ALLAH ADAMI İDDİASINDAN VURUR

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd, bizleri yoktan var eden, bizi küfrün bataklığından kurtarıp temizleyen, hidayet nuruyla bizi nurlandıran alemlerin Rabbi Allah Celle Celaluhu’na mahsustur.

Salat ve selam, alemlere rahmet olarak gönderilen, hayatımızın her safhasında önderimiz ve örneğimiz olan Hz.

Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme aline, ashabına ve kıyamete kadar gelecek olan bütün müminlerin üzerine olsun.

Allah’a iman ettiğini ve Allah’a teslim olduğunu söyleyen her insan iman ve teslimiyetin temas etmiş olduğu bütün konularda Allah için Allah adına bir iddiada bulunmuş olur.

Bu iddiayı anlaşılabilir olması adına biraz açacak olursak, Allah’a iman ettiğini ve teslim olduğunu söyleyen insanlar şu iddialarda bulunmuş olurlar.

1. Allah’tan başka hiç kimseye boyun eğip itaat etmeyeceğim.

2. Hiçbir şeye Allah’a ortak koşmayacağım.

3. Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme tabi olup ona isyan etmeyeceğim.

4. Nefse ağır gelse de gelmese de hayatımın her anını Kur’an’a ve sünnete göre belirleyeceğim.

5. Karşılaştığım her sorunu ve problemi Kur’an ve sünnete havale edip Kur’an ve sünnetin gösterdiği şekilde problem ve sorunlarımı çözüme kavuşturacağım.

İman iddiası elbette yukarıda vermiş olduğumuz örneklerle sınırlı değildir.

Lakin meramın anlaşılmasına yetecektir inşallah.

Allah Celle Celaluhu, iman iddiasında bulunan kullarını mutlaka imtihana tabi tutacağını ve sözüne sadık olan iddiasını ispatlayan kullarını cennete yerleştireceğini yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de belirtmektedir.

“Elif, Lam, Mim. İnsanlar sadece iman ettik diyerek imtihandan geçirilmeden bırakılacaklarını mı sandılar? And olsun ki biz kendilerinden öncekileri de imtihana tabi tuttuk. Elbette Allah sadık olanları bilecek ve elbette yalancıları bilecektir.”

(Ankebut suresi 1, 2 ve 3. Ayetler)

“Yoksa sizden öncekilerin başlarına gelenler başınıza gelmeden cennete girebileceğinizi mi sandınız? Halbuki onlara öylesine bir zorluk ve öylesine dayanılmaz bir sıkıntı gelip çattı ki, öylesine sarsıldılar ki, peygamber ve beraberindeki müminler Allah’ın yardımı ne zaman diyordu? Şüphesiz Allah’ın yardımı pek yakındır.”

(Bakara suresi 214)

“Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belirtip hayırt etmeden, sabredenleri belirtip hayırt etmeden cennete girebileceğinizi mi zannettiniz?”

(Al-imran suresi 142)

Allah Celle Celaluhu Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin güzide ashabını dahi bu iddialarında imtihana tabi tutmuş, onları doğrulamıştır.

Şeddad Radıyallahu anhın rivayet ettiği bir hadiste Bedevinin biri Resulullahın huzuruna gelerek iman edip Müslüman oldu.

Müslüman olduktan sonra Peygamberimize sizinle beraber hicret etmek istiyorum dedi.

Resulullah bu zatı sahabelerden birine teslim ederek kendisiyle ilgilenmesini söyledi.

Aradan bir zaman geçtikten sonra Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir savaştan ganimet elde etti.

Resulullah bu ganimetleri savaşa katılan sahabeler arasında taksim etti ve bir miktar daha kısa süre önce Müslüman olan bu bedevi için ayırdı.

Ashabtan birine emanet etti.

Yeni Müslüman olan bu sahabe ordunun yeni Müslüman olan bu sahabe Yeni Müslüman olan bu sahabi ordunun gerisinden geliyordu.

Yolda düşen veya kalan bir şey olur mu diye onları gözetliyordu.

Daha sonra bu sahabe orduya yetişince payına düşen ganimeti emanet edilen sahabi ona teslim etti.

O bu nedir diye sordu.

Oradaki sahabeler bu senin ganimet payındır.

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bunu senin için ayırdı dediler.

Bunun üzerine yeni Müslüman olan bu sahabi ganimet payını eline alarak Resulullah’ın yanına geldi.

Bu nedir ey Allah’ın Resulü diye sordu.

Resulullah dedi ki savaştan elde edilen ganimetten senin payına ayırdığımdır buyurdu.

Bunun üzerine o zat Resulullah’a şöyle dedi.

Ya Resulullah ben sana bunun için iman etmedim.

Ben sadece seninle cihad ederken şu boğazıma bir ok atılıp saplansın ve öylece ölüp cennete gideyim diye tabi oldum.

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bunun üzerine şöyle dedi.

Eğer Allah’a karşı bu niyetinde samimi isen o seni doğrular, yalancı çıkarmaz dedi.

Bir müddet sonra yine savaşa geçildi ve bu zat boynundan okla şehit edilmişti.

onu Resulullah’ın huzuruna getirdiler.

Resulullah onu görünce, bu o adam mıdır diye sordu.

Ashab evet deyince Resulullah şöyle dedi.

O Allah’a karşı niyetinde sadık ve samimi oldu.

Allah da onu doğru çıkardı buyurdu.

Daha sonra Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem cübbesiyle onu kefenledi ve namazını kıldırdı.

Resulullah namazdan sonra şöyle dua etti.

Allah’ım bu senin kulundur.

Senin yolunda hicret edip şehit oldu.

Ben de bunun şahidiyim.

Nesai Sonuç olarak Allah’a ve Resulüne iman ettim iddiasında bulunan kardeşim Samimi ol ve bu uğurda sebat et ki Allah seni doğrulasın ve cennetine yerleştirsin.

“Gerçekten Rabbimiz Allah’tır deyip sonra da dosdoğru olanlar yok mu? Onların üzerine melekler inerler. Korkmayın, üzülmeyin, vaadolunduğunuz cennetle sevinin derler.

(Fusulet suresi 30)

Eğer samimi olmaz ve bu uğurda sebat etmezsen, iddiasından vurulanlardan olursun.

İddiasından vurulanlar ise tevbe etmez, bu hal üzere ölürlerse ebediyen ateşten çıkamazlar.

“Şüphesiz ayetlerimize karşı küfredenleri ateşe sokacağız. Onların orada derileri piştikçe azabı daha iyi tatsınlar diye yenileriyle değiştireceğiz. Muhakkak ki Allah güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.”

(Nisa suresi 56)

Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.