sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NUR SURESİ 19. VE 21. AYETLER ARASI

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NUR SURESİ 19. VE 21. AYETLER ARASI
12.05.2021
933
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

19- İman edenler içinde, çirkin utanmazlıkların (fuhşun) yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada da, ahirette de acıklı bir azab vardır.(16) Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz.(17)
20- Eğer Allah’ın sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten Rauf (şefkat eden ve ) Rahim olmasaydı (ne yapardınız) ?
21- Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın, kim şeytanın adımlarına uyarsa, (bilsin ki) gerçekten o, çirkin utanmazlıkları ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, sizden hiç biri ebedi olarak temize çıkamazdı.(18) Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah, işitendir, bilendir.(19)

AÇIKLAMA

16. Ayetin doğrudan tefsiri, yer aldığı metne göre şöyledir “İftira atanlar, kötülüğü propaganda edenler ve yayanlar ve İslâm maneviyat ve ahlâkına güvensizlik getirenler cezayı hak ederler.” Metinde geçen kelimeler, kötülüğün propagandası için kullanılabilecek tüm biçimleri kapsamaktadır. Bunlar, genelevleri açma olabilir, şehvet kamçılayıcı (erotik) hikayeler, şarkılar, tablolar, film ve piyesler yazma, yayınlama, söyleme ve gösterme olabilir. Veya halkı ahlâksızlığa iten kulüp ve otellerde her türden karışık toplantılar olabilir. Kur’an, bütün bu yollara bavuranların, yalnızca ahirette değil, dünyada da cezayı hak eden suçlular olduğunu ilan eder. O halde, tüm bu ahlâksızlığı yayma ve propaganda etme araçlarını ortadan kaldırmak İslâmî bir görevdir. Ceza hukuku, Kur’an’ın kamu ahlâkına karşı işlenmiş suçlar saydığı ve işleyenlerini cezaya müstahak gördüğü tüm bu eylemleri ceza gerektirici suçlardan saymak zorundadır.
17. “Siz bilemezsiniz….” yani, “Bireysel eylemlerin tüm toplum üzerindeki etkisini siz bütünüyle kavrayamazsınız. Bu eylemlerden etkilenen halkın sayısını ve bu eylemlerin toplumun kollektif hayatında yaptığı etki birikimini en iyi bilen Allah’tır. Öyleyse, Allah’a güvenmeli ve O’nun belirlediği kötülükleri ortadan kaldırmak için elinizden geleni yapmalısınız. Geçiştiriliverecek önemsiz meseleler değildir bunlar, aksine, oldukça ciddi etkileri ve sonuçları vardır, dolayısıyla suçlular da şiddetle cezalandırılmalıdır.”
18. “Şeytan” sizi her türlü bataklığa ve kötülüğe düşürmeye çalışır. Size hayırla şerri ayırma imkânı veren ve kendinizi eğitip ıslah etmenize yardım eden Allah’ın lütuf ve merhameti olmasaydı, kendi becerileriniz ve insiyatifinize dayanarak temiz ve faziletli bir hayat yaşayamazdınız.
19. Kimin takva sahibi ve faziletli olacağına karar veren Allah’ın iradesidir. O’nun kararları keyfi olmayıp, ilme dayalıdır. Kimin faziletli bir hayat yaşama arzusunda olduğunu ve kimin günah dolu bir hayatın cezbesine kapıldığını tek bilen O’dur. Allah, kişinin en gizli konuşmasını bile işitir ve zihninden geçen herşeyden de haberdardır. İşte bu doğrudan bilgisi nedeniyle Allah kime takva ve fazilet nimeti vereceğini ve kimi de terkedeceğini kararlaştırır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.