EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA EN’AM SURESİ 113. VE 117. AYETLER ARASI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
113- Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.
114- Allah’tan başka bir hakem mi arayayım? Oysa O, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir.(81) Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma.(82)
AÇIKLAMA
81. Bu cümlede ‘konuşan’ın Hz. Peygamber (s.a.) ve karşıdakilerin de kafirlerin iman etmesi için bir ayet (mucize) gösterilmesini arzulayan müminler olduğu açıktır. Allah’ın Kur’an’da tüm gerçekleri apaçık ortaya koyduğu, dolayısıyla hiçbir ayet (mucize) gösterilmeyeceği söylenmektedir kendilerine. Batılla olan çatışmalarında, Allah Hakk’ın bağlılarının, kendisinden herhangi bir olağanüstü müdahale beklemeden Hakk’ın tabii yollarla egemen olması için ellerinden geleni yapmalarını irade etmiştir. Bu nedenle de, Hz. Peygamber’den (s.a.) “Ben bu durumda Allah’ın iradesi’ni gözden geçirip, onları inanmaya zorlayacak bir ayet indirmesi için Allah’tan daha büyük bir yetkili mi arayayım?” demesi istenmektedir. (Ayrıca bkz. an:76)
82. Yani, “Gerçeğin egemenliği için ortaya konan bu ilkeler, yoldaki güçlükleri ve engelleri açığa çıkarmak için ilk kez bugün icat edilmiş yeni şeyler değildir. Kitabın bilgisine sahip ve peygamberlerin misyonundan haberdar olan herkes, tabii yollarla muhalefet karşısında Hakk için mücadele etmek zorunda kalan önceki peygamberlerin de aynı durumla karşılaştıklarına tanıklık edecektir.”
115- Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O’nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir.
116- Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak ‘zan ve tahminle yalan söylerler.'(83)
117- Şüphesiz Rabbin, kendi yolundan sapanları daha iyi bilir. O dosdoğru yolda olanları da daha iyi bilendir.
AÇIKLAMA
83. Gerçeğin arayıcısı için doğru olan çoğunluğun hangi yolu izlediğine bakmak olamaz; çünkü çoğunluk bilgi yerine zanna uyar. İnsanların çoğunluğunun inançları, teorileri, felsefeleri, hayat prensipleri ve kanunları zannın sonucu ve dolayısıyle saptırıcıdır. Buna karşılık Allah’ın razı olduğu yaşama şekli, ancak bizzat Allah’ın gösterdiği yolda olabilir. Bu yüzden, gerçeğin arayıcısı bu yolu seçmeli ve Allah’ın yolu’nda tek başına da kalsa azim ve kararlıkla yürümelidir.