Dinin Direği Namaz

Bismillahirrahmanirrahim

Hamd Alemlerin Rabbi,Rahman ve Rahim,din gününün sahibi ALLAH Azze ve Celleye Salat ve Selam Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz Muhammed (s.a.v)’e Sahabesine ve Müminlerin üzerine olsun inşallah.

Namaz dinin direği ve islamın temelidir. Bütün ibadetlerin efendisi ve rehberidir.Allah Teala’nın beş vakit namazını kılan kimseyi merhametiyle koruyacağına ahdi vardır.Büyük günahlardan kaçındıktan sonra ,beş vakit namaz küçük günahlarına kefaret olur.Peygamberimiz (s.a.v) buyurur ki:”Beş vakit namaz,bir kimsenin sarayının önünden geçen bir akar suya benzer, o kimsenin temizlenmemesi mümkün mü?” ve devam ederek buyurdu ki:”su kiri temizlediği gibi ,beş vakit namazda günahları temizler.”ve yine “Namaz,dinin direğidir.onu bırakan dinini harab etmiş olur.”buyurmaktadır.

Allah rasulü (s.a.v) kendilerine “Dinin en faziletli ameli hangisidir” diye sorduklarında, cevabında:”vaktinde kılınan namazdır.”buyurdu.Ve yine buyurduki:”Cennetin anahtarı namazdır.”Ve yine başka bir Hadis-i Şerifinde ise şöyle buyurmaktadır:”Allah Teala,kullarına şehadet kelimesinden sonra namazdan daha sevgili bir ibadet farz etmemiştir.Eğer namazdan daha sevgili bir ibadet olsaydı,onu meleklere yaptırırdı.Halbuki onlar daima namazdadır.Bir kısmı rüku’da,bir kısmı secdede,bir kısmı ayakta ve bir kısmı da oturmaktadır.”Bu Hadisi Şerifler şu gerçeği ortaya koymaktadır.İctimai ibadetlerin en üstünü cihad,münferid ibadetlerin en üstünü de namazdır.

Bütün bunlardan namazın yerine getirilmesi gereken önemli bir ibadet olduğunu anladık ancak asıl önemli olan Allah Azze ve Celle’nin bizlere günde beş defa kılmamızı emrettiği namazı,bizden istenilen şekliyle ,hakkıyla eda edebilmek için namazın manasını,keyfiyetini bilmemiz gerktiğidir.

Hz.Ali(r.a)diyor ki:”manası anlaşılmamış ibadette hayır yoktur.”Bizler amellerimizin hayırlı olmasını istiyor isek manalarını ,keyfiyetlerini anlamak zorunda olduğumuzu da bilmeliyiz.Allah Rasulü (s.a.v) Efendimiz”Namaz kılmak,Hacca gitmek,Tavaf etmek ve diğer ibadetler Allah Teala’yı zikretmek için emredilmiştir.”(Tirmizi)buyurmaktadır.Öyleyse bizler namazı Allah (c.c)’ı anmak ,yani onu zikretmek için kıldığımızın farkına varacağız ki o ibadetten istifade etmiş olabilelim.

Aksi takdirde kıl beşi kurtar başı düşüncesiyle yalnızca zahiren ,görünüş itibari ile kılınan namaz kişiye yorgunluktan başka bir şey kazandırmayacaktır.Nitekim İmam Gazali Kimyayı Saadet adlı eserinde şunları kaydetmektedir.”Namazın aslı,huşu,hudu ve namazın bütün hareketlerinde kalbin hazır olmasıdır.Zira namazdan maksad,kalbi Allah Teala’ya yöneltmek ,tazim ve heybetle zikrini tazelemektir.Allah Azze ve Celle “Beni hatırlamak için namaz kıl.”TAHA SURESİ 14. buyurmaktadır.Peygamberimiz (s.a.v)’de “Nice insanlar vardır ki,namazdan nasibleri yorgunluk ve sıkıntıdan başka bir şey değildir”buyurmaktadır.

Bu,namazı beden kalıbıyla eda edip de kalbi gafil olan kimseler hakkındadır.Ve yine Peygamberimiz (s.a.v)buyurduk ki: “Çok namaz kılanlar vardır ki,onlara namazdan hissesi yarısı yahut onda biri yazılır.”Ve yine Allah Rasulü buyurdu ki: “Namazı bir kimseye veda eder gibi kıl.”Yani namazla kendi nefsine,isteklerine veda et.Belki Allah Teala’dan başka ne var ise hepsine veda et,kendini tamamıyla,namaza ver.

Bu sebebtendir ki Hz. Aişe (r.anhuma)buyurur ki: “Rasulüllah bizimle konuşurdu. Bizde onunla konuşurduk.Namaz vakti gelince bizi hiç görmemiş ve tanımamış gibi olurdu.Bu, Allah Teala’nın azametiyle gayet fazla meşgul olmasından ileri gelirdi.”Ve yine Peygamber Efendimiz buyurdu ki: “Kalbin hazır olmadığı namaza Allah Teala bakmaz.”İbrahim (a.s) namaz kılarken kalbinin hışırtısı iki mil uzaktan duyulurdu.Hz.Ali(r.a) namaza kalktığı zaman,azalarını bir titreme alırdı.Benzi değişirdi ve “Yedi kat göklere ve yere arz ettiklerinde taşıyamadıkları emaneti eda etme zamanı geldi” derdi.

Bizlerinde namaza bu bakış açısıyla bakabilmemiz ve onun keyfiyetini anlayabilmemiz için İmam Gazali İhyau ulumid-din adlı eserinde namazın altı tane içinde altı tane dışında farzı olduğu gibi altı tanede Batıni şartı olduğunu bizlere beyan etmektedir.Ve yine İmam Gazali Kalplerin keşfi adlı eserinde “Namazın geçerli olmasının şartı farzlarının yerine getirilmesidir,kabulünün şartı ise huşu ve takvadır” demektedir.Bizlerde namazlarımızı huşu ve takva ile eda edebilmek için,namazın kendisiyle anlaşılıp tamamlandığı Batıni şartlarına riayet etmek zorundayız.İnşallahu Rahman bundan sonraki yazımda batıni şartları açıklamaya çalışacağım.Rabbim ilmimizle amel etmeyi cümlemize nasib etsin.AMİN.