sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NEML SURESİ 32. ve 36. AYETLER

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NEML SURESİ 32. ve 36. AYETLER
16.08.2021
624
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

32- Dedi ki: “Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (her şeye) şahidlik etmedikçe(38) ben hiç bir işte kesin (karar veren biri) değilim.”
33- Dediler ki: “Biz kuvvet sahibiyiz ve zorlu savaşçılarız, iş konusunda karar senindir, artık sen bak, neyi emredersen (biz uygularız)
34- Dedi ki: “Gerçekten hükümdarlar, bir ülkeye girdikleri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları hor ve aşağılık kılarlar;(39) işte onlar, böyle yaparlar.”(40)
35- “Ben onlara bir hediye göndereyim de, bir bakayım elçiler neyle dönerler.”
36- (Elçi hediyelerle) Süleyman’a geldiği zaman: “Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah’ın bana vermekte olduğu, size verdiğinden daha hayırlıdır;(41) hayır, siz, hediyenizle sevinip öğünebilirsiniz” dedi.

AÇIKLAMA

38. Metinde kullanılan kelimeler. “Hattateşhedûn” (siz hazır bulunmadıkça, veya siz şahid olmadıkça) ibareleridir. Yani ” önemli konularda karar alacağım zaman, ben yanımda olmanıza önem verir ve aldığım kararların doğru ve uygunluğunu onaylamanız için sizin de orada bulunmanızı isterim. ” Sözkonusu ifadeler, krallık olmasına rağmen Sebelilerdeki idare şeklinin bir diktatörlük olmadığını, aksine zamanın hükümdarlarının mühim işlerde, devletindeki önemli zevatla istişare ettikten sonra karar verdiğini gösterir.

39. Bu bir cümle ile emperyalizmin mükemmel bir tenkidi yapılmıştır. Kralların başka ülkeleri işgal etmeleri, galip orduların esareti altına girmiş olan halklara karşı uyguladıkları baskı ve şiddet, hiçbir zaman onların ıslahı ve hayrı uğruna olmamıştır. Bir topluma Allah’ın lütfettiği imkan ve gıda kaynaklarını ele geçirmek ve sömürmek işgallerde her zaman değişmez hedefler olagelmiştir. Böylece o toplum, direnemeyecek ve ülkenin imkanlarından hiçbir pay alamayacak bir şekilde kuvvetsiz ve zayıf bir duruma düşürülür. Bu hedefe ulaşmak için de ülkenin refah, güç ve saygınlığını sağlayan tüm kaynaklarına el koyar. Bir milletin saygınlık ve bağımsızlığını sağlayan herşeyini yok eder. Ayrıca kölelik, dalkavukluk, ihanet ve birbirini jurnal etmek gibi aşağılık davranışlar benimsettirilerek ülkenin asıl sahibi olan kimseler dejenere edilip soysuzlaştırılır. Neticede yerlilerin, sömürgeci emperyalistleri taklit ve kültürlerine karşı hayranlık duymaları sağlanmış olur. Bunun yanısıra, yerli halkın, kendi kültür ve şahsiyetini oluşturan ortak değerleri küçümseme kompleksine kapılması için ne gerekiyorsa yapılır. Böylece, kültürlerine ait en kutsal ata miraslarını satmaktan çekinmeyecek ve ülkenin gerçek sahiplerini menfaat karşılığı her türlü ihaneti yapmaya hazır aşağılık bir şahsiyetler derekesine düşürmüş olacaklar.

40. Bu cümlenin iki anlamı var ve burada her ikisi de eşit olarak muhtemeldir: 1- Sözkonusu cümle, Sebe melikesinin yaptığı konuşmanın bir parçası olabilir. Bunun da, daha önce geçen sözlerini vurgulamak için ilave etmiş olabilir; veya 2- Bunlar, Melike’nin konuşmasını te’yid için arada, Allah tarafından ilave edilmiş sözler olabilir.

41. Bu cümle gurur ve kibir ifade etmez. Onun demek istediği husus şudur: “Ben sizin malınızı istemiyorum; benim sizden istediğim şey, inanmanız ya da hakça olan bir sisteme teslim olmanızdır. Şayet bu iki şıktan birini kabul etmezseniz, mallarınızdan rüşvet almam ve sizi çok tanrılı ve kötü bir hayat sürdürmeyle başbaşa bırakmam mümkün değildir. Allah’ın bana verdiği, mal ve mülkünüze karşı herhangi bir arzu beslettirmeyecek derecede bol ve yeterlidir.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.