sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA MÜ’MİN SURESİ 23. VE 25. AYETLER

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA MÜ’MİN SURESİ 23. VE 25. AYETLER
22.04.2022
603
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

23- Andolsun, biz Musa’yı ayetlerimizle ve apaçık ispatlı bir delille(36) gönderdik;
24- Firavun’a, Hâmân’a(37) ve Kârun’a. Ama onlar: (Bu,) Yalan söylemekte olan bir büyücüdür” dediler.
25- Böylece o, katımızdan kendilerine bir hak ile geldiği zaman,(38) dediler ki: “Onunla birlikte iman etmekte olanların erkek çocuklarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın.”(39) Ancak kâfirlerin hileli-düzeni boşa çıkmakta olandan başkası değildir.(40)

AÇIKLAMA

35. Hz. Musa (a.s) kıssası ile ilgili ayrıntılar için Bkz. Bakara an: 64-76, Nisa an: 206, Maide an: 42, A’raf an: 93-109, Yunus an: 72, 94; Hud an: 19, 104-111, Yusuf giriş bölümü, İbrahim an: 8, 13; İsra an: 113-117, Kehf an: 57, 59, Meryem an: 29-31, Taha an: 5-75 ve giriş bölümü, Müminun an: 39 ve 42, Şuara an: 7, 49, Neml an: 8-17, Kasas giriş bölümü, an: 1-57, Ahzab: 69, Saffat: 114-122.

36. “Apaçık alamet ile gönderdik.” Yani, O’nun Allah tarafından gönderildiğine ve arkasında Alemlerin Rabbi Allah’ın kuvveti bulunduğuna hiçbir şüphe yoktur. Kur’an’da Hz. Musa’nın (a.s) kıssası ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Kıssayı dikkatle irdelediğimizde, sözkonusu alâmetlerin niteliğini anlamamız mümkündür. Örneğin, Hz. Musa (a.s) Firavun’un kavminden bir kişiyi öldürmüş ve korkudan ülkeyi terketmişti.

Yakalanması için emir çıkmış olmasına rağmen, bir gün aniden elinde asa doğrudan doğruya Firavun’un huzuruna çıkageldi ve “Ben Rabbimiz olan Allah’ın elçisiyim, getirdiğim hidayeti kabul edin.” diyerek Firavun’a ve devlet erkanına çağrıda bulundu. Fakat hiçkimse ona el kaldırmaya cesaret edemedi. Oysa Hz. Musa’nın (a.s) kavmi (İsrailoğulları) baskı altında eziliyordu. Nitekim Hz. Musa’yı (a.s) cinayet suçundan yakalasalardı, Hz. Musa’nın (a.s) kavmi, değil Firavun’a isyan etmek, ağızlarını açmaya bile cesaret edemezlerdi. Öyle anlaşılıyor ki, Firavun ve onun devlet erkanı, “Mucize-i Asa” ve “Yed-i Beyza” alametlerini görmeden önce, “Suçlu olmasına rağmen, doğrudan doğruya huzurumuza kadar geldiğine göre, o herhalükarda büyük bir güce dayanıyor.” diyerek Hz. Musa’dan (s.a) korkmuşlardı. Daha sonra Hz. Musa (a.s) peşpeşe mucizeler gösterdiğinde bunun bir sihir olmadığı konusunda hiçbir şüpheleri kalmamış ve bilakis bunun, Allah’ın verdiği bir güç olduğunu anlamışlardır. Çünkü hangi sihirbaz, bir asayı gerçek bir yılan haline dönüştürebilir? Yine hangi sihirbazın isteği üzerine bir ülkeyi açlık ve kuraklık sarar ve o ülkeye tufan gelir de sonra o sihirbazın işareti ile gelen tufan sona erer? İşte bu nedenlerden ötürü Kur’an, Firavun ve devlet erkanının Hz. Musa’nın (a.s) peygamberliğini her ne kadar reddediyorlarsa da, aslında O’nun gerçekten Allah tarafından gönderildiğini bildiklerini beyan ediyor. (Daha fazla izah için bkz. A’raf an: 86-89, Taha an: 29-53, Şuara an: 22-41, Neml an: 16)

37. “Hâmân” hakkındaki düşüncelerimize itiraz edenlere, Kasas Suresi’nin açıklama notlarında cevap verilmiştir.

38. Yani, Hz. Musa (a.s) peşisıra mucizeler göstermek suretiyle Allah tarafından gönderildiğini ve hak üzere olduğunu açık bir şekilde ıspatlamıştır.

39. A’raf 127’de devlet erkanının Firavun’a, “Musa’ya daha ne zamana kadar tahammül edeceksin?” dedikleri ve Firavun’un da onlara “İsrailoğulları’nın erkek evlatlarını öldürmek ve kızlarını sağ bırakmak hususunda emir vermek üzereyim” şeklindeki cevabı zikredilmiştir. (Bkz. A’raf an: 93) Bu ayette Firavun’un sözkonusu emri verdiği beyan olunuyor. Firavun bu emri, Hz. Musa’ya (a.s) inananlar korksunlar ve böylelikle onun yanına gitmekten vazgeçsinler diye vermiştir.

40. Bu cümlenin şu şekilde de anlaşılması mümkündür. Kafirlerin zulüm, hile ve sapıklıkları hakka karşı idi. Çünkü hak kendilerine açıklanmıştı. Bunu bilmelerine rağmen, hakka karşı her türlü silahı kullanmaktan geri kalmıyorlardı ve hakkı mağlup edebilmek için herşeyi yapmaya hazırlardı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.