sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA TEVBE SURESİ 125. VE 129. AYETLER ARASI

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA TEVBE SURESİ 125. VE 129. AYETLER ARASI
01.05.2020
972
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

125- Kalblerinde hastalık olanların ise, iğrençliklerine iğrençlik (murdarlık) ekleyip-arttırmış ve onlar kâfirler olarak ölmüşlerdir.
126- Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya çarptırılıyorlar da(125) sonra tevbe etmiyorlar ve öğüt alıp (ders çıkarıp) düşünmüyorlar.
127- Bir sure indirildiğinde, bazısı bazısına bakar (ve) : “Sizi bir kimse görüyor mu?” (der.) Sonra sırt çevirir giderler. (126) Gerçekten onlar, kavramayan bir topluluk olmaları dolayısıyla, Allah onların kalblerini çevirmiştir.(127)
128- Andolsun, size içinizden sıkıntıya düşmeniz onun gücüne giden, size pek düşkün, mü’minlere de şefkatli ve esirgeyici olan bir peygamber gelmiştir.
129- Eğer onlar yüz çevirirlerse, de ki: “Bana Allah yeter. O’ndan başka ilah yoktur. Ben O’na tevekkül ettim ve büyük arşın Rabbi O’dur.”

AÇIKLAMA

125. Yani, her sene boyunca bu tip olaylar, onların iman konusundaki iddialarını denemek için bir iki defa oluşturulur, ki bu da onların müslümanlıklarının bir sahte paraya benzediğini açığa çıkartmıştır. Örneğin, onların imanları bazen, onların şehvetlerini sınırlayan bir Kur’an emriyle veya çıkarlarını alt üst eden bir şeye inanmaları emredilerek yahut onların kişisel, ailevi ve kabilevi çıkarlarıyla Allah, Rasulü ve iman arasında bir tercih yapmaya sevkedecek dahili mücadeleyle ya da mal, can, vakit ve güç fedakarlığı gerektiren bir savaşta denenmekteydi. Bütün bu imtihanlar, onların müslümanlık kisvesi altında kalblerinde gizledikleri nifak pisliğinin açığa çıkmalarını sağlamıştır. Öte yandan, bu imtihanlara tabi tutulmaları zaten imanın esaslarından sapmış olduklarından, onların kalblerinde birikmiş olan pisliklerini daha da artırmıştır.
126. Bu olay, sadece yeni inen bir surenin okunması münasebetiyle düzenlenen bir toplantıya, münafıklar da katılmak zorunda kalınca, ortaya çıktı. Hz. Peygamber, her yeni sureyi yerine yazılmadan önce bir hutbe gibi okurdu. Gerçek mü’minler, onu mutlaka çok saygılı ve duygulu bir şekilde dinlerlerdi. Fakat sadece müslüman olduklarını göstermek için toplantıya katılmış münafıklar, okunan şeylere hiçbir ilgi duymadıkları için moralleri bozuk bir şekilde sıkılarak otururlardı. Ve kendilerinin toplantıda hazır bulunduklarını diğer insanlara fark ettirdiklerinden emin oldular mıydı, hemen sıvışmak için fırsat ararlardı.
127. “Allah onların kalblerini Kur’an’dan çevirdi.” Çünkü onlar Kur’an’ı dinlemenin ve onun emirlerine uygun bir şekilde hareket etmenin çıkarları için olduğunu anlamamaktalar. Bu ahmak insanlar, Kur’anı ve peygamberi inkar etmekle kendilerini büyük bir mutluluktan mahrum bıraktıklarını fark edemiyorlardı. Kendi basit menfaatleriyle haddinden fazla meşgul oldukları için Kur’an’daki büyük gerçeklerin ve Hz. Peygamber’in gösterdiği dosdoğru hidayetin, kendilerini bu dünyanın efendileri yapma ve ahiret’te de büyük bir mağfiret kazandırma gücüne sahip olduğunu görmüyorlar.
Onların bu ahmaklıklarının ve bu büyük nimeti tepmelerinin neticesi olarak, Allah kendi kanununa uygun olarak, onları bu nimetten faydalanma kabiliyetinden mahrum bıraktı ve “kalblerini ondan çevirdi.” Çünkü bir tarafta mü’minler, bu büyük kuvvet kaynağından, azami fayda elde edip kendilerini hiçbir insanın şimdiye kadar elde edemediği en büyük zaferi kazanmaya hazırlanırlarken, bu bedbaht insanlar başlarına gelen bu büyük kaybı bile farkedememişlerdir.
TEVBE SURESİNİN SONU

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.