EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA CASİYE SURESİ 25. ve 26. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
25- Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman,(35) onların (sözde savunma) delilleri: “Eğer doğru sözlüler iseniz,(36) atalarımızı (diriltip) getirin” demekten başkası değildir.
26- De ki: “Allah sizi diriltiyor, sonra sizi öldürüyor,(37) sonra da kendisinde hiç bir kuşku olmayan(38) kıyamet günü O sizi bir araya getirip-toplayacaktır. Ancak insanların çoğu bilmezler.”(39)
AÇIKLAMA
35. Yani, Ahiret hakkında güçlü deliller ihtiva eden o ayetlerde, sonuçta ceza ve mükafatın verilmesinin adaletin bir gereği olduğu bildirilmiştir. Eğer böyle olmasaydı tüm kainat nizamının işleyişi anlamsız olurdu.
36. Diğer bir ifadeyle, “Onlara bu hayattan sonra başka bir hayatın olduğunu söylediğinizde, sizden delil olarak kabirlerden bir ölüyü getirip, gözler önünde ayağa dikmenizi beklerler. Oysa hiçkimse onlara ölülerin ayrı ayrı diriltileceğini söylememiştir. Fakat onlara Allah’ın gelmiş geçmiş tüm insanları dirilteceği ve onları yaptıklarından sorguya çekeceği söylenmiştir.”
37. Bu cevap, “Bizi sadece zaman helak eder” şeklindeki iddialarına karşı verilmiştir. Bu yüzden hayatın da ölümün de bir tesadüf eseri olmadığı, insanı Allah’ın yarattığı ve yine onun canını sadece Allah’ın alabileceği bildirilmiştir.
38. Bu, onların “Eğer doğru söylüyorsan, bizim atalarımızı bir dirilt bakalım” şeklindeki isteklerine karşı verilmiş bir cevaptır. Bu istekleri üzerine onlara, bu işin ayrı ayrı olmayacağı, bir gün tüm insanların toplu olarak diriltileceği ve bunun için de bir vaktin tayin edildiği söylenmiştir.
39. Ahireti inkar etmenin nedeni, aslında cehalet ve akıl noksanlığıdır. Çünkü akla aykırı olan, ahiretin olması değil olmamasıdır. Şayet insan, gözü önündeki kainat nizamı hatta bizzat kendi vücudu üzerinde biraz düşünecek olursa bu nizamın ve kendisinin boşu boşuna yaratılmadığını anlayacaktır. Dolayısıyla bu hayatın tabii sonucu ahiret olmalıdır. Olmazsa eğer, tüm bunların hepsi anlamını yitirir.