sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA MUTAFFİFİN SURESİ 6 VE 25. AYETLER

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA MUTAFFİFİN SURESİ 6 VE 25. AYETLER
19.06.2023
463
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

6- İnsanların, alemlerin Rabbi için kalacağı günde.
7- Hayır,(4) facir olanların kitabı şüphesiz “Siccin”(5) dedir.
8- “Siccin”in ne olduğunu sana öğreten nedir?
9- Yazılı bir kitaptır.
10- O gün, yalanlamakta olanların vay haline.
11- Ki onlar, din gününü yalanlamaktadırlar.
12- Oysa onu, ‘sınır tanımaz, saldırgan,’ günahkâr olandan başkası yalanlamaz.
13- Ona ayetlerimiz okunduğu zaman:(6) “Geçmişlerin masallarıdır” dedi.
14- Asla, hayır; onların kazanmakta oldukları, kalpleri üzerinde pas tutmuştur.(7)
15- Hayır; gerçekten onlar, Rablerinden perdelenerek-yoksun tutulmuşlardır.(8)
16- Sonra onlar, kuşkusuz cehenneme yollanacaklardır.
17- Sonra onlara: “İşte sizin yalanlamakta olduğunuz budur” denir.
18- Hayır;(9) ebrar olanların kitabı, “İlliyîn” dedir.
19- “İlliyîn”in ne olduğunu sana öğreten nedir?
20- Yazılı bir kitaptır.
21- Ona yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlar şahid olurlar.
22- Gerçek şu ki, ebrar olanlar, elbette nimetler içindedirler.
23- Tahtlar üzerinde bakıp-seyretmektedirler.
24- Nimetin parıltılı-sevincini sen onların yüzlerinde tanıyıverirsin.
25- Onlara mühürlü, katıksız bir şaraptan içirilir.

AÇIKLAMA

4. Yani onların, hiçbir hesap vermeden kurtulacakları ve Allah’ın huzuruna hesap vermek üzere çıkmayacakları şeklindeki zanları yanlıştır.

5. Ayetin aslında siccin kelimesi geçmektedir. Siccin, sicn’den türemiştir. Sicn hapishane anlamına gelmektedir. Sonraki ayetlerden siccin ile ceza ve azabı hakketmiş olanların hesap defterlerinin kastedildiği anlaşılmaktadır.

6. Bu ayetler ceza ve mükâfat gününü haber vermektedirler.

7. Yani ceza ve mükâfaat gününü inkâr etmektedirler ve onların bu konuda hiçbir makûl ideali bulunmamaktadır. Ancak günah işlemekten kalpleri öylesine paslanmıştır ki, gâyet makûl ve açık delillere rağmen bile, ceza ve mükâfaat gününü inkar etmektedirler. Rasulullah (s.a) kalbin paslanmasını şöyle izah etmektedir: “Bir kul günah işlediğinde, kalbinde siyah bir leke meydana gelir. Eğer o kul tevbe ederse, bu siyah leke kaybolur. Şayet tevbe etmez ve günah işlemeye devam ederse, bu leke onun tüm kalbini sarar.” (Müsned-i Ahmet, Tirmizi, İbn Mace, Neseî, İbn Cerir, Hakim, İbn Ebi Hatim, İbn Hibban)

8. Yani onlar Allah’ın cemâlini görmekten mahrum kalacaklar ve bu şeref sadece salih kullara nasip olacaktır. İzah için bkz. Kıyame. an: 17.

9. Yani onların yaptıklarına karşılık ceza ve mükâfat görmeyecekleri şeklindeki düşünceleri yanlıştır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.