sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA TEVBE SURESİ 96. VE 100. AYETLER

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA TEVBE SURESİ 96. VE 100. AYETLER
17.04.2025
7
A+
A-

96- Kendilerinden razı olmanız için size yemin cdcrlcr.Siz onlardan razı olasınız da şüphesiz ki Allah, fûsıklar güruhundan razı olmaz.

Onlar, sizin gönlünüzü almak için yemin ederler. Sizin gönlünüz onlar­dan hoşnut olsa bile, Allah onlardan razı olmaz. O halde Allanın kendilerinden razı olmadığı kişilerden siz de razı olmayın, onlarla münasebette bulunmayın. [1][146]

 

97- Bedeviler, inkâr ve iki yüzlülük yönünden daha fenadırlar ve AI-lahın, Peygamberine indirdiği dini hükümlerin sınırlarını bilmemeye daha müsaittirler. Allah, her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Araplar, çölde yaşayan insanlara “Bedevi” derler. Bu insanlar genellik­le şehirlerde yaşayan âlimlerden uzak kaldıkları, takva sahbi salih kişilerle mü­nasebetleri olmadığı ve eğitimden uzak oldukları için, katı kalbli, sert mizaçlı olarak yetişirler. İslama karşı çıkmalannda da bu halleri önemli bir rol oynamış­tır. [2][147]

 

98- Bedevilerden bir kısmı da, Allah yolunda harcandığını bir ziyan sayar, başınıza bir felaket gelmesini bekler. Şiddetli felaket onların başına gelsin. Allah, her şeyi çok iyi işiten ve çok iyi bilendir.

Bedevilerden bazıları da vardır ki, müşriklere karşı cihad etmek için veya bir müslümana yardım etmek için yahut da Allanın emrettiği herhangi bir yöne vermek, için harcadığı mallarını bir zarar sayar. Ondan bir sevap beklemediği gi­bi onun, kendisinden bir cezayı uzaklaştırdığına da inanmaz. Onlar, sevmediği­niz birşeyin, başınıza gelmesi, sevdiğiniz bir kimsenin sizclen uzaklaşması ve düşmanınızın size galip gelmesi gibi felaketlerin sizlere gelmesini beklerler. Felaketler sizin değil onların başına gelsin. Allah, kendisine yalvaranların duası­nı çok iyi işiten ve kimlerin,azaba uğrayacaklarını çok iyi bilendir.

İbn-i Zeyd diyor ki: “Bu âyette zikredilenler Bedevilerin münafıklarıdır. Bunlar, kendilerine karşı savaş açılacağı korkusuyla, gösteriş için mallarını har­cıyorlardı. Bu itibarla harcadıklarının kendileri için, zarardan başka bir şey ol­madığına inanıyorlardı. [3][148]

 

99- Bedevilerden bir kısmı da Aliaha ve âhiret gününe iman edcr.Harcadığmı, Allah katında yakın dereceler elde etmeye ve Peygambe­rin dualarını almaya vesile sayar. İyi bilinmelidir ki, bu onlar için, Aliaha bir yakınlık vesilesidir. Allah onları yakında rahmetine koyacaktır. Şüphe­siz ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.

Bedevilerden bazıları da vardır ki, AHahı tasdik ederler, onu birliğini ik­rar ederler. Öldükten sonra dirilmeye, sevap ve cezaya iman ederler. Müşrikle­re karşı cihad etmek için ve Resulullahın seferleri için harcadıkları mallardan, Allanın rızasına erişmeyi, sevgisine nail olmayı ve Peygamberin dua ve affına mazhar olmayı isterler. İyi bilin ki, Peygamberin onlara dua etmesi ve onlar için af dilemesi, onlan Aliaha yaklaştıran bir vasıtadır. Onların harcamaları da bir vasıtadır. Allah onları, rahmetinin içine koyup cennetine katacağı kimselerden yapacaktır. Şüphesiz ki Allah, onların işlediği kusurları affeden, tevbe etmele­rinden sonra azaplarını düşürüp merhamet edendir.

Mücahid diyor ki: “Bu âyette ziklredilen Bedeviler, Müzeyne kabilesin­den “Mukarrin”in oğullarıdır. Şu âyet de bunların hakkında nazil olmuştur: “Ci­hada çıkma maksadıyla binek vermen için Sana geldikleri vakit” Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum” dediğinde harcayacak bir şey bulamadıklarına üzülüp gözleri yaşla dolu olarak geri dönenlere de sorumluluk yoktur. [4][149]

 

100- İki iman eden muhacirler ve Enser ile, iyilik yaparak onlara tabî olanlardan Allah razı oldu. Onlar da Allatılan razı oldular. Allah on­lar için altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Onlar orada ebedî kalacaklardır. İşte büyük kurtuluş budur.

Aliaha ve Resulüne iman etmeye ilk önce koşan muhacirlerle düşmanla­rına karşı Resulullaha yardım eden Ensar4dan bir de Allah ve Resulüne iman et­mede, Darülharbi bırakıp Darülislama hicret etmede bunlara uyanlardan Allah razı olmuş, bunlar da Allah’dan razı olmuşlardır. Zira bunlar Allanın emir ve ya­saklarını tutmuşlar, Allah da bunların iman ve itaatlarına karşı kendilerine bol-sevaplar vermiş ve onlar için altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. On­lar orada ebedi olarak kalacaklardır.? Ne ölecekler ne de oradan çıkarılacaklar­dır.

Ayet-i kerimde zikredilen “İlk hicret edenler”in kimler olduğu hakkında iki görüş zikredilmektedir.

Şa’bî’nin naklettiği bir görüşe göre bunlar, Hudeybiye musalahasmdaki “Bey’at-i Rıdvan”a katılan ve o ân’a kadar hicret etmiş olanlardır.

Ebu Musa el-Eş’arî, Saîd b. El-Müseyyeb, Muhammed b. Kâ’b, Hasan-ı Basrî ve Katade’den nakledilen diğer bir görüşe göre ise bunlar, iki kıbleye karşı yani, daha önce kıble olan Mescid-i Aksâ’ya ve sonra da Kabe’ye karşı namaz kılan sahabîlerdir.

Muhammed b. Kâ’b el-Kurezi diyor ki: “Ömer b. el- Hattab, “İlk iman eden muhacirler ve Ensar ile, iyilik yaparak onlara tabi olanlardan Allah razı ol­du. Onlarda Allahtan razı oldular.” âyetini okuyan bir kişinin yanından geçti. Ömer onun elinden tutup “Bunu sana kim okuttu?” diye sordu. O da: “Übey b. Kâ’b” dedi. Ömer: “Benden ayrılma seninle birlikte ona gidelim” dedi. O kişiye vannca Ömer ona: “Buna bu âyeti bu şekilde sen mi okuttun?” diye sordu. O da: “Evet” dedi. Ömer “Sen bunu Resulullahtan mı duydun?” dedi. Übey “Evet” de­di. Ömer “Ben sanıyordum ki biz, bizden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir mertebeye ulaştırıldık” Bunun üzerine Übey dedi ki: Bu âyetin manasım ifade eden diğer âyetler de vardır. Onlar da: “Cuma suresinin: “Allah bu peygamberi bunlara kavuşmamış kimselere de göndermiştir. O, her şeye galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.” [5][150]âyeti, Haşr suresinin: “Muhacirlerden ve Ensardan sonra gelen müminler şöyle dua ederler “Ey rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla”[6][151] (Ğâyeti ve Enfal suresinin, “Daha sonra iman edip hicret edenler ve sizinle beraber cihad edenler, işte onlar da sizdendir. [7][152] âye­tidir. [8][153]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.