ACİZLİĞİM HAZİNEMDİR

Hamd, her şeyi yaratan, öldürüp – diriltecek ve hesaba çekecek olan Allah azze ve celleye mahsustur. Salat ve selam Hz. Muhammed(s.a.v.), kıymetli ev halkına, güzide ashabına ve bütün müminlerin üzerine olsun inşaRahman.

“Doğrusu insan, kendisinin muhtaç olmadığını zannettiği için, azgınlık eder.” (Alak Suresi 6. 7.)
İnsanların güçlü yaratılmış olduğunu, yeryüzündeki her şeyden daha güçlü olduklarını varsayacak olursak bir gün bile Rabbine sığınıp, O’ndan yardım isteyeceğine ihtimal verir miyiz? İnsan kendisinin istediği her şeyi yapmak için yeterli olacağına inansa, neden sığınacak bir merci arasın ki, değil mi?

İşte buna örneklerden birisi, Allah azze ve cellenin çok kuvvet vermiş olduğu Ad kavmidir. Onlar, Rablerinin vermiş olduğu güç ve kuvveti kötü bir şekilde kullandılar. Netice itibari ile de hakikati unuttular, azgınlaştılar ve bu kuvvet onlara vebal olarak kaldı.
Fussilet Suresi 15. : Âd kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve “Bizden daha güçlü kim varmış?” dediler. Kendilerini yaratan Allah’ın, onlardan daha güçlü olduğunu görmüyorlar mıydı? Doğrusu onlar, bizim ayetlerimizi bile bile inkâr ediyorlardı.

Evet, değersiz bir sudan yaratılan insanoğlunun asli vasfı acizliktir. Yeryüzündeki varlıklar insan için yaratılmış olmasına rağmen onların içinde, en kuvvetli varlık insanoğlu değildir. Açlığa ve susuzluğa karşı koyamaz. Hemen uyumak ister ama uyuyamaz. Gece kalkmak ister ama uykusuna mağlup olur. Herhangi bir şeyi hatırlamak ister ama hatırlayamaz. Küçücük bir haşerenin kendini sokmasın da dahi kendini koruyabilmesi mümkün değildir.

Yine insanoğlunun asli vasıflarından biriside akıbetini yani gaybı bilmiyor olmasıdır. Hatta bir saniye sonra olacakları dahi bilemeyecek kadar cahil olarak yaratılan bir varlıktır. Uyuduğunda o uykudan kalkıp kalmayacağını bilemez. Uyandığında sağlıklı mı yoksa hastalıklı mı olacağını bilemez. Yapmış olduğu işlerin başarılı mı yoksa başarısız mı olacağını da bilemez. İşte bu gibi acizlikleri kendisinin sığınacak ve onu koruyacak bir güce ihtiyaç duymasına sebep olmaktadır.

Allah cc. bu noksan sıfatlarla insanoğlunu yaratması, aslında ona olan Rahmetinin, merhametinin, sevgisinin bir tezahürüdür. Bütün bunlar insana; elinde bir şey olmayan, zavallı, aciz bir kul olduğunu hissettirmekle birlikte; her şeyi yapabilme salahiyetine sahip olan ve istediğini istediği zamanda yapabilen bir güce ihtiyaç duyduğunu hissettirir. Bu şekilde eksik sıfatlara sahip olman ise Rabbine karşı tam bir teslimiyet ile teslim olup kulluk elbisesini giymeni daha da kolaylaştıracaktır.

Ey insanoğlu senin hakikatin işte bu… Mayan değersiz, bedenin küçük, sen gaybı bilmeyen, daima koruyacak bir güce muhtaç, zayıf birisin. Hayatını devam etmen için sürekli bir yardıma ihtiyacın var. Kendi hayatını devam ettirmen dahi, kendi elinle değil. Hiçbir şeye sahip değilsin, kuvvetin yok, kudretin yok. O yüzden acizliğini bir hazine bil. . .Ne için yaratıldığını unutma, Rabbine boyun ey, teslim ol ve kulluk elbiseni giy.

Unutma sen Rabbin olmadan hiçbir şeysin, hiçbir şeyde olamayacaksın.

Velhamdülillahirabbilalemin