sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NUR SURESİ 61. AYET

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NUR SURESİ 61. AYET
02.06.2021
1.011
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

61- Kör olana güçlük yoktur, topal olana güçlük yoktur, hasta olana da güçlük yoktur; sizin için de, gerek kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden, anahtarına malik olduklarınız (yerlerden) ya da dostlarınızın (evlerin) den yemenizde bir güçlük yoktur.(95) Hep bir arada veya ayrı ayrı yemenizde de bir günah yoktur.(96) Evlere girdiğiniz vakit, Allah tarafından kutlu, güzel bir yaşama dileği olarak birbirinize selam verin. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklamaktadır, umulur ki aklınızı kullanırsınız.

AÇIKLAMA

95. Bu ayeti anlamak için şu üç şeyi bilmek gereklidir:

a) Ayet iki bölümden oluşmaktadır; birinci bölüm hasta, topal, kör ve diğer sakat insanlarla, ikinci bölümü ise diğer insanlarla ilgilidir.
b) Kur’an’ın ahlâkî-manevî öğretileri Arabın zihnini öylesine değiştirmişti ki, haramla helâl arasındaki ayırım konusunda son derece duyarlı hale gelmişlerdi. İbn Abbas’a göre, Allah “mallarını aralarında haksızlıkla yememelerini” emrettiği zaman (Nisa: 29) , oldukça titizlenmişler ve birbirlerinin evlerinde serbestçe yiyemez hale gelmişlerdi, o kadar ki, resmî bir davet olmadıkça, bir dost veya yakının evinde yemeyi bile haram sayıyorlardı.

c) “Evlerinizden yemeniz” ifadesi, bir yakın veya dostun evinde yemenin, kişinin izninin gerekmediği kendi evinde yemesi gibi olduğunu vurgulayıcı anlam taşımaktadır.
Bu üç nokta hatırda tutulursa, ayetin anlamının kavranması kolaylaşır. Ayete göre, sakat olan kişi, açlığını gidermek için istediği yerde ve istediği evde yemek yiyebilir. Çünkü, bir bütün olarak toplum, sakatlığından dolayı ona bu ayrımı tanımak zorundadır. Diğerleri için ise, kendi evleri ve ayette anılan yakınların evleri yemek için aynı derecede uygundur. Onların evlerinde yemek için resmi bir davet veya izne gerek yoktur. Ev sahibinin yokluğu durumunda, karısının veya çocuklarının verdiği tereddütsüz alınabilir. Bu bağlamda, kişinin çocuklarının evleri de kendi evi gibi olup, “sadîk”tan kastedilen de yakın dostlardır.

96. Eski Arabistan’da, bazı kabilelerde her bir ferdin oturup ayrı yeme adeti vardı. Bugün hâlâ Hinduların yaptığı gibi, aynı yerde birlikte yemek yemek kötü sayılırdı. Buna karşılık bazı kabileler ise ayrı ayrı yemeyi kötü sayıyorlardı, o kadar ki, yemekte bir başka kişi yoksa yemeden kalkarlardı. Bu ayet, bu tür adet ve sınırlamaları ortadan kaldırmaktadır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.