sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN BAKIŞ AÇISIYLA NİSA SURESİ 101. AYET

SEYYİD KUTUB’UN BAKIŞ AÇISIYLA NİSA SURESİ 101. AYET
28.01.2020
1.161
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

101- Yeryüzünde herhangi bir yöresinde savaşa çıktığınız zaman eğer size tuzak kuracaklarından çekiniyorsanız namazı kısaltarak kılmanızın sakıncası yoktur. Şüphe yok ki, kafirler sizin açık düşmanlarınızdır.

Yeryüzünde savaş için sefere çıkan biri, Rabbi ile sürekli bir bağ kurmaya son derece muhtaçtır. Bu bağ, içinde bulunduğu durumda kendisine yardımcı olur. Karşılaşacağı tehlikeler ve yol boyunca kurulan tuzaklara karşı mühimmat ve cephanesini tamamlar. Kuşkusuz namaz, yüce Allah’la kurulan en yakın bağdır. Namaz, zor. ve acılı anlarda Müslümanların onunla Allah’tan yardım dilemeleri .istenen bir silahtır. Bir korku veya sıkıntı ile karşılaştıkları an yüce Allah onlara. şöyle seslenmektedir: “Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin.” (Bakara Suresi, 45)

Bu yüzden burada yerinde bir münasebetle; kendisine ihtiyaç duyulan çaresizlik anında namaz hatırlatılmaktadır. Çünkü yolculuk esnasında korkuya kapılan birinin kalbi Allah’ı anmakla kendini güvencede hissetmeye son derece muhtaçtır. Toprağını terk edip göç eden biri Allah’ın himayesine sığınmaya ne kadar muhtaçtır. Bununla beraber -içindeki kıyam, rukû ve secdelerle birlikte eksiksiz bir namaz yolcuyu yakınındaki tuzaklardan kurtulmaktan alıkoyabilir. Yahut düşmanlarının dikkatini çektirip tanınmasına neden olabilir. Rukû ve secdeye giderken yakalayıp esir alabilirler onu. Düşmanların tuzağından korktuğu anda yolcuya namazı kısaltması izninin verilmesinin nedeni bu olsa gerektir.

Burada sözü edilen kısaltmadan, İmam Cassas’ın tercilı ettiği anlamı kabul ediyoruz. Buna göre dört rekatlık namazları iki rekat kılmak şeklindeki kısaltma kastedilmiyor. Bu izin, korku ve yakalanma endişesi olsun olmasın mutlak anlamda her yolcuya verilen bir izindir. Hatta yolcunun -Resulullah’ın (salât ve selâm üzerine olsun) her yolculuğunda yaptığı gibi- namazını kısaltması tercih edilir. Öyle ki en tercihe şayan görüşe göre yolcunun namazı tam kılması doğru değildir.

O halde -korku ve yakalanma endişesi durumunda- geçerli olan bu izin, her yolcuya verilen kısaltma izninin dışında yeni bir anlam taşıyan yeni bir ruhsattır. Bu izin, namazın şeklinde bir kısaltmayı getirmektedir. Hareketsiz, rukûsuz, secdesiz ve teşehhüd için oturmaksızın kılmak gibi. Yolcu; ister ayakta, ister yürürken, ister binek hayvanı sırtındayken rukû ve secdesini ima ederek namazını kılabilir.

Böylece, korku ve yakalanma endişesi durumunda Allah ile bağını koparmamış, savaş alanında en başta gelen silâhını bırakmamış ve düşmanlarına karşı hazırlıklı olmuş olur:

“Şüphe yok ki, kafirler sizin açık düşmanlarınızdır.”

Kafirlerin tuzağından korkan yolcunun namazından söz edilmişken, şimdi savaş alanında kılınacak korku namazının hükümleri yer almaktadır.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.