Allah(cc)’nun El Mucib Sıfatı
Mucib: kökünden gelen ve mezid fiillerden ifal babından “ecab” mazisinin ismi failidir, mastan “icabe” olur. Kelime olarak; kesmek, biçmek, oymak, cevap vermek, kabul etmek, ihtiyaçları gidermek ve karşılamak gibi manalara gelir.
Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Mucib; dualara icabet eden, çağrılara cevap veren, kulların dualarını kabul eden, kulların dileklerini, ihtiyaçlarını karşılayan ve sıkıntılarını gideren demektir.
Kur’an-ı Kerimde mucib kelimesi bazen azamet, cemisiyle elMucibun şeklinde bazen de fiil olarak geçmektedir. Bunlarla ilgili birer ayeti kerime okuyalım:
وَلَقَدْ نَادَانَا نُوحٌ فَلَنِعْمَ الْمُجِيبُونَ
Andolsun, Nuh bize dua edip seslenmişti. Biz ne güzel cevap vereniz!( Saffat Suresi: 75)
Yüce Allah kendisine yapılan çağrıları duyar ve icabet eder. Allah’ın icabet etmesinin durumu çağrının samimiyet ölçüsüyle alakalıdır. Şüphesiz ki Yüce Allah’a çağrının samimiyeti de en kuvvetli derecede peygamberlerin çağrısıdır. Yüce Allah’ın peygamberlerinin çağrısına anında ve gerektiği gibi icabet ettiğini görüyoruz. Yüce Allah’ın icabet etmesini isteyen kulların evvela çağrılarında haklı ve samimi olmaları gerekir.
أَمَّن يُجِيبُ الْمُضْطَرَّ إِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ السُّوءَ وَيَجْعَلُكُمْ خُلَفَاء الْأَرْضِ أَإِلَهٌ مَّعَ اللَّهِ قَلِيلًا مَّا تَذَكَّرُونَ
Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? (hayırlıdır. Yoksa) Allah ile beraber başka bir ilah mı? Ne az öğüt alıp düşünüyorsunuz.( Neml Suresi: 62)
Yüce Allah’ın El- Mucib ismi genelde El-Karib ismi ile beraber zikrolunmaktadır. Buna binaen bazı islam uleması bu iki ismi birlikte izah etmişlerdir. Mana yakınlıkları olsa da biz burada daha ziyade ElMucib ismi üzerinde durduk. Kul duasıyla Allah katında kurbiyyet iktisab eder.
Allah’ın el-Karib ve el-Mucib ism-i şerifinin birlikte geçmiş olduğu bir ayet-i kerime okuyalım:
وَإِلَى ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَالِحًا قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُواْ اللّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَهٍ غَيْرُهُ هُوَ أَنشَأَكُم مِّنَ الأَرْضِ وَاسْتَعْمَرَكُمْ فِيهَا فَاسْتَغْفِرُوهُ ثُمَّ تُوبُواْ إِلَيْهِ إِنَّ رَبِّي قَرِيبٌ مُّجِيبٌ
Semüd kavmine de kardeşleri Salih’i (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. O sizi yerden (topraktan) yarattı. Ve sizi orada yaşattı. O halde O’ndan mağfiret isteyin; sonra da O’na tevbe edin. Çünkü Rabbim (kullarına) çok yakındır, (dualarını) kabul edendir.( Hud Suresi: 61)
Yüce Allah’ın kullarının hallerini bilip dualarına icabet etmesi, kurbiyyet ile de alakalıdır. Zira Allah’ın kullarına yakınlığı genel yakınlık ve özel yakınlık diye iki türlüdür. Genel yakınlık da bütün eşyaya Allahu Teala’nın ilmiyle yakınlığı insanlara şah damarından daha yakın olması, aynı zamanda Allah’ın kullarına sevgini de ifade eder, ikincisi ise Yüce Allah’ın kullarının dualarına icabet etmesiyle yakınlığın ifadesidir. Bu durumda da el-Mucib isminin tecellisi ifade olunmaktadır.
El-Mucib ism-i şerifi ile ilgili olarak okumuş olduğumuz ayet-i kerimelerden sonra bu hususdaki hadis-i şeriflerden de bir tanesini okuyalım.
Ebu Hüreyre’den nakleder ki; Rasülullah (s.a.v) şöyle buyurmuş; “Sizden biriniz acele edip de Allah’a dua ettim, benim duamı kabul etmedi demediği sürece, duanıza icabet edilir.” Buhürt ve Müslim bu hadisi Malik’in hadisinden tahric etmişlerdir.
Kullar daima Allah’a muhtaçtır. Her nefis sahibi hata etmeye müsaittir. Kulların her istediğini veren Allah ile daima rabıta halinde olması gerekir. İsteğini doğrudan Allah ‘tan istemesi şarttır.
Yüce Allah, dua edenin duasına, tevbe edenin tevbesine icabet eder. Çaresizlerin dualarını kabul edip onları çıkmazlardan ve sıkıntılardan felaha kavuşturur. Sıkıntılardan ve dertlerden kurtarma manasında Cenab-ı Allah için “Mucibu Davete! Muttarrin” diyerek de dua edilir. Bu şekilde dua etmenin manası, isteyene istediğini veren Allah’tan dilemektir. Çünkü Allah’tan başkasının, her isteyene istediğini vermeye gücü yetmez. Başkasından ğaybi bir yardım ya da beşerin zahiri gücünün fevkinde bir şeyi istemesi Allah’ın rızasına uygun olmaz.
Kulların tevbelerinin, dualarının ve bütün isteklerinin kabul edilip karşılanması Yüce Allah’ın el-Mucib isminin tecellisidir. Allah ( c.c) icabet etmek için kulların kendisine dua etmesini dilemektedir. Bundan ötürü her halukarda Allah’ a dua etmek ve hatadan sonra tevbe etmek kul için vaciptir. Tevbe ve dua etmeyen kulun bir değeri yoktur.