sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

CAHİLİYENİN TEKERRÜRÜ

A+
A-

Hamd alemlerin Rabbi, Maliki olan hangimizin daha iyi amel işleyeceğini belirlemek için ölümü ve hayatı yaratan Allah (Celle Celaluhu)’a aittir. Salat ve selam önderimiz ve rehberimiz Hz. Muhammed (sav)’e onun ehli beytine, dinin yaşanması konusunda bizlere örneklik teşkil eden ashabına ve tüm Müminlerin üzerine olsun.

Cahiliye kavramı, İslam’ın doğuşundan önceki Arapların adetleri, yaşantısı ve hayat nizamları olarak algılanmakta ve sadece o döneme atfedilmektedir. Ancak cahiliye sadece o zamana verilen bir dönem ismi değildir. Cahiliye o dönemde bulunan zihniyetin, inanç biçiminin ismidir. O halde bu anlayışın, zihniyetin her dönemde tekerrür etmesi ise mümkündür.

Cahiliye kavramı İslam’dan önceki Arapların inanç, yaşantı ve düşüncelerini İslami devirdekinden ayırt etmek için söylenen bir kavramdır. Sözlükte; Bilgisizlik, ilmin zıttı gibi anlamlara gelmektedir. Rağıb el-İsfahani bu kavramı ‘Doğru olanın tersine inanma, zıttını yapma’ olarak açıklamaktadır. Mekke’de inen ayetlere baktığımızda Kur’an’ın bu kelimeyi kullanmadığını, ancak hak ve batıl çizgisinin çarpıcı bir şekilde ayrıştığı Medine döneminde 4 ayeti kerimede bizzat Allah (c.c.) cahiliye kavramını kullandığını görmekteyiz.

Bu dört ayeti kerimeye bakalım:

  1. Al-i İmran 154

Allah’a karşı haksız yere cahiliye devrindekine benzer düşüncelere kapılıyorlar’

Münafıkların Allah (cc) hakkında olan yanlış zanlarını ortaya koymak için Allah(cc) bunu Zannu’l Cahiliye olarak tanımlamıştır.

  1. Ahzab 33

Eski Cahiliyye’de olduğu gibi açılıp saçılmayın.’

  1. Feth 26

‘Hani inkâr edenler kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi.’

Yine Allah(c.c.) hudeybiye günü müşriklerin sinelerinde bulunan kin ve şiddeti bu ayetle cahiliye taassubu olarak isimlendirmiştir.

  1. Maide 50

‘Yoksa onlar (İslâm öncesi) cahiliye idaresini mi arıyorlar? İyi anlayan bir topluma göre, hükümranlığı Allah’tan daha güzel kim vardır?’

Allah (c.c.) bu ayeti kerime ile de İslam’ın hükümleri dışında kalan hükümleri cahiliye hükmü olarak isimlendirmiştir.

Bu ayetler ışığından da anladığımız gibi İslam’ın düsturu yani hükümleri dışında kalan tüm inanç, ideoloji ve adetler birer cahiliye uygulamasıdır. İslam’la uyuşması, kaynaştırılması söz konusu bile olamaz. O halde konumuza şu sorularla devam edelim ki gayemizi yani cahiliyenin sadece İslam’ın indiği ilk zamanlardaki o Arap toplumuna has bir kavram olmadığını daha iyi anlayalım.

Allah (c.c) al-i İmran 154. Ayette o zamanki münafıkların Allah(C.C.)’a olan yanlış zannını cahiliye zannı olarak isimlendirmişti. O halde günümüzde veyahut öncesinde insanların Allah’ı tanımayarak onun hakkında ortaya attıkları yanlış düşünce, ifade ve tutumlar cahiliye zannı değil midir?

Yine Allah (c.c.) Feth 26. Ayeti kerimede müşriklerin sinelerindeki kin ve nefretin göstergesi olan taassupları Allah (c.c.) tarafından cahiliye taassubu olarak isimlendirildi. O halde insanların günümüzde gözlerine perde çekerek körü körüne kurdukları bağlılıkları cahiliye taassubu değil midir?

Yine Allah (c.c.) Maide süresi 50. Ayette İndirdiği hükümlerin zıddı bir hayat yaşayan, hükmü ve adaleti başka yerde arayan kimseler için cahiliye hükümlerini mi arıyorlar sorusunu yöneltmiştir. O halde Allah(C.C.)’ın hükmüne razı gelmeyen bir topluluk nasıl isimlendirilmelidir.?

O halde cahiliye sadece o dönemde yoktu bilakis tevhidin var olduğu her dönemde bunun zıttı olan cahiliye dönemi vardı. İşte bizlere düşen görev ise hangi tarafta olduğumuzu iyi seçmektir. Cahiliyenin adet ve tutumlarından uzaklaşarak dini yalnız Allah(C.C.)’a has kılmaktır.

Namazın serbest olması, orucun zengin sofralarda ifa edilmesi, haccın kolay vasıtalarla yapılması cahiliyenin ortadan kalktığının bir delili değildir. Allah(C.C.)’ın buyruklarının tek bir harfinin bile toplum hayatından çıkarılması o toplumu, ferdi yaşantılardan çıkarılması da o ferdi cahiliyenin içine sürüklemektedir.

Son olarak cahiliye ile ilgili Rasulullah(s.a.v)’ın hadislerinden de birçok rivayet günümüze ulaşmıştır. Bunları da araştırarak daha çok malumat sahibi olabiliriz inşaAllah.

‘Öyle ise sen de dini Allah’a has kılarak O’na kulluk et.’

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.