Allah(cc)’nun El-Afuvv Sıfatı
Afuvv: kökünden türeyen feilun vezninde mübalağa manası içeren bir ism-i faildir, mastan “afven” gelir. Kelime olarak; affetmek, bağışlamak, gizlemek, silmek, gidermek ve yok etmek gibi manalara gelir.
Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Afuvv; günahları çok çok ve sürekli affeden, çok bağışlayan, kusurları ayıpları gizleyen ve cezaları kullan üzerinde kaldırandır.
Kur’an-ı Kerim’de el-Afuvv kelimesi Allah (c.c) için 4 yerde geçmektedir. Bunlardan 2 tanesini okuyalım.
ذَلِكَ وَمَنْ عَاقَبَ بِمِثْلِ مَا عُوقِبَ بِهِ ثُمَّ بُغِيَ عَلَيْهِ لَيَنصُرَنَّهُ اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَعَفُوٌّ غَفُورٌ
Bu böyle. Bir de kim kendisine verilen eziyetin dengiyle karşılık verir de sonra yine kendisine zulmedilirse, elbette Allah ona yardım eder. Hiç şüphesiz ki Allah çok affedendir, çok bağışlayandır.( Hacc Suresi: 60)
Allah ( c.c) kullarını affeder ve affetmeyi sever, kulların da birbirlerini affetmelerini ister. Allah (c.c) şirk ve küfrün dışında kulların bütün günahlarını dilerse bağışlar ancak şirki ve küfrü affetmeyeceğini bizzat kendisi beyan buyurmaktadır. Allah ( c.c )’ ın affı o kadar geniştir ki kulların günahlarım affettiğinde ‘Kiramen Katibin’ meleklerinin yazdığı günahları da siler kıyamet günü kul amel defterine baktığında o mahcub olmasın diye. Kul günahtan sonra gerçekten tövbe edince Allah (c.c) tevbesini kabul edip günahını affettiğinde kul günah işlememiş gibi olur.
إِن تُبْدُواْ خَيْرًا أَوْ تُخْفُوهُ أَوْ تَعْفُواْ عَن سُوَءٍ فَإِنَّ اللّهَ كَانَ عَفُوًّا قَدِيرًا
Bir hayrı açıklar veya gizlerseniz yahut bir kötülüğü affederseniz (bilin ki), Allah da çok affedicidir, her şeye hakkıyla gücü yetendir.( Nisa Suresi: 149)
Allah (c.c) kullarının da birbirlerini affetmelerini sever. Kullar birbirlerinin affettiği vakit Allah (c.c) da her iki tarafı affeder. Allah (c.c) tevbe eden veya etmeyen kullarının dahi günahlarını dilerse affeder. Cezayı hak eden kulları Allah (c.c)’ın cezalandırmaması da Yüce Allah’ın affıdır. Allah (c.c)’ın ni’metinin kadrini kıymetini bilen ya da bilmeyenlere sayısız ni’met vermesi Yüce Allah’ın affı kapsamındadır.
Allahu Teala’nın geniş ve kapsamlı affı kullarından günah işleyenleredir. O’nun affı bütün kulların işlediği tüm günahları kapsayacak genişliktedir. Özellikle kullardan günah işleyip de sonra tevbe edenler Allah (c.c)’ın affından daha ziyade istifade ederler. Sevap ve taatı çok olanlar ise cennette, gökyüzündeki yıldızların birbirinden farklılığı gibi farklı ve yüksek makamlara nail olmakla, Yüce Allah’ın affından daha ziyade istifade etmiş olurlar.
Yüce Allah’ın el-Afuvv ism-i şerifi hakkında okumuş olduğumuz bu ayet-i kerimelerden sonra aynı mana ile alakalı olarak bir tane de hadis-i şerif okuyalım.
Hz. Aişe, Kadir gecesinin (hangi gece) olduğunu bilirsem nasıl dua edeyim diye sorması üzerine Hz. Peygamber (s.a.v) ‘ Allah’ım! şüphesiz Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni affet.’ Diye dua etmesini tavsiye etmiştir.( Tirmizi: Deavat 85 Hadis No: 534, Nesai: Essünenül Kübra Nuut 40-408)
Yüce Allah af kapılarını açık tutmuştur, Allahu Teala dünyada da ahirette de kullarını affedendir. Yüce Allah’ın af yoluna dahil olmayı kulun da istemesi gerekir. Bu yol tevbe etmek, istiğfar dilemek, Allah (c.c)’ı sevmek, Allah (c.c)’ın sevdiklerini sevmek ve kusurlarını örtüp affetmek, insanlara iyilik etmek, Allah (c.c)’ın fazl-ı kereminden daha fazla istemek gibi hallerdir. Allah (c.c)’ın affı bu yolda yürüyenlere daha yakındır.