sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

Allah (c.c)’nun El-Mennan Sıfatı

Allah (c.c)’nun El-Mennan Sıfatı

 

  • El-Mennan

 

Mennan: kökünden türeyen mübalağalı ism-i faildir, mastanda “harman” gibi sadece “mennen” gelir. Kelime olarak; iyilik yapmak, ihsan etmek, ikram etmek, lütufta bulunmak, nimet vermek, yaptığı iyiliği başa kalkmak ve iyiliği kesmek gibi manalara gelir.

Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Mennan; kullarına çok çok iyilik yapan, ihsan ve in’amlar da bulunandır. Kur’an-ı Kerim’de bu hususta geçen iki ayet-i kerimeyi okuyalım.

 

قَالَتْ لَهُمْ رُسُلُهُمْ إِن نَّحْنُ إِلاَّ بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ وَلَكِنَّ اللّهَ يَمُنُّ عَلَى مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَمَا كَانَ لَنَا أَن نَّأْتِيَكُم بِسُلْطَانٍ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ وَعلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ

 

Peygamberleri, onlara dedi ki: “Biz ancak sizin gibi birer insanız. Fakat Allah, kullarından dilediğine (peygamberlik) nimetini bahşeder. Allah’ın izni olmadıkça, bizim size bir delil getirmemiz haddimize değil. Mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler. (İbrahim Suresi: 1 l)

Allahu Teala’nın el-Mennan ism-i şerifi kullarına hem dünyada hem ahirette maddi ve manevi, nimet vermesini ifade etmektedir. Allahu Teala insana hayat vermek, yaşatmak, akıl vermek, insana güzel bir şekil vermek, yaşamasının devem etmesi için bol bol sayısız nimetler vererek, lütufta bulunmak suretiyle büyük bağışlarda bulunandır.

 

لَقَدْ مَنَّ اللّهُ عَلَى الْمُؤمِنِينَ إِذْ بَعَثَ فِيهِمْ رَسُولاً مِّنْ أَنفُسِهِمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِهِ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَإِن كَانُواْ مِن قَبْلُ لَفِي ضَلالٍ مُّبِينٍ

 

Andolsun ki Allah, Mü’minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler. (Ali İmran Suresi: 164)

Yüce Allah kendi katında kullara rahmet ve hidayet ederek peygamberler gönderip onların delaletten kurtuluşlarına yönlendirerek yol göstermek suretiyle helak olmaktan korumuştur. Şüphesiz bu nimet lütufların en üstünü, en yararlısı ve en mükemmelidir. İnsan bu nimetten İslam’la hidayete girip iman ve salih amel sahibi olmak suretiyle istifade eder.

Yüce Allah’ın el-Mennan ism-i şerifi ile ilgili olarak okuduğumuz iki ayet-i kerimeden sonra bir tanede hadis-i şerif okuyalım.

Enes bin (Malik’in) bildirdiğine göre Peygamberimiz (s.a.v) bir adamın; “Allah’ım! Her türlü övgü sana mahsustur. Senden başka ilah yoktur (sadece sen varsın. Senin ortağın da yoktur). Sen mennansın, yeri ve gökleri var edensin. Ey celal ve ikram sahibi Allah’ım! Senden istiyorum” diye dua ettiğini duymuş ve “(bu kimse dileğini) ismi-azamı (en büyük ismi) ile Allah’tan istedi ki Allah, ismi azamı ile istenildiği zaman (istenileni) verir, ism-i azamı ile dua edildiği zaman duaya icabet eder” buyurmuştur. ( Nesai, es-sünenü’l kübra 1223 nolu hadis ayrıca Süneni İbni mace dua)

Yüce Allah’ın bu sonsuz ve sayısız nimetleri karşısında kulun Yüce Allah’a karşı minnettarlıkla boyun eğmesi şarttır.

Menn’den gelen Mennan kelimesi başka bir mana ile minnet ifade eder. Ancak bu minnet iki türlüdür, biri övülen diğeri de yeri lendir.

Övülen minnet; Yüce Allah’ın nimetine nail olabilmek için, dünyalık hiçbir menfaat gözetmeden sırf Allah’ın rızası doğrultusunda yaptığı iyiliklerdir. Bu durum Allah’ın lütfuna liyakat için kendisinin de yine Allah için Allah’ın kullarına lütufta bulunmasıdır.

Yerilen minnet ise; yapmış olduğu bir iyiliği başa kalkmak, tekrarlamak, iyilik yaptığı kişilerin kendisine minnettar olmasını istemektir. Bu şekildeki minnet Allah’ın rızasına aykırıdır ve Allah (c.c) tarafından da men edilmiştir.

Yüce Allah’ın el-Mennan ismini bilmenin faydalan; bütün lütuf ve ihsanların ancak Allah’tan geldiğni bilip insanların yapmış olduğu lütuf ve ihsanlarında fırsatlarının Allah tarafından verilip Allah’rn lütfuyla idrak ederek en küçük bir amelden en büyüğüne kadar hayatı boyunca bütün hallerini Allah’ın rızası doğrultusunda şekillendirir. Ölünceye kadar bu şuur ve tavırla yaşıyan insanların ebedi hayatta da Allah’ın nimetlerine mazhar olacağı inancına ve azmini sağlar.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.