sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

ALLAH (C.C.) SONSUZ İKRAM SAHİBİDİR

A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

 Hamd görüleni ve görülmeyeni emsalsiz bir şekilde yaratan bizleri doğru yola ileten rahman rahim din günün sahibi olan Allah Azze ve Celleye mahsustur. Salat ve selam alemlere rahmet olarak gönderilen örneğimiz ve önderimiz yaşayan kuran kendisine tabi olunmadıkça kurtuluşun mümkün olmayacağı Hz. Muhammed’e (sav) aline ashabına ve onu takip eden tüm müminlerin üzerine olsun

El-Vehhab Allah’ın (Celle Celaluhu) 99 esmasından biridir.

Karşılıksız ve sebepsiz olarak bolca ihsan eden, ikram ihsanlarda bulunan. Yüce Allah (Celle Celaluhu), bu isminin gereği olarak, dilediğine ilim ve hikmet, hidayet dilediğine de mal mülk ve mevki ihsan eder.

Kur’an-ı Kerim’de  Allah (Celle Celaluhu) şöyle buyurmaktadır:

‘’Yoksa güçlü ve üstün olan, karşılıksız bağışlayan (Vehhab olan) Rabb’inin hazineleri onların yanında mıdır?’’ (Sad, 9.)

‘’ Rabb’imiz, bizi hidayete eriştirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve yanından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok (Vehhab) olan sensin sen. (Al-i İmran, 8)

Lügatta Vehhab ismi; bahşetmek, armağan etmek, karşılıksız vermek ve ihsanda bulunmak gibi anlamlara gelen “ve-he-be” kökünden türemektedirler. Aynı kökten türeyen ihab, hibe edileni kabul etmek. El-istihab, hibe etmesini istemek demektir.

Bu isim Allah (Celle Celaluhu) hakkında, kapsamlı ve geniş bağışa; hiçbir karşılık beklemeksizin ve hiçbir amaç gütmeksizin zorlanmadan daima vermek anlamına gelir. Oysa onun dışında bağışta bulunan herkesin dünyevi veya uhrevi, er veya geç bir amacı ve çıkarı vardır bu yüzden mutlak hibe yalnız Allah (Celle Celaluhu) için geçerli olup bu sıfatın O’ndan başkası için kullanılması doğru değildir. Zira hibeler, dünyada ve ahirette hiçbir kesintiye uğramadan ve tükenmeden daima Allah’tan kullarına doğru akar. Allah (Celle Celaluhu)’tan gelen hibeler, bu şekilde sonsuza dek artarak devam eder. Vehhab ismi, Allah’ın bütün fazlını, ihsanını, keremini, geniş mülkünü ve adaletini kapsar.

El-Hattabi ise bu isim hakkında şunları söyler: “Hibe ettiği şeyler çok çeşitli olmadıkça, daima fazla vermedikçe ve bağışı devam etmedikçe Vehhab adı hak edilmez. İnsanlar ancak sahip olabildikleri mal ve erzakı hibe olarak verebilirler. Dolayısıyla onların hibe güçleri sınırlıdır. Bu yüzden hastaya şifa, kısır olana çocuk dalalette olana hidayet, sıkıntı ve belada olana esenlik ve afiyet veremezler. Oysa Allah (Celle Celaluhu), bütün bunları vermeye ve hibe etmeye kadirdir. Onun cömertlik ve merhameti bütün varlıkları kuşatmıştır. Onun bağışı ve hibeleri asla kesintiye uğramaz. İyilik ve ihsanı süreklidir. (Beyhaki s.76)

Her Müslüman yüce Allah (Celle Celaluhu)’ın gerçek hibe ve bağış sahibi olduğunu bilmeli, O’nun mutlak Vehhab olduğuna inanmalı hangi yönden, hangi halde, helal veya haram, bir sebebe bağlı veya sebepsiz olarak kula ulaşan her şey Allah (Celle Celaluhu)’ın bir hibesi, bağışı ve vergisidir. O, dilerse hibe ettiği bütün şeyleri çekip alır, dilerse bırakır.

Her iman sahibi, bu üstün niteliği kazanmaya çalışmalı, insanlara ve diğer varlıklara dünyevi veya uhrevi bir karşılık beklemeksizin hibe ve bağışlarda bulunmalıdır. Şu ayet bu üstün niteliğe işaret etmektedir:’’Ey iman edenler rükü edin, secdeye varın, Rabb’inize ibadet edin ve hayır işleyin, umulur ki kurtuluş bulursunuz. (HAC 77).

Müslümanın bir vacibi yerine getirmek için yaptığı iyilik ve yardımlar hibe sayılmaz. Kendisine vacip olmayan, yalnız Allah (Celle Celaluhu)’ın rızasını kazanmak için yaptığı hayır ve iyilikler hibe sayılır. Hz. Peygamber Müslümanları bu tür iyilikler yapmaya teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur: ‘Sabahlayan her eklemimiz için bir sadaka gerekir. Her tesbih (subhanallah) bir sadakadır. Her tekbir (Allahu Ekber) bir sadakadır. Her tehlil ( La ilahe illallah) bir sadakadır. Bütün bunların yerine kuşluk vaktinde iki rekât namaz kılmak yeterlidir.’ Kişinin gücü yettiğince bu zikir ve namaza devam etmeli ve daha fazla kılmaya çalışmalıdır.

Allah (Celle Celaluhu)’ın Vahhab olduğuna içtenlikle inanan ve bunu kendi nefislerinde gerçekleştirenler, her türlü ihtiyaçlarını yalnız Allah’a iletirler ve ondan başkasına dayanıp güvenmezler. Allah(Celle Celaluhu)’a gösterdikleri bu içtenlik ve inançla, zillet ve acizlikle O’nun hibe ve bağışlarına kavuşurlar.

VELHAMDÜLİHAHİRABBİLALEMİN

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.