sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA KALEM SURESİ 44. VE 52. AYETLER

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA KALEM SURESİ 44. VE 52. AYETLER
16.03.2023
626
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

44- Artık bu sözü yalan sayanı sen bana bırak. (26) Biz onları, bilmeyecekleri bir yönden derece derece (günahla yükletip azaba) yaklaştıracağız.(27)
45- Ben, onlara süre tanıyorum. Hiç şüphesiz benim düzenim(28) (cezalandırmam) sapasağlamdır.
46- Yoksa sen, onlardan bir ücret mi istiyorsun ki, onlar, haksız bir borçtan dolayı ağır bir yük altında kalmışlar?(29)
47- Yoksa gayb (görünmeyenin bilgisi) onların yanında mıdır ki, kendileri yazıp duruyorlar?(30)
48- Şimdi sen, Rabbinin hükmüne sabret(31) ve balık sahibi (Yunus) gibi olma;(32) hani o, içi kahır dolu olarak (Rabbine) çağrıda bulunmuştu.(33)
49- Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşıp-yetişmeseydi, mutlaka kendisi yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.(34)
50- Fakat Rabbi onu seçti ve onu salih olanlardan kıldı.
51- O küfretmekte olanlar, zikri (Kur’an’ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle yıkıp-devireceklerdi.(35) “O, gerçekten bir delidir” diyorlar.
52- Oysa o (Kur’an) , alemlere bir zikr (öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün bir şeref) den başka bir şey değildir.

AÇIKLAMA

26. Yani, onlara kulak asmayın, onların işi bize aittir.

27. Bilmeden bir kimseyi helake sürüklemenin bir şekli de şudur: Zalim ve doğruluk düşmanı birine bu dünyada sıhhat, mal, evlat, başarı gibi bazı nimetler verilir. Böylece kendisinde hiç bir eksiklik ve yanılgı olmadığını zannederek hakka karşı düşmanlığa, zulüm ve isyana battıkça batar. Bu nimetlerin kendisi için bir bağış değil, bilakis felaketine vesile olduğunu farkedemez.

28. Ayette “Keyd” kelimesi geçmektedir. Bunun anlamı gizli plan yapmak demektir. Kendi başına bu anlamıyla kötü bir manaya gelmez ama bir kimseye haksız olarak ve ona zarar vermek için yapıldığında bu kötü bir hareket olur. Yoksa bu kelimenin kötü bir anlamı yoktur, özellikle bu plan, ona müstehak olan birisine yapılmışsa.
29.Burada zahiren muhatap Peygamber (s.a) ise de aslında O’nun muhalifleri olan asilerdir. Onlara “Allah’ın elçisi sizden bir karşılık mı istiyor ki bu kadar kızıyorsunuz” denilerek sorulmaktadır. Siz de biliyorsunuz ki O’nun sizden bir talebi yoktur. Size ne söylüyorsa ve ne takdim ediyorsa bu ancak sizin iyiliğiniz içindir. Onu kabul etmek istemiyorsanız, kabul etmeyin. O’nun tebliği hususunda niye böyle çıldırmaktasınız (ayrıntılı bilgi için bkz. Tur an: 31)

30. Bu ikinci soruda yine zahiren muhatap Allah Rasulü’dür (s.a) , ama hakikatte söz muhalifleredir. Bundan anlaşılan şudur: Yani, siz perdenin arkasını mı gördünüz ki, buna dayanarak göndermiş olduğumuz bu Rasul’ün bizim tarafımızdan tayin edilmediğini ve O’nun size beyan ettiği hakikatlerin yanlış olduğunu ileri sürerek şiddetle yalanlamaktasınız. (İzah için bkz. Tur an: 32)

31. Yani, o vakit Allah nusretini sana gönderecek ve muhaliflerini yenilgiye uğratacaktır. İşte o vakit gelene kadar tebliği uğrunda musibet ve eziyetlere katlanmaya devam et.

32. Yani, sabırsızlığı dolayısıyla balığın karnına düşen Yunus (a.s) gibi olma. Peygamber’e, Allah’ın kesin emri gelene kadar sabretmesi söylenilmiş ve Yunus gibi olmaması tenbihlenmiştir. Yunus (a.s) Allah’ın (c.c) emri gelmeden sabırsızlık göstererek bir iş yapmış ve Allah’ın itabına müstehak olmuştur. Bkz. Yunus ayet 98, an: 99, Enbiya ayet 87-88, an: 82-85 Saffet ayet 139-148 an: 78’den 85’e kadar.

33. Enbiya Suresi’nde bu husus tafsilatlı bir şekilde izah edilmiştir. Denizin karanlıklarında, balığın karnında Yunus (a.s) şöyle dua etmişti: “Senden başka İlah yoktur, Seni tenzih ederim. Şüphesiz ben zalimlerden oldum.” Bunun üzerine Allah onun bu feryad ve figanını dinlemiş, onu bu kederli durumdan kurtarmıştır. Bkz. Enbiya Suresi 87-88. ayetler.

34. Bu ayeti, Saffat Suresi 142-146 arasıyla birleştirerek okuyacak olursak görürüz ki: Yunus (a.s) yaptığı hata neticesi balığın karnına düştüğü zaman Allah’ı tesbih ederek hatasını itiraf etmişti. O zaman da balığın karnından çıkarılarak çorak ve çıplak bir yere hasta bir halde bırakılmıştı. Artık affolunmuş ve yerilmekten kurtulmuştu. Allah Teâlâ lütfuyla, onun meyvesiyle açlık ve susuzluğunu gidereceği ve gölgeleneceği bir bitki yaratmıştı.

35. “Sanki bakışlarıyla yiyecekler” Mekke kafirleri o kadar kızgındılar ki, Kur’an’ı işittikleri zaman Peygamber’i sanki gözleriyle yiyeceklerdi. Onların bu hali İsra Suresi 73. ve 77. ayetler arasında beyan edilmektedir.

KALEM SURESİNİN SONU

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.