BAYANLARIN DİKKATİNE! “YÜK OLMAK DEĞİL, YÜK ALMAK GEREK”
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
BAYANLARIN DİKKATİNE!
“YÜK OLMAK DEĞİL, YÜK ALMAK GEREK”
Kâinatın mutlak hâkimi olan yüce Allah’a hamd, bütün insanlara hitaben cihanşümul bir şeriat ile gönderilen Hazreti Muhammed (s.a.v)’e âline ashabına ve İslam nizamına hayata getirip hâkim kılmak için mücahede ve mücadele eden tüm Müslümanlara Salat ve selam olsun.
Havva validemiz ile başlayan kadınlık tarihi o günden bugüne milyonlarca kadın dünyaya gelmiştir. Bundan sonra da kıyamete kadar da gelecektir.
Kadınların içerisinde değerli hürmete layık İslam davasında mücadele eden Hanımlar var olduğu gibi değersiz, yararsız, zararlı, İslam davasına faydasını bırakın, zararından başka bir şey yapmayan, Müslümanlara eziyet eden kötü olan kadınlar da yok değildir.
Allah (c.c) gönderdiği dinden sapan millet ve toplumlar arasında zaman olmuş ki kadın yerini kaybetmiş, hor görülmüş, insanlık Haklarından mahrum bırakılmıştır.
Zaman olmuş ki kadına haddinden fazla değer verilmiş Hakkından fazla Hak tanınmış ve şımartılmıştır.
Ve Yine bugün olduğu gibi kadın erkek eşit sayılmış tahammülün den fazla da görev verilmiştir.
1-Örnek verirsek dünya genelinde Hint dininde: Veba ölüm, Cehennem, zehir yılan kadından üstündür. Yani kadın bunlardan daha da kötüdür.
2-İtalya: Kadında ruh yoktur. Kadın ruhsuzdur. Kadın ahirette dirilmeyecektir, murdardır etyemez, gülemez, O sadece hizmet etmekle görevlidir.
3-Arap yarımadasına gelince: Cahiliye devrinde kadının hali daha da perişandı, değerini yitirmiş, şerefini kaybetmiş de zevk aleti kabul ediliyor, eşya gibi alınıp satılıyordu. Kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu.
İşte âlem böyle iken böyle bir âlemde İslam dini geliyor. Bu dinin kitabı Kur’an geliyor. Tebliğ ile memur olan Hz. Muhammed (s.a.v) geliyor.
Kadının da insan olduğunu dini sorumluluklarını taşıdığını ibadet yapması gerektiğini ahirette dirileceğini ve Hak ve hürriyete sahip olduğunu bildiriyordur.
Böyle bir hürriyeti, şeref’i İslam kadına verdiği halde artık kadınlarımız İslam’ı değil de, batının verdiği adı (Kadın Haklan özgürlüğü) olan aslında kadını modern köle yapan Hakları daha da çok seviyorlar.
Aslında Allah (c.c) kendileri için belirlediği Hak ve özgürlüğü beğenmeyip aciz varlıkların kendilerine tanıttığı köleliği kabul ediyorlar.
Allah (c.c) belirlediği özgürlüğü Seçen Hz. Hatice bugün hepimizin örneği olmuştur.
Asıl özgürlüğü İslam’da yani Allah’a teslim olmakla bulan Hz Hatice (r.anha) annemiz
Rasulullah’a ilk vahiy gelince eşini sakinleştiriyor ve onu rahatlatıcı sözler söylüyordu.
“Beni örtünüz” “Beni örtünüz” dediğinde Rasulullah! Hz. Hatice şu cümleleri ile üzerindeki yükü hafifletmeye çalışıyordu.
“Hiçbir korku ve endişe duymana sebep yok hiç üzülme Allah senin gibi bir kulunu hiçbir zaman utandırmaz. Ben biliyorum ki sen sözün doğrusunu söylersin.
Maalesef bugün eşlerimiz İslam davası uğrunda mücadele ederken erkekler davadan çok hanımlarını düşünmektedirler.
Neden? Çünkü İslam kadına değer verdiği halde kadın İslam’a değer vermiyor. Böyle olunca da ailede eşler arasında sürekli hep bir huzursuzluk meydana geliyor.
“Onda ‘sükûn bulup durulmanız’ için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.” (Rum 21)
Demek ki erkek ve kadın bilhassa kadınlarımız İslam’la ahlaklanmadığı sürece aile içerisinde ne merhamet ne de sevgiden söz edilebilir.
Bazı kimseler “çok dinleyelim az konuşalım” diye Allah (c.c) bize iki kulak bir ağız vermiştir. Derler.
Eğer bu söz bir kişiye yöneltilecek ise erkeklerden ziyade kadınları yönetilmesi daha da uygundur. Neden mi diye sorarsanız?
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Cehennem bana gösterildi Bir de ne göreyim çoğunluğu kadınlardan oluşuyor, nankörlük ediyorlar.
Denildi ki: Ey Allah’ın Rasulü: Allah’a mı nankörlük ediyorlar.
Şöyle buyurdu: kocalarına nankörlük ediyorlar. Onlardan birine ömür boyu İyilik etsen ve senden sadece bir yanlış görse, senden asla bir iyilik görmedim der.”
Bu hadis kadınların durumunun ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmaktadır.
“Allah, iman edenlere de Firavun’un karısını örnek verdi. Hani demişti ki: “Rabbim bana kendi katında, cennette bir ev yap; beni Firavun’dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar.” (Tahrim 11)
Evet, bayanlar eşlerimiz firavun olmadığına göre Bizlerde asiyeler değiliz.
Ama bize sorsalar hep eşlerimiz suçlu kusurlu. Hepimizin az ya da çok kusurları vardır. Fakat bizim sorunumuz kendi kusurlarımızı önemsemeyip başkalarının hata ve kusurlarını büyütmememizde gizlidir.
“İlim öğrenmek her kadın ve erkeğe farzı ayn olduğu halde”
Mesela: Kocan kitap okumayı seven biri ise ona senin hayatında kitaptan başka bir şey yok mudur? Okumaktan bıkmadın mı? Dememelisin.
Aslında kusur olarak eşlerimizle gördüklerimiz kendi eksiğimizdir. Ama işte biz kadınlar İslam’dan eğitim almadığımız için Hak ile meşgul olmadığımızdan bunu fark edemiyoruz.
Allah (c.c) bizlere kitabında kötü kadınlara da örnek vermiştir.
“Allah,
inkâr edenlere, Nuh’un eşini ve Lut’un eşini örnek verdi. İkisi de,
kullarımızdan salih olan iki kulumuzun nikâhları altındaydı; ancak onlara
ihanet ettiler. Bundan dolayı, (kocaları) kendilerine Allah’tan gelen hiç bir
şeyle yarar sağlamadılar. İkisine de: “Ateşe diğer girenlerle birlikte girin”
denildi.” (Tahrim 10)
Allah (c.c) akledebilen insanlar için ayetleri böyle Açıklıyor.
Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki:
“Hangi kadın daha hayırlıdır, diye sorulduğunda yüzüne baktığında kocasını mutlu eden, emrettiğini itaat eden, nefsinde ve malında kocasının hoşlanmadığı şeyleri yapmayan ve böylece kocasına karşı çıkmayan kadındır, dedi.”
“peki soruyorum? Eşlerimiz helal rızık için çalışırken, bize İslami eğitim vermek için eğitim alırken, acaba bizler eşimizin yükünü hafifletmek mi isteriz, yoksa eşlerimize bir de biz mi yük olmak isteriz.
Son olarak şunları söylemek isterim eşine dikkat etmelisin o seni ya cennetin ya da cehennemindir. Ona ne şekilde muamele edersen ahirette karşılığını bulacaksındır.
Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki: Bir kadın beş vakit namazını kılar, orucunu tutar, namusunu korur, kocasına itaat ederse Rabb’inin cennetine gider.” (İbn Hayyam)
ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN