. Yani şeytan, kendisi dart edinip hile ve desiselerine aldanan bütün insanlara böyle yapar. onları günah ve küfüre sürüklemeye çalışır, bunu temin için tuzaklar kurar. En sonunda da bütün dart ve evliyasından uzaklaşır, “ben sizin hepinizden uzağım” der çıkar. Nitekim ahirette de, bütün dostluk ve düşmanlıklarının esas mahiyeti meydana çıkınca, kendi avanelerine böyle söyleyeceğini de Kur’an-ı Kerim haber vermektedir.

“…Ben sizin beni Allah’a ortak koşmanızı önceden de tanımamıştım zaten.” (İbrahim Suresi 22.Ayet)

Rabbim şeytanın dislerine karşı uyanık olan kullarından eylesin…

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN