sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

Allah (cc)’nun El-Mütekebbir sıfatı

Allah (cc)’nun El-Mütekebbir sıfatı

Mütekebbir; kökü kökünden gelen ve teffe’ül babından ism-i faildir. Kelime olarak; Büyüklük sahibi, ululuk sahibi, her şeyde ve her olayda büyüklüğünü gösteren, Azamet ve Kibriyasında gibi manalara gelir.

Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Mütekebbir; zat, sıfat, fiil, şan ve şerefi ile en büyük kibriya sahibi demektir. Kibriya ululuğun son derecesi olup sadece Allaha’a mahsusdur. Cebbar ism-i şerifi gibi Mütekkebbir ismi de sadece Allah’a layıktır. Masivai varlıklardan tekebbül edenler Allah’ın yetkilerini üstlenmeye kalkışan küstahlardır. Bu manada Allah (c.c) Mütekebbir isminin yegane sahibidir. Başkasına aidiyetini kabul etmez. Her kibirleneni Allah ( c.c) küçültür ve onların küçüklüğünüde kendilerine kabul ettirir.

Mütekebbir ismi Allah (c.c)’ın ismi olarak Kur’an’ı Kerim’de bir ayet-i kerimede geçmektedir, “Haşr Suresi 23” başka ayetlerde tekebbür edenlerin akıbetlerini ifade etmek için geçmektedir. Bu hususta bir ayet-i kerime okuyalım.

وَقَالَ مُوسَى إِنِّي عُذْتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُم مِّن كُلِّ مُتَكَبِّرٍ لَّا يُؤْمِنُ بِيَوْمِ الْحِسَابِ

Musa da şöyle dedi: ” – Ben hesab gününe inanmayan her kibir ve azamet sahibinden Rabbime ve Rabbinize sığındım.”( Mü’rnin Suresi: 27)

Mütekebbir ism-i şerifi kullara ait değildir. Bu ism-i celil sadece Allah (c.c)’a yaraşır. Aynı manada Yüce Allah için zatı Kibrayada denir. Nitekim hadis-i şerifte bu ifade zikr olunmaktadır. Okuyalım;

 

“Ben de: “Ey Rabbim! Bana Lailahe illallah diyenlere şefaat etmem için izin ver!” diyeceğim. Rabb Teala: “Bu hususta yetkin yok! -veya: Bu hususta sana izin yok!- Lakin izzetim, celalim, kibriyam ve azametiın hakkı için lailahe illallah diyenleri de ateşten çıkaracağım!” buyurmaktadır.( (Bu hadisin uzun olan metnin son kısmıdır.jfsuhari, Tevhid 36, 19, 37, Tefsir, Bakara l, Rikak 51; Müslim, İman 322)

Mütekebbir, varlıkların sıfatlarından uzak ve yüce olandır.

Allah Mütekebbir’dir. Yücelik ve azamette kendisine karşı çıkan azgın varlıkların bellerini kırıp güçlerini yok edendir. Mütekebbir’de bulunan  harfi, teklik bildirmekte ve büyüklüğün yalnız Allah’ a mahsus olduğunu belirtmektedir. Büyüklük, varlıkların gerçek bir sıfatı değildir. Çünkü varlıkların özelliği itaat etmek ve boyun eğmektir. Gerçek büyüklük yalnız Allah’a mahsustur.”

Bazı dilbilimciler Mütekebbir’in, insanlara yasaklanan ve büyüklenme anlamına gelen “kibir”den değil, Allah’ın büyüklük ve azametini ifade eden “Kibriya’tdan türediğini söylemiş ve Hz. Peygamber’in bir kudsi hadiste Allah’tan naklettiği şu hadisi delil göstermişlerdir: “Büyüklük (Kibriya) benim ridam (örtüm)dır. Kim bu örtü üzerinde benimle çekişirse, O’nu yok ederim.” Hadiste geçen rida (örtü)den maksat, sıfattır. Mesela Filancanın şian zühd, ridası veradır denilir. Yani vera, (haram korkusuyla şüpheli şeylerden sakınma) o kişinin bir sıfatı ve niteliğidir.( Beyhaki, El- Esma Vessıfat s. 73.)

Başka bir değişle Mütekebbir ism-i şerifi; mahlukata ait sıfatlardan yüce, uzak manasına gelir. Ayrıca “mahlukatından büyüklük taslayarak kendisiyle azamet yarışına kalkanlara büyüklüğünü gösteren ve onlara haddini bildiren” manasına geldiği de söylenmiştir. Keza yukarıdaki hadis-i şerifte geçtiği gibi Mütekebbir Allah’ın azametini ifade eden kibriya kelimesinden gelir, tezyifi bir mana taşıyan kibir kelimesinden gelmez. Azamet ve kibriya ile biricik demektir ki, başkası onun nazarında zerre kadar yoktur. Keza mütekebbir gibi Kibriya sıfatı ancak O’na mahsustur.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.