sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA ENFAL SURESİ 13. VE 24. AYETLER ARASI

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA ENFAL SURESİ 13. VE 24. AYETLER ARASI
07.03.2020
760
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

13- Bu, tartışmasız, onların Allah’a ve Resulüne karşı baş kaldırmaları dolayısıyladır. Kim Allah’a ve Resulüne karşı baş kaldırırsa, hiç şüphesiz Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.(11)
14- İşte bu, sizin;(12) tadın bunu. Küfre sapanlara bir de ateş azabı vardır.
15- Ey iman edenler, toplu olarak kâfirlerle karşılaştığınız zaman, onlara arka çevirmeyin (savaştan kaçmayın) .
16- Kim onlara böyle bir günde-yine savaşmak için bir yana çekilen ya da bir başka bölüğe katılmak için yer tutanın dışında -arkasını çevirirse, gerçekten o, Allah’tan bir gazaba uğramıştır ve onun barınma yeri cehennemdir. Ne kötü(13) bir yataktır o.
17- Onları siz öldürmediniz, ama onları Allah öldürdü; attığın zaman da sen atmadın, ama Allah attı.(14) Mü’minleri kendinden güzel bir imtihanla imtihan etmek için (yaptı) . Hiç şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.

AÇIKLAMA

11. Buraya kadar Bedir savaşı ile ilgili olaylara tek tek atıflar yapılmıştı: Bunun amacı da Arapça “enfal” kelimesinin gerçek anlamını göstermekti. Surenin başında şöyle denmişti. “Lütuf ve nimetler (enfal) Allah’a ve Rasulü’ne aittir, size değil. Çünkü ganimetler sizin çabanızın bir ürünü değildir” Buna delil olarak müminlerin düşünmeleri için bu olaylar peşpeşe sıralandı ve onlardan, ganimetlerde ne kadar kendi cesaret ve yiğitliklerinin, ne kadar Allah’ın lutfunun payı olduğuna bizzat kendilerinin karar vermeleri istendi.
12. Burada, hak ettikleri cezaya değinilmek üzere hitap ansızın kafirlere yöneltilmektedir.
13. Kur’an, askeri stratejinin gerektirdiği düzenli bir gerileme hareketini yasaklamaz. Eğer düşmanın baskısı çok şiddetli ise, geri çekilmek helaldir ve savaşan gruplar, destek almak veya ordunun gerilerdeki birliklerine katılmak amacıyla geri çekilebilirler. Yasaklanan geri çekilme ise, yenilgi anında ölümden kurtulmak için dağınık bir şekilde kaçışarak ordunun geri çekilmesidir. Bu tür geri çekilme büyük bir günahtır, çünkü amacı, kişinin kendi canını kurtarmasıdır ve cehennemde en büyük cezayı gerektirir. Savaş alanından kaçarak geri çekilen kimse ancak kendi canını uğruna savaştığı idealden daha fazla sevdiği için böyle yapar. Hz. Peygamber (s.a) ‘de böyle bir davranışı kınayarak şöyle der: “Üç tür günah vardır ki, sahibinin işlediği amelleri boşa çıkarır: Şirk, anne babaya isyan ve Allah yolunda savaşırken savaş alanından kaçmak.”Aynı şekilde başka bir hadiste de Hz. Peygamber (s.a) , ahiret hayatını harap eden yedi günahı zikreder. Bunlardan birisi de kişinin İslam ile küfrün karşılaştığı bir savaşta kafirlere arkasını dönmesi ve kaçmasıdır. Böyle bir kaçış yasaklanmıştır, çünkü korkakça bir hareket olmasının yanısıra çok ciddi sonuçlar da doğurabilir: Bir askerin kaçması, askeri birliğin dağılmasına, bu da tüm ordunun dağılıp kaçmasına neden olabilir. Ordunun kaçması ise tüm ülkenin helak olmasına yol açabilir.
14. Burada, Bedir savaşı sırasında meydana gelen bir olay kastedilmektedir. Teke tek karşılaşmalardan sonra, tüm ordunun genel savaşa başlayacağı sırada Hz. Peygamber (s.a) yerden bir avuç kum alıp kafir ordusuna doğru attı ve “Yüzleri kavrulsun” dedi. O sırada başlama işareti verdi ve müslümanlar, bir bütün oluşturarak kafirlere saldırdılar.

18- İşte size böyle… Gerçekten Allah, kâfirlerin hileli-düzenlerini boşa çıkarıcıdır.
19- Eğer fetih istiyorduysanız, (ey kafirler,) işte size fetih;(15) ama eğer (küfürden ve eski yaptıklarınızdan) vazgeçerseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Yok, geri dönerseniz biz de döneriz. Topluluğunuz çok da olsa, size bir şey sağlayamaz. Çünkü Allah mü’minlerle beraberdir.
20- Ey iman edenler, Allah’a ve Resulüne itaat edin. Siz de işitiyorken, ondan yüz çevirmeyin.
21- Ve: “Biz işittik” dedikleri halde, gerçekte işitmeyenler gibi olmayın;(16)
22- Gerçek şu ki, Allah katında, yerde debelenenlerin en kötüsü, (bir türlü) akıl erdirmez olan sağırlar ve dilsizlerdir.(17)
23- Eğer Allah, onlardan bir hayır görseydi muhakkak onlara işittirirdi. İşittirseydi bile, arka çevirenler olarak (yine) yüz çevirirlerdi.(18)
24- Ey iman edenler, size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’a ve Resulüne icabet edin. Ve bilin ki muhakkak Allah, kişi ile kalbi arasına girer ve siz gerçekten O’na götürülüp toplanacaksınız.(19)

AÇIKLAMA

15. Burada, Kureyşlilerin savaşa çıkmadan önce Kabe’de yaptıkları dua kastedilmektedir. Müşrikler Kabe’nin örtülerine tutunup şöyle dua etmişlerdi: “Allahım iki taraftan hayırlısına zafer ihsan et.” Özellikle Ebu Cehil: “Allahım! Haklı tarafa zafer ihsan et, saldırgan olan tarafı da rezil et. ” diye dua etti. Allah iradesini gösterdi ve müslümanların haklı ve hayırlı taraf olduğunu göstermek üzere onlara büyük bir zafer ihsan etti.
16. Burada Hakkı kulakları ile duyan, fakat onu kabul etmeyen ve ona inanmayan münafıkların tutumu ifade edilmektedir,: onlar inandıklarını iddia ettiler, fakat emirlere uymadılar.
17. Yani, “Hakkı dinlemeyen ve onu dilleri ile söylemeyenler, Hakka karşı sağır ve dilsizdirler.”
18. Bu münafıklar, Hakkı sevmedikleri ve onun uğrunda çalışmayı istemedikleri için, Allah onlara emirlere uyma ve savaş alanına gitmeleri konusunda yardımcı olsaydı bile, karşılaşacakları ilk kritik anda savaş alanından kaçarlardı. Bu nedenle onların savaşa katılması faydadan çok zarar getirirdi.
19. 21-23. ayetlerde, müminler, münafıklar gibi davranmamaları konusunda uyarılmışlardı. Burada ise böyle yapmamanın çaresi sunulmaktadır. İki yüzlü davranışa karşı en etkili silah, Allah’a ve ahiret gününe duyulan inançtır. Eğer bir kimse herşeyi bilen -o gizli niyetleri, arzu ve istekleri, kalblerdeki gizli düşünceleri bile bilir- Allah’a hesap vereceğine ve en sonunda O’nun huzuruna döndürüleceğine samimiyetle inanırsa, böyle iki yüzlü bir davranışta bulunmamak için elinden geleni yapacaktır. İşte bu nedenle Kur’an, münafıklık hastalığını tedavi eden bir ilaç olarak imanın bu iki temel ilkesine tekrar tekrar değinir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.