Muktedir: Yukarıda el-Kadir isminde geçtiği gibi aynı kökten gelip kelime olarak da aynı manaları ifade etmektedir. Ancak iftiül babından ism-i fail olup Muktedir ismi Kadir isminden daha mübalağalı ve daha kapsamlı olarak mutlakiyet ifade eder.

Kur’an’ı Kerim’de el-Muktedir ismi şerifi; azamet cemisiyle bir defa “muktedirun”, iki defa “muktediran” şeklinde geçmektedir. Fakat el-Kadir ismi de dahil olmak üzere aynı kökten gelen muhtelif siğalarla Kur’an-ı Kerim’de 45 ayet-i kerimede geçmektedir. Yüce Allah’ın el-Muktedir ism-i şerifiyle ilgili olarak 2 ayet-i kerime okuyalım:

وَاضْرِبْ لَهُم مَّثَلَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا كَمَاء أَنزَلْنَاهُ مِنَ السَّمَاء فَاخْتَلَطَ بِهِ نَبَاتُ الْأَرْضِ فَأَصْبَحَ هَشِيمًا تَذْرُوهُ الرِّيَاحُ وَكَانَ اللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ مُّقْتَدِرًا

Onlara şunu da misal göster: Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkisi (önce gelişip) birbirine karışmış; arkasından rüzgarın savurduğu çerçöp haline gelmiştir. Allah, her şey üzerinde iktidar sahibidir.( Kehf Suresi: 45)

Yüce Allah her şeye muktedirdir, dilediğinde her şeyi bir anda yaratıp yok etme gücüne sahiptir. Yüce Allah’ın gücü yettiği halde yapmadığı nice fiiller vardır, bu güce sahip olması nedeniyle O el-Muktedir ismini almıştır. O gücü ve kudreti tam olandır. Hiçbir şey O’nun gücüne karşı duramaz. Nankörlük ve isyan edenleri bir anda cezalandırma veya yok etme gücüne sahip olduğu halde onlara mühlet vermesi yine Yüce Allah’ın büyüklüğündendir. Hiçbir şey O’nun dilediğini yapmasına mani olamadığı gibi O’nu aciz bırakma imkanına da sahip değildir.

أَوْ نُرِيَنَّكَ الَّذِي وَعَدْنَاهُمْ فَإِنَّا عَلَيْهِم مُّقْتَدِرُونَ

Yahut da, onlara yaptığımız tehdidi sana gösteririz ki, bizim onlara gücümüz yeter.”( ZuhrufSuresi: 42)

Yüce Allah, gücünde, kudretinde ve tasarrufunda hiç kimseye muhtaç olmadığı gibi yetkilerinde hiçbir eş ve ortak tanımaz. O her şeyin üstünde Yüce olandır. Yüce Allah’ın yetkilerine ortak tanıyanlar O’nu, hakkıyla tanıyamayanlar ve O’na gereği gibi kulluk yapmayanlardır.

Okuduğumuz ayet-i kerimelerden sonra Yüce Allah’ın el­Muktedir ism-i şerifiyle ilgili bir hadis-i şerif okuyalım:

Ebu Mes’ud el-Bedri (radıyallahu anlı) anlatıyor: “Ben köleme kamçıyla vuruyordum. Arkamdan bir ses işittim. “Ebu Mes’ud, bil!” diyordu. Öfkeden sesi tanıyamadım. Bana yaklaşınca onun Resulullah (aleyhissalatu vesselam) olduğunu gördüm. “Ebu Mes’ud bil! Ebu Mes’ud bil!” diyordu. Kamçıyı elimden attım. “Ebu Mes’ud bil! Allah senin üzerinde senin bunun üzerindekinden daha fazla muktedir” dedi. Ben: “Bundan sonra ebediyen köle dövmeyeceğim” dedi. “( Müslim, Eyman 34, (1659); Ebu Davud, Edeb 133, (5159, 5160); Tirmizi, Birr 30)

Yüce Allah’ın el-Muktedir ism-i şerifini bilen kişi; O’nu daima yüceltip huşu ile O’na boyun eğer, Yüce Allah’ın azab veya mükafat olarak her şeyi yapmaya muktedir olduğunu bilir. Böylece kul bu vesile ile Muktedir olan Allah’ın gazabından yine Allah’a sığınıp rahmetiyle mükafatlandırmasını ümit eder.