EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA MÜ’MİN SURESİ 63. VE 66. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
63- İşte, Allah’ın ayetlerini inkâr etmekte olanlar da böyle çevriliyorlar.(88)
64- Allah, yeryüzünü sizin için bir karar,(89) gökyüzünü de bir bina kıldı;(90) sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı ve size güzel-temiz şeylerden rızık verdi.(91) İşte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir.
65- O, hayy (diri) olandır,(92) O’ndan başka ilah yoktur; öyleyse dini yalnızca kendisine halis kılanlar olarak (93) O’na dua edin. Alemlerin Rabbine hamd olsun.(94)
66- De ki: “Bana apaçık belgeler gelince, sizin Allah’tan başka taptıklarınıza kulluk etmekten kesin olarak men edildim ve Alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum.”(95)
AÇIKLAMA
88. Yani, her dönemde insanlar, Allah’ın, elçileri vasıtasıyla gönderdiği mesajı reddettikleri, başkalarının tuzağına düşmek suretiyle kandırıldıkları ve sahte tanrıların, keramet sahibi sanılan kimselerin esiri oldukları için her dalâlete düşmüşlerdir.
89. İzah için bkz. Neml an: 74-75.
90. Yani, sizleri semavi afetlerden koruması ve hayatınızı rahat bir şekilde sürdürebilmeniz için, gökyüzünü sağlam bir çatı kıldık. Gerçekten de gökyüzünün yapısı dolayısıyla zararlı ışınlar yeryüzüne inemez. Çünkü fezadaki üst tabakalar onların inişini engeller.
91. Yani, daha doğmadan önce sizler için emin bir yer tayin ettik. Sonra en uygun azalarla ve zihni kuvvetlerle sizleri donatarak dünyaya gönderdik. Sizlere verilen bu münasip vücud, eller, ayaklar, gözler, kulaklar, burun, dil ve değerli bir öneme haiz beyin, kısaca hepsi bizzat sizlerin eseri midir? Yahut ana ve babalarınızın bir marifeti veya velilerin bir kerameti midir? İnsanoğlunu yaratıp onu emsalsiz özelliklerle donatmak ve dünyaya göndermek, mutlak kudret sahibi, Hakim ve Rahim olan Allah’ın bir takdiridir. Ayrıca sizleri gönderdiği bu dünyada yine sizler için önceden her imkanı sağlamış, temiz rızıklarından yararlanabilmeniz için dünyayı adeta bir sofra gibi önünüze sermiştir. Yemeniz için temiz ve nefis gıdalar yaratmış, içmeniz için su, sıhhatiniz ve kuvvetiniz için meyveler, sebzeler, süt, bal, et gibi ürünler sağlamıştır. Ve bütün bunlar için bitmez tükenmez kaynaklar var etmiştir. Bu, O’nun sizleri yaratmakla kalmayıp, ayrıca Rahim, lütuf sahibi, Kerim, idare eden ve hikmet sahibi olduğuna açık bir delildir. Bkz. Hud an: 6-7, Neml an: 73-83.
92. Yani, asıl hayat O’nundur. O, Evvel’dir, Ahir’dir ve O’nun dışında herşey fanidir.
93. İzah için bkz. Zümer an: 3-4
94. Yani, O’nun dışında hiçkimse hamde layık değildir.
95. Burada “dua” ve “ibadet” kelimeleri ayrı ama yine aynı anlamda kullanılmıştır.