sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

DÜŞMANINI TANI

A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

DÜŞMANINI TANI!

Gerçekten Hamd Allah (c.c)’a mahsustur. O’na Hamd ederiz ve O’ndan yardım dileriz. Mağfireti O’ndan ister, doğru yola iletilmemizi O’ndan bekleriz. Nefislerimizin kötülüklerinden ve amellerimizin fenalıklarından Allah’a sığınırız. Allah (c.c kimi hidayette kılmış ise, o gerçekten hidayete erişmiştir. Kimi de dalâlette ve sapıklıkta kılmış ise, artık o kendisi için bir dost ve yol gösteren bulamaz. Şehadet ederim ki, Allah’tan başka bir tek ilah yoktur ve O’nun eşi ve benzeri de yoktur. Yine şehadet ederim ki, Hz. Muhammed (s.a.v) Allah’ın kulu ve Resulüdür. Salât ve selam O’na, Ehli Beytine, ashabına ve O’nun yolunu izleyenlere ve onun gösterdiği çizgide yürüyenlere olsun.

Adamın biri Hasan-ül Basri’ye «Şeytan uyur mu» diye sorar. Hasan da gülümseyerek; «O uyusaydı, biz rahat ederdik» diye cevap verir.

Demek ki, mü’min için şeytandan kurtuluş yoktur. Fakat ona karşı koymak, gücünü azaltmak mümkündür.

Peygamber’imiz (S.A.V.) buyuruyor ki:

«— İçinizden biri yolculukta devesini nasıl halsiz düşürürse, mü’min de şeytanını öyle bıktırıp halsiz düşürür.»

İbni Mesud buyurur ki;

«Mü’minin şeytanı halsiz ve perişandır.»

Kays İbni Haccâc buyurur ki;

«Şeytanım bana dedi ki; «Sana geldiğim zaman kurbanlık hayvan gibi idim, simdi serçe gibiyim.»

«Neden?» diye sordum; bana; «Her ân Allah’in (C.C.) adini anarak beni eritiyorsun!» diye cevap verdi.»

Demek ki, takva ehline göre, şeytanın gireceği kapıları kapamak veya onun yolunu gözetleyip zararından korunmak zor degildir. Burada görünen kapıları ve günaha sürükleyen açık yolları kasdediyorum. Onlar yalnız onun dolambaçli yollarında tuzağa düşebilirler Çünkü bu yolları görüp gözetip koruyamayabilirler.

Zira kalbe varan yollar içinde şeytana ait olanlar bir çok olduğu halde, meleklere ait olan, yalnız bir tanedir. O tek kapıyı diğer kapılardan ayırdetmek zordur. İnsan bu durumda, karanlık gecede yönü belirsiz bir çok yolun başında kalan bir çöl yolcusu gibidir. Yolunu seçebilmek için basiret gözüne ve aydınlatıcı güneşin doğuşuna muhtaçtır.

Burada basiret gözü, takva ile erinmiş kalb, aydınlatıcı güneş de yolun doğrusunu seçmede kendisine rehber olacak olan Allah’in Kitabı ile Rasulullah ‘ın Sünneti’ne dayanan bilgidir. Yoksa önündeki yollar çok ve belirsizdir.

Abdullah İbni Mesud buyurur ki.

«Peygamber’imiz bir gün yere bir çizgi çizdi ve bu Allah’a varan yoldur» dedi. Arkasından o ana çizginin sağından ve solundan geçen bir kaç çizgi daha çizdi ve «Bunlar da çeşitli yollardır, her birinin başında birer şeytan vardır ve kendi yoluna çağırır.» diyerek su âyeti okudu:

“Bu benim dosdoğru yolumdur. Bu ana yolu tutun. Çeşitli yan yollara girmeyiniz ki, bu tutum, sizi O’nun ana yolundan ayrı düşürmesin. Allâh, kötülüklerden sakınasınız diye bunları size emretti.” (Enam – 153)

Biz şeytanın belirsiz yollarına örnek olarak iste açık bir misâl verdik, günah islemekten kaçman, nefsi arzularına hâkim olan âlim ve abidleri aldatmak için kullandığı yol budur. Simdi de herkesçe malum olan açık yollarından bir örnek verelim. Bu yola insan mecbur kalmadıkça sulük etmez, örnek şudur; Peygamberimiz (s.a.v) ‘den rivayet edildiğine göre buyurmuştur ki:

«İsrailoğullarında bir kesis vardi. Şeytan bir kıza kastederek onun gırtlağını sıktı. Ailesine de kızlarını ancak söz konusu kesisin tedavi edebileceğini telkin etti.

Bunun üzerine kızlarını kesise getirdiler. Adam önce kızı tedavi etmek istemedi ise de aşırı ısrarlar karşısında razı oldu. Kız, tedavi için yanında kalırken şeytan kesise sokularak ırzına geçmesi için adamı kışkırttı. Kışkırtmalar sonunda kesis, kızın ırzına geçti ve kızı gebe bıraktı.

Bunun üzerine şeytan «Simdi ailesi gelecek, rezil olacaksın. Onu öldür. Sorarlarsa, (öldü) dersin» diye içine vesvese saldı. Kesis de şeytana uyarak kızı öldürüp gömdü.

Arkasından şeytan kızın ailesine koştu, kesisin onu gebe bıraktıktan sonra öldürüp gömdüğünü gammazladı. Ailesi kesise kızlarını sorunca «öldü» dedi.
Bunun üzerine kızın ailesi, kızlarına karşılık kesisi öldürmeye karar verdiler. Bu arada yine şeytan ona sokuldu. «Kızın gırtlağını sıkan da, ailesini senin üzerine kışkırtan da benim. Benim sözüme uy ki, kurtulasın. Seni onların elinden yalnız ben kurtarabilirim* dedi.

Kesis. «Ne yapmamı istiyorsun» dedi. Şeytan “bana iki kere secde edeceksin” dedi. Kesis de şeytana iki kere secde etti. Bunun üzerine şeytan, ona «Seninle artık hiç bir isim kalmadı» diyerek ortadan kayboldu.

İşte Allah (c.c) bu babda şöyle buyuruyor:

“Yahudileri müslümanlar ile savaşmaya kışkırtan münafıkların durumu, şeytanın tutumu gibidir. Hani insana «Kâfir ol» demiş. İnsan da kâfir olunca «Ben, senden beriyim. (Uzağım) Ben Alemlerin Rabb’i olan Allah’dan korkarım» demiştir.” (Haşr – 16)

Söylendiğine göre, şeytan. Imâm-i Şafii’ye «Beni dilediği gibi yaratıp dilediği yolda kullanan ve sonra da dilerse cennete, dilerse cehenneme koyacak olan Allah hakkında ne dersin, bu davranışında adil midir, yoksa zâlim midir?» diye sorar.

Imâm-i Şafii onun bu sözü hakkında düşünür, sonra şu cevabi verir.

«Hey mel’un! Senin arzuna göre seni yarattı ise sana muhakkak zulmetmiştir. Eğer seni kendi irâdesi gereğince yarattı ise O. davranışlarında sana karşı mesül degildir. Davranışlarından mesül olanlar, insanlardır.»

Bu cevap karşısında şeytan perişan olup neredeyse yerin dibine geçer. Arkasından Şafii’ ye vallahi «Ben bu soru ile, yetmiş bin abidi , kulluk mertebesinden çıkarak zındıklar hanesine döndürdüm» diye cevap verir.

Yine söylendiğine göre, şeytan bir gün Hz. İsa’ya (A.S) görünerek O’na «Lâ ilâhe illâllah de» diye teklif eder.

Hz. İsâ (A.S.) ona «Doğru sözdür, fakat onu senin demenle söylemem» diye karşılık verir.

Çünkü onun Kötülük yolundaki hesapsız tuzakları gibi iyilik yolunda görünen tuzakları da vardır. Allah’ın korudukları müstesna, bir çok abidi zahidi, zengini ve çeşitli zümreye mensub kimseyi bu yoldan helake sürükler.

Allah’ım! Bizi onun tuzaklarından koru da hidâyet üzere iken sana kavuşabilelim.   (Amin)

 

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN..

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.