sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

BAKIŞ AÇINI DEĞİŞTİR

20.09.2019
694
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Takvanın yeri kalptir. Nitekim Rasulullah(sav) Tirmizi’nin sahih bir hadisinde; “Kalbini işaret ederek takva şuradadır.” Dedi.

Takva sergilenen hareketlerden veya söylenen sözlerden ibaret değildir. Bilakis takvanın yeri kalptir. Bunun içindir ki Hz. Peygamber (sav) şüphesiz Allah (cc) suretlerinize ve mallarınıza bakmaz. Bilakis kalplerinize amellerinize bakar.(Müslim)

O halde mesele dış görünüş değildir. Mesele şu kalple onun gerçek bir imanla imar edilmesiyle ilgilidir.

İnsan  bedenindeki bu organ değiştirilip arındırılmadan onun hayatında kayda değer hiçbir değişim meydana gelmez.

Çünkü değişimin yeri kalptir ve işlenen diğer değişimler buna bağlı olarak gerçekleşir. İnsanların kalplerini özellikle kendi kalplerini değiştirmek için bir gayret sarf etmeden olağanüstü bir değişimin meydana gelmesini isteyenler hayal peşindedirler, vehim içindedirler.

Bizzat kendileri değişmeden dışarıda en küçük bir değişim hareketi gerçekleştiremezler. Çünkü Sünnetullah  bu esasa dayalı gerçekleşir. “Bir toplum kendi özelliklerini değiştirinceye kadar Allah onlarda bulunanı değiştirmez.” (Rad, 11)

İslam ümmetinin şu anda ulaşmış olduğu korkunç durum, onların Allah’tan ve Allah’ın hükmünden uzaklaşmalarının doğal bir sonucudur.

Yüce Allah (cc) göz açıp kapayacak kadar bir süre içinde başımıza gelmiş şeyleri değiştirebilir. Ancak o, bizlerin nefislerindekini değiştirmedikçe bunu yapmayacaktır.

Nefislerde olanı değiştirebilmek için öncelikle bakış açımızı değiştirmek gerekir.

Çok ve sürekli durduğumuz bir cümle vardır. Seneler geçmesine rağmen biz neden değişmiyoruz.

İşte zaten asıl sorun burada, değişmek istiyorsak öncelikle bakış açımızı değiştireceğiz.

Peki biz bakış açımızı neyle nasıl değiştirebiliriz? Tabi ki Kur’an ve Sünnetle değiştirebiliriz.

Kendimizden örnek verecek olursak hayatı yaşamak için değil anlayıp Allah(cc) için yaşamak ve bunun için var olduğunu unutmamak gerekir.

Peki anladık mı (meçhul).

Kuş bakışıyla evinin penceresinden dışarıya bakar gibi bu dünyaya bakmayacağız. Vahyin penceresinden bu dünyaya bakacağız.

Kur’an-ı okuduğumuz halde neden anlamıyoruz? Bunu da çok duyarız.

Düşünün ki bir ev var ve bu ev sizin eviniz içindekiler de sizin aileniz, tabi ki eğer bu eve girmek isterseniz bir çaba ve bir gayret gösterirseniz.

Sadece bir iki adım atacak ve evin içine gireceksiniz.

Doğru ya! o eve biz senelerce dışarıdan baktık içine girmeyi hiç düşünmedik.

Kur’an bizim dedik, ama ona ne yaklaşmak ne de onu tanımak için bir çaba gayret sarf etmedik. İşte bu sebepten, seneler geçmesine rağmen değişmedik.

Bilirsiniz aileden olmayan birisini kim ailesinin içerisine alır ya da kim ona, o ailenin sırlarını açar ki?

Öğrendiklerimizi neden hayatımıza geçiremiyoruz?

Eğitim ve öğretim evet bunlar hayatımızda olması gereken ilimlerdir.

Örnek olarak; bu bir bardaktır. Bu öğretimdir. Ama bu bir su bardağıdır bu bardağın içindeki temiz berrak olan suyu içersen hayat bulursun demek, bu da eğitimdir.

Bizler ise ne tam manasıyla Kur’an-ı öğrendik ne de tam manasıyla eğitildik.

Peki soruyorum içerisindeki ayetlere, hükümlere şüpheli baktığın, bindörtyüz sene öncesi deyip zamanına hayatına geçirmediğin bu kitabı sen okusan da ezber yapsan da gereğini yapmadığın bir kitap seni neden eğitsin ki.

Kur’an neden kendisini sana açsın ki? Yabancısın Ku’an’la, İslam’dan uzaksın,  faizsiz yaşamam, bu hayat benim diyorsun, bir daha mı dünyaya geleceğiz? Çok beynimiz yıkanmasın diyorsun.

Eee! soruyorum sen evine yabancı uzak olun tanımadığın elin adamını alır mısın? Aileden olmayan birisini almazsın.

Eğer bizlerde bakış açımızı değiştirmezsek yönümüzü tam manasıyla Kur’an ve Sünnete çevirmezsek onun uğrunda her şeyimizden vazgeçmezsek Kur’an neden bizi içine alsın neden sırlarını bize açsın ki.

Bir söz vardır bilirsiniz; “Dünün hayalleri bu günün gerçekleri oldu.” Hak iken doğru yol belliyken sen en şerefli bir varlık olarak yaratılmışken ve Rahman sana apaçık bir şekilde cennetin yolunu Kur’an ve Sünnetle göstermişken sen nasıl olurda bu günün gerçeklerini görmezsin?

Dün bitti, yarın ne olacağımız meçhul ama bugün hayattayız gerçeklerle iç içe yaşıyoruz, bakış açımızı değiştirmezsek, bizler hiçbir zaman değişmeyeceğiz.

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.