BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
BİR SİNEK DEYİP GEÇME
Hamd Alemlerin Rabbi Allah (c.c)’a mahsustur. Salat ve Selam O’nun Resulüne (s.a.v) ve Selam tüm müminlerin üzerine olsun.
Allah (c.c)’a kullukla sorumlu olan insan bu görevi yerine getirirken bazı şartları sağlamakla yükümlüdür. Allah (c.c)’ın emir ve yasaklarının karşısında boyun eğen bir mükellef ancak ihlas ile boyun eğerse bunun karşılığını görecektir. Bu ise tüm ibadetleri (yada bu nev’i fiil ve söylemleri) sadece Allah (c.c)’ın rızası için yapmakla mümkün olur. Kişinin başka hiç bir gayesi olmamalıdır.
Tarık b. Şihab’dan rivayet edildiğine göre, Resullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Eksi ümmetlerden bir adam, tek bir sinek nedeniyle cehenneme girdi. Bir diğeride tek bir sinek nedeniyle cennete girdi, Sahabiler “ bu nasıl oldu ey Allah’ın Resulu?” Diye sorunca, Resullah (s.a.v) şöyle cevap verdi; “Bu iki adam putlara tapan ve putlarına herhangi bir şeyi kurban etmedikçe hiç kimsenin geçmesine izin vermedikleri bir toplulukla karşılaştılar Adamlardan birine “bir kurban kes” dediklerinde o, “ yanımda kurban edebileceğim bir şey yok” diye karşılık verdi. O kavim, “peki bir sinekte mi kurban edemezsin?”deyince, adam bir sineği yakalayıp kurban etti onu serbest bıraktılar, bu davranışı nedeniyle onların elinden kurtulan bu kişi cehenneme girdi. Diğerine de, “ haydi sen de bir şey kurban et.”dediklerinde ise o kimse “ Allah (c.c) dışımda hiçbir şeyi, hiçbir şeye kurban edecek değilim” dedi. Ceza olarak onun boynunu vurdular neticede bu kimsede cennetlik oldu.”
Bu olay, dışardan küçük görülen bir amelde dahi Allah (c.c)’dan başkasının rızasını gözetmenin felaketini bizlere sunuyor. Kendi nefsini kurtarmak adına, Allah (c.c)’dan gayrısına tazim göstermek aslında modern dünyanın içine düştüğü en büyük tuzaklardan birisidir. Kişisel çıkarları, geçici dünya menfaatleri, makam, şöhret uğruna çeşitli ilahlar edinip sonra ona boyun eğerek, onun fikir ve düşünceleri çerçevesinde hareket ederek, değil bir sineğe hayatlarını bu sahte ilahlara feda ediyor. Bu acı durum karşısında ise türlü mazeretler üreterek hala daha “Allah’dan başka ilah yok” diyerek, dil, kalp ve hayat arasında sayısız zıtlıkları sergiliyor. Kişi bu durumdan ancak Kur-an’ı anlamak için çaba göstermekle kurtulabilir. Hele ki bu uğurda gayretkar olamayanların ahirette bir kurtuluş beklemesi beyhude bir kuruntudan ileriye gitmeyecektir.