sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

Allah(cc)’nun El Vekil Sıfatı

Allah(cc)’nun El Vekil Sıfatı

Vekil: kökünden gelen feilun vezninde mübalağa manası içeren bir ism-i faildir. Kelime olarak; vekalet vermek, işi birine havale etmek, kendisi adına iş yapmaya izin vermek, teslim etmek, güvenmek, temsilci, koruyucu ve denetleyici yapmak gibi manalara gelir.

  • Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Vekil; koruyan, güvenilen,

yardım eden, görüp gözeten, mahlukatın rızkına kefil olan, kendisine işler havale edilen, her şeyin sahibi ve idarecisi olan demektir.

Vekil kelimesi Kur’an-ı Kerimde 24 defa geçmektedir. Bu ifadeler Yüce Allah ve kulların sıfatı olarak zikrolunmuştur. Yüce Allah için zikrolunan ayetlerden iki tanesini okuyalım:

اللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ وَكِيلٌ

Allah, her şeyin yaratıcısıdır. O, her şeye vekildir.( Zümer süresi:62)

Yüce Allah herşeye vekildir, müminler O’nu vekil kılar.

Allah’ın herşeye vekil olması; her şeyin sahibi, idarecisi, koruyucusu, rızık veren ve görüp gözeteni gibi anlamları kapsar. O’nu vekil edinmek ise; O’ndan yardım istemek, O’nun korumasına sığınmak, zararları defetmesini istemek ve her konuda O’na güvenmek demektir.

 

يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لاَ تَغْلُواْ فِي دِينِكُمْ وَلاَ تَقُولُواْ عَلَى اللّهِ إِلاَّ الْحَقِّ إِنَّمَا الْمَسِيحُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ اللّهِ وَكَلِمَتُهُ أَلْقَاهَا إِلَى مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِّنْهُ فَآمِنُواْ بِاللّهِ وَرُسُلِهِ وَلاَ تَقُولُواْ ثَلاَثَةٌ انتَهُواْ خَيْرًا لَّكُمْ إِنَّمَا اللّهُ إِلَهٌ وَاحِدٌ سُبْحَانَهُ أَن يَكُونَ لَهُ وَلَدٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَات وَمَا فِي الأَرْضِ وَكَفَى بِاللّهِ وَكِيلاً

Ey Kitab ehli! Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih, ancak Allah’ın peygamberi, Meryem’e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve kendisinden bir ruhtur. Öyleyse Allah’a ve peygamberlerine iman edin, “(Allah) üçtür” demeyin. Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah, ancak bir tek ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. Vekil olarak Allah yeter.( Nisa Suresi: 171)

Bütün varlıklar Allah’a aittir. Hayat verme kendisine ait olduğu gibi emir verme yetkisi de O’na aittir. O’ndan başka hiç kimse esasen hiçbir şeye malik değildirler. Her işin kendisine havale edildiği yegane yüce varlık O olduğu gibi, kulların rızıklarına kefil olup, bütün ihtiyaçlarını da karşılayan da O’dur. Müslüman, “Allah bize yeter, O ne güzel Vekildir.” Derken: bütün işlerimizi görüp gözeten, idare eden ve kefil olanda O’dur, demiş olur.

Yüce Allah’ın el-Vekil ismiyle ilgili iki ayet-i kerime okuduktan sonra bir hadis-i şerifte okuyalım:

 

-Avf İbnu Malik (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resülullah aleyhissalatu vesselam iki kişi arasında bir hükümde bulunmuştu. Hasımlar ayrıldıkları vakit, aleyhine hükmedilen kimse:

“Hasbiyallahu ve ni’me’I-vekil {Allah bana yeterlidir. O ne iyi vekildir)!” dedi. (Bu sözü işiten) Aleyhissalatu vesselam:

“Allah Teala hazretleri aczi levmediyor (kötülüyor).

Fakat sana akıllılık düşer. Ama bir şey sana galebe çalacak olursa o zaman “hasbiyallahu ve ni’me’l-vekil” de!” buyurdular. “( Ebu Davud, Akdiye 28)

En kapsamlı ve en geniş konum, tevekkül konumudur. Tevekkülle ilgili konuların çokluğu ve ihtiyaç sahiplerinin fazlalığı nedeniyle bu konum, tevekkül edenler tarafından daima mesken tutulur. Tevekkül pek geniş bir alandır. Zira inananlar, inanmayanlar, iyiler, kötüler, kuşlar, vahşi ve evcil hayvanlar, her ihtiyaç sahibi Rabb’ine güvenip dayanır. Yalnız O’na tevekkül eder. Mükellef olsun olmasın bütün yer ve gök ehli, amaç ve istekleri farklı olsa da mutlaka tevekkül makamında bulunurlar. Allah’ın özel ve seçkin dostları, imanla, dinine yardım etmekle, sözünü yüceltmekle, düşmanlarına karşı cihad etmekle, O’nu sevmekle ve emirlerini uygulamakla Allah’ a tevekkül ederler. (İbn Kayyim, “Medaricu’s-saliktn”, 2/109)

Allah (c.c) kullarına vekildir. Kulların hakkı da Allah’a tam bir tevekküldür. Kul tevekkül etmekle dini görevlerinin yarısını yapmış olur. Ancak kullar kendi iradesini kullanıp, görevini bihhakkin ifa ederek Allah’a tevekkül ettiği vakit tevekkülü de, ibedeti de makbul olur. Bunlar kul için birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Yüce Allah’ın el-Vekil ism-i şerifini bilen kullar dünyayı ve dünyalığı kendine amaç edinmez. Gönlü ve maksadı daima Allah’ın rızasını kazanmaktan başka bir şey olmaz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.