BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
ADÂVET KÜFRÜN TEMELİDİR !
Hikmetlerinin emsalsizliği akılları mağlup eden , delillerinin inceliği düşünceleri yenen , sanatındaki dehşet ve harikası inkarcılara mazeret bırakmayan ve delillerinin dilleri kainatın kulaklarına ‘’ Allahtan başka hiç bir ilah yoktur’’ diye haykıran Allah’a hamdolsun . Salat ve selam da Efendimiz , Önderimiz ve Rehberimiz olan Hz.Muhammed(sav) ‘e , a’line , ashabına ve onun izinden giden ümmetine olsun .
O Allah ki onun kendisine denk olabilecek ne bir dengi ne kendisine benzeyecek bir benzeri ne de yardımcı olacak bir ortağı vardır . O , kahredici gücü karşısında zorbaların boyun eğdiği bir Cebbardır . O , izzet ve şerefi karşısında haşmetli Kralların zelil düştüğü , heybeti karşısında bütün heybet sahiplerinin korkup boyun eğdiği ve yarattıklarının hepsinin , ister istemez kendisine itaatta teslim olduğu bir Aziz’dir . İste Aziz ve Celil olan Allah , bu hususta şöyle buyurmuştur : ‘’Göklerde ve yerde olanlar , ister istemez Allah’a boyun eğerler . Gölgeleri de sabah akşam Allah’a boyun eğerler. [ Rad S. – 15 ] .Allah öyle bir Allahtır ki , her varlık onun birliğine davet eder . Her hisseden şey , onun varlığını gösterir . Çünkü o , mevcudata ve hissedilen şeylere sanatının damgasını vurmuştur .
Bugün , dininizi kemale erdirip üzerinizdeki nimetimi tamamladım . Din olarak da size İslam’ı seçtim . Maide 3
Kur-an’ı Kerim , kemale eren bu dinin hazır gücüdür . Kuran indiği çağın şeriatı , hiç kuşkusuz tüm zamanların şeriatıdır . Bu Kur’an ; ruhları , ahlak ve akılları eğitmek için gelmiştir . Çünkü O , müslümanlara hem kendi hakikatini , hem gerçek görevini , hem yolunun özelliğini hem de İslam düşmanlarının bu yolda kurduğu tuzak ve engelleri , serptiği diken ve çakılları öğreten bir kitaptır .
Batıl din taraftarları , Hakkın ve Küfrün yıllardır süren savaşında hep kendi nefis ve arzuları istekleri doğrultusunda hareket etmek istemiş ve bu yolda da hareket etmiştir . Kendilerince hep refahı ve rahatı bulmak istediklerini beyan etselerde bu söylemleri asılsız ve boştur . Çünkü unuttukları bir şey vardır ki zamanla sürekli bu kendi uydurdukları ve tebaasına dayatmak istediği batıl ve çürük kanunlar hep yeni bir kişi gelmesiyle değişmektedir. Çünkü her başa gelen kendi doğrusu doğrultusunda hareket etmektedir . Akıllarını ipotek altına aldıranlar hiç şunun farkına varamıyorlar veya varmak istemiyorlar , nasıl olurda kendisi gibi aciz ve muhtaç bir kişi kendi isteklerini karşılayabilir ve onu doğru , güzel ve adaletli ve içinde şan ve şerefin olduğu bir mercie ulaştırabilir ki ?
Halbuki Allah (c.c.) Ayette ‘’ Andolsun ! Size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır . Hala aklınızı kullanmayacak mısınız ? . [Enbiya S. 10 ] ‘’
İşte mahlukatın tamamını yaratan Allah(c.c.) bize bu yolu göstermiştir . Bizi şana ve şerefe götürecek olan Kitap Kur-an’dır . Bu indirilmiş öyle bir Kitaptır ki hayatınızın tamamını kapsayan bir din . Öyle zamana veya mekana göre değişen çürümüş köhnemiş bir yapı değil var oluşundan kıyamete kadar hep sabit ve hayatlara egemen olacak bir yapı .
Peki Batı sevicilerin ve münafık uşaklarının , kuzu postuna bürünmüş çakal yaverlerinin , hak safında görülüp batılın ve şerrin baş davetçilerinin bugün neden İslam’ı yetersizlik ithamı veya zamana uydurmak lazım safsatasıyla lekelemeye çalışmaktadır buna baktığımızda :
‘’ İslam dini ve hukuku zamanımıza uygun değildir , diyenlerin görüşleri ilmi bir araştırmaya yahut mantıki delillere dayanmamaktadır . Çünkü ilmi araştırma ve mantıki düşünce , İslam’ın ve hukukunun , birçok konuda modern hukuktan ve sistemlerinden öncelik hakkına , ayırıcı nitelik ve özelliklere sahip olduğunu , ileriki asırlarda bile bu özelliğini koruyacağını ispatlamaktadır . ‘’ [ Mukayeseli İslam Hukuku ve Beşeri Hukuk – Abdulkadir Udeh – C 1 S.23 Md.-12]
Peki bu beşeri sistem kölelerinin hala ‘’ Adavet Küfrün Temelidir ‘’ inançlarında ki ısrar ne diye bakmadan önce bu her ne kadar Hak örtüsüne büründüğünü iddia edip Hz.Ömer’in ‘Adalet Mülkün Temelidir ‘ Sözüyle hareket ettiklerini söyleselerde asıl suretleri olan ‘’ Adavet Küfrün Temelidir ‘’ inancı ne anlama geliyor onu bilmemiz lazım.
Öncelikle ; ‘’Adavet kelimesi , zulmetmek , haklılık sınırını aşmak gibi anlamlara gelen ‘’adv’’ kökünden türemiş olup genellikle ‘sadakatin zıddı’ olarak kullanılır . Rağıp El-İsfahani , ‘adüv/düşman ‘ terimini , ‘başkasına zarar vermek için fırsat kollayan , onun iyiliğine olan işlerin tersini yapmaya çalışan kimse’ şeklinde tanımlar. Kur’an-ı Kerim’de adavet ; meveddet , uhuvvet , veli , halil ve takva kelimelerinin karşıtı anlamlar ifade edecek şekilde kullanılmıştır . Adavet kelimesinin Türkçe karşılığı ise ‘düşmanlık’tır . ‘’
Şimdi anlıyoruz ki Batıl ve şakşakçılarının tek gayeleri insanlığı iyiliğe , adalete ve şerefe götüren İslam dininin tersine kanunlar yapmaya çalışan kimseler topluluğu oluşturmaktır . Bunu yaparken de yalan söylerler , ağızlarında İslami terimleri gevelemekten kaçınmazlar.
Şimdi bun güruhun bundaki ısrarları ne diye bakarsak ‘’ İslam’ın ve hukukunun zamanımızda yetersizliğini ileri sürenler iki gruptur :
1) İslam hukuku ile modern hukuktan hiçbirini incelememiş olanlar .
2) Modern hukuk sistemini incelemiş fakat İslam hukukunu incelememiş olanlar .
Her iki grupta İslam ve hukuku hakkında bir hüküm ve kanaat beyanına yetkili değildir . Çünkü İslam hukukunu hiçbirisi de TANIMAMAKTADIR . Bir konuda bilgisi olmayan kimse , bilmediği o şey hakkında hüküm ve kanaat açıklamaya da yetkili değildir . [ Mukayeseli İslam Hukuku ve Beşeri Hukuk – Abdulkadir Udeh C1 S23 Md.12)
İşte bu tabakanın İlahı olan Beşerler şeytana karşı kulluğunun iyi yerine getirdiği için izlediği taktiklerden biriside eskiden , ülkelerin egemen kesimleri , ortak çıkarlarını bilerek savaşın yıkıcı gücünü sınırlandırabilmelerine karşın , birbirleriyle gerçekten savaşırlar ve savaştan zaferle çıkan yenik düşeni yağmalardı . Günümüzde ise asla birbirlerine karşı savaşmamaktadırlar . Savaş her o beldenin yöneticileri tarafından kendi halkalarına karşı verilmektedir . Ve savaşın amacı toprak ele geçirmek ya da toprak yitirmeyi önlemek değil , toplum yapısının hiç değişmeden sürmesini sağlamaktır . Demek ‘savaş’ sözcüğü bile beşeri sistemler tarafından yanıltıcı bir anlam kazanmıştır .
Tabi onlarının Şeytan ve yaverleri ile ortaklaşa olarak yapmış olduğu bu planlar olsada Allah(c.c.) bu düşünceler karşısında ‘’ Muhakkakki şeytanın hilesi pek zayıftır . Nisa S. 76 . ‘’ buyurmuştur .
Yazımız İnşAllah bir sonraki bölümde devam edecektir .
Yazdıklarımızın doğrusu İslam’ın hatası ise bizimdir . Allah(c.c.) Hakkı hak bilip Hakka sarılan , Batılı batıl bilip batıldan uzaklaşanlardan eylesin . Amin .
KÛLÛ LA İLAHE İLLALLAH , TUFLİHÛ ! (La ilahe illlah deyiniz , kurtulunuz ! )
ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN