EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA ARAF SURESİ 34. VE 36. AYETLER ARASI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
34- Her ümmet için bir ecel vardır. Onların ecelleri gelince, ne bir saat ertelenebilirler ne de öne alınabilirler(27) (tam zamanında çökerler) .
35- Ey Ademoğulları,içinizden size ayetlerimi haber veren peygamberler geldiğinde, kim korkup-sakınırsa ve (davranışlarını) düzeltirse işte onlar için korku yoktur, onlar mahzun olmayacaklardır.
36- Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, işte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır.(28)
AÇIKLAMA
27. “Her ümmete belli bir süre verilmiştir” ifadesi; yıl, ay ve gün şeklinde sınırlanmış bir zaman biriminin sonunda, derhal sırası gelmiş bir topluluğun ortadan kaldırılması, helâk edilmesi demek değildir. Fakat bu, muteber bir toplum olarak gücünü göstermesi için, her bir topluluğa verilmiş olan imkânların bir ahlakî sınırının bulunduğunu belirtir. Bu sınır, iyi ameller ile kötü amellerin nisbetine göre belirlenir. Allah Teala bir topluluğa, iyi işleri kötü işlerine nisbetle daha aşağı seviyeye düşünceye kadar müsamaha eder. Ve bu sınır da aşılınca, o günahkâr ve rezil topluluğa artık hiç bir mühlet verilmez. (Daha iyi kavrayabilmek için bkz. Nuh Suresi, 4, 10 ve 12. ayetler) .
28. Kur’an, Adem ile Havva’nın cennetten çıkarılışı ile ilgili bahsin geçtiği her yerde 36. ayette mündemiç olan meseleyi tekrarlamaktadır. (Lütfen bkz. Bakara: 38-39 ve Taha: 123-124) . Bu nedenle, burada da aynı olayla ilgili şeyler gözönüne alınacaktır. Yani, beşeriyetin bidayetinde, bu şey insana net bir şekilde açıklanmıştır. (Bkz. Ali-İmran: 69) .