sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

Allah(cc)’nun El Kebir Sıfatı

Allah(cc)’nun El Kebir Sıfatı

Kebir: kökünden türeyen feilun vezninden gelen mübalağalı ism-i fail manasında olup mezid fiillerden tefa’ul babından ism-i faili “mütekebbir” gelir. Aynı kökten ism-i tafdil manasında “ekber” olarak da geçmektedir. Lüğatta kebir; büyük olan, iri, ulu, şerefli, gibi manalara gelir.

Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Kebir; Yüce Allah’ın zatı, sıfatları, fiilleri, şan ve şerefi itibarıyla çok büyük demektir. Bu büyüklük itibari değildir. Çünkü eşyada büyüklük ve küçüklük biri diğerine göre tarif edilir. Yüce Allah’ın büyüklüğü masivai varlıklara göre ölçülmez ve mukayese edilmez.

Kur’an-ı Kerimde Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Kebir, Aliyy, Müteal kelimeleriyle birlikte de geçmektedir. Yüce Allah’a sıfat olarak aynı kökten gelen Kibriya kelimesi de tesmiye olunmaktadır. Bu ism-i şerif Kur’an-ı Kerimde bazı ayet-i kerimelerde zikrolunmaktadır. Bunlardan iki tanesini okuyalım.

 

عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ الْكَبِيرُ الْمُتَعَالِ

Gizli ve açık olanı bilen, çok büyük (kebir) Yüce Allah’tır.( Rad Suresi: 9)

Bütün büyüklük, ululuk, yücelik ve üstünlük sıfatları ancak Allah’a aittir. Mü’minler Yüce Allah’ın bu sıfatını idrak edip kalplerine yerleştirince kendi küçüklüğünü ve acizliğini kabullenir. Allah’a teslimiyet gösterip huşu içerisinde daima O’na Kulluk ederler. Yüce Allah zatına karşı kibirlenenleri, büyüklük taslayanları küçültür ve alçaltır. Zira büyüklük ve büyüklenmek sadece Allah’a mahsustur.

ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدْعُونَ مِن دُونِهِ هُوَ الْبَاطِلُ وَأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ

Bu böyle. Çünkü Allah, Hakkın ta kendisidir. O’nu bırakıp da taptıkları ise batılın ta kendisidir. Şüphesiz ki Allah yücedir, büyüktür.”( Hacc Suresi: 62)

İmam Gazali: “Mütekebbir, kendi zatından başka bütün her şeyi küçük gören, büyüklük, üstünlük ve yüceliği yalnız kendisinde gören; başkasına, kralların kölelere baktığı gibi bakandır. Eğer bu bakış gerçek ve doğru ise gerçek tekebbür budur. Böyle bakan, gerçek büyüklüğü hak etmiştir. Bu durum, Allah’tan başka hiçbir varlık için düşünülemez. Zira bu yalnız O’nun hakkıdır. Eğer bu bakış gerçek değil ve büyüklük yalnız kendisine ait değilse, bu durumda büyüklük iddiası geçersiz ve batıldır. Böyle bir bakış yasaklanmış ve kötülenmiştir. Kudsi bir hadiste Allah şöyle buyurmuştur: “Büyüklük ridam (dış elbise), yücelik ise izarımdır (iç elbise). Bu ikisinden biri üzerinde benimle çekişeni ateşe atarım. ” Bu durum, büyüklük ve yüceliğin Allah’ın kemal sıfatlarından olduğunu ortaya koymaktadır. Diğer varlıkların bu sıfatlara sahip olduklarını iddia etmeleri, gerçek dışıdır. Böyle bir iddia onların eksikliğini ve haddi aştıklarını gösterir.”( Gazalı, el-maksadul esna s. 48.)

Yüce Allah’ın Kebir ism-i şerifi hususunda hadis-i şerifler de mevcuttur. Bunlardan bir tanesini okuyalım.

İbnu Ömer (radyallahu anhuma) anlatıyor: “Biz, Resülullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte namaz kılarken, cemaatten biri aniden: “Allahu ekber kebira, velhamdü lillahi kesira, subhanallflhl bükraten ve asıla (Allah, büyükte büyüktür, Allah’a hamdimiz çoktur, sabah akşam tesbihimiz Allah’adır!” dedi. Resülullah (aleyhissalatu vesselam) efendimiz: “Bu sözleri kim söyledi?” diye sordu. Söyleyen adam: “Ben, ey Allah’ın Rusülii” dedi. Resülullah (aleyhissalatu vesellam) efendimiz:” “O sözler hoşuma gitti. Sema kapıları onlara açıldı” buyurdu. İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) der ki: “Söylediği günden beri o zikri okumayı hiç terketmedim. (Müslim, Mesacid 150, (601); Tirmizi, Daavat 137, (3586); Nesai İftitah 8)

Yüce Allah büyüklüğünün sonu olmayan kebir’dir. O’ndan başka bütün büyükler ve büyüklükler O’nun var etmesiyle var olmuştur. Dilerse küçültür, dilerse yok eder. Yok, etmek istediğinde O’na karşı çıkacak, çıkabilecek hiçbir güç yoktur.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.