sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA TEVBE SURESİ 26. VE 28. AYETLER ARASI

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA TEVBE SURESİ 26. VE 28. AYETLER ARASI
30.03.2020
587
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

26- (Bundan) Sonra Allah, Resulü ile mü’minlerin üzerine ‘güven duygusu ve huzur’ indirdi, sizin görmediğiniz orduları da indirdi ve küfre sapmış olanları azablandırdı. Bu, küfre sapanların cezasıdır.
27- Sonra bunun ardından Allah, dilediği kimseden tevbesini kabul eder.(24) Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

AÇIKLAMA

24. Ayette geçen “…Allah dilediğine tövbe etmeyi nasip eder (Allah bunun ardından yine dilediğinin tövbesini kabul eder) …” ifadesi, daha önce sergiledikleri düşmanlığa rağmen, Huneyn zaferinden sonra Hz. Peygamber’in (s.a) kendilerine gösterdikleri merhamet ve alicenaplığın bir sonucu olarak İslam’ı kabul eden çok sayıdaki kafirlere atıfta bulunur. Müşriklere karşı ilan edilen ültimatomun bir sonucu olarak bütün müşrik yakınlarının kılıçtan geçirileceği konusunda yeni müslümanların taşıdığı endişeyi ortadan kaldırmak ve yatıştırmak üzere bu husus zikredildi. Bu duygu içinde olanları, bu müşriklerin “cahiliye” düzeni için isyan etme hususunda ne bir ümit, ne de onu desteklemek için bir gücün kalmamış olduğunu anladıkları zaman, İslam’ı kabul etmek mecburiyetinde kalacağı hususunda, daha önceki tecrübelerin de gösterdiği gibi, umutlu olmaları anlatılmıştır.

28- Ey iman edenler, müşrikler(25) ancak bir pisliktirler; öyleyse bu yıllarından sonra artık Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. Eğer ihtiyaç içinde kalmaktan korkarsanız, Allah dilerse sizi kendi fazlından zengin kılar. Hiç şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

AÇIKLAMA

25. Bu yasaklama, “şirk” ve “cahiliye”den kaynaklanan bütün izleri, kökünden tümüyle söküp atmak demekti. Zira, “müşrikler”e yalnız hacc’ı yapmaları ve Mescid-i Haram’a girip çıkmaları değil, aynı zamanda onlara kutsal sınırlar içindeki sahalara da girmeleri yasaklandı.
Bizzat bedenleri itibariyle, maddi varlıkları bakımından değil, inançları ahlaki anlayış ve davranışları, amelleri ve “cahiliye” yollarında olmaları yönünüden “necis” (pis) diler. Müşriklerin, mübarek yerin kutsal sınırları içinde kalan sahalarına girmelerinin yasaklanmış olması bu sebepten dolayıdır.
Bu yasaklama çeşitli şekillerde yorumlanmıştır. İmam Ebu Hanife bu emrin, müşriklere, sadece “hac” ve “umre” yapmalarını ve mübarek yerde “cahiliye” ayinleri icra etmelerini yasakladığı görüşündedir. Fakat İmam Şafii, her ne suretle olursa olsun, herhangi bir maksat için bu kimselerin Mescid-i Haram’a girişlerinin yasaklanmış olduğunu beyan eder. İmam Malik ise, bunların, yalnız Mescid-i Haram’a değil, aynı zamanda herhangi bir camiye girmelerinin bile yasak olduğu görüşündedir. Mamafih bu son görüşün isabetli olmadığı açıktır. Çünkü Hazreti Peygamber’in (s.a) bizzat kendisi, “müşriklerin” Medine’deki Mescid-i Nebevi’ye girmelerine müsade etmiştir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.