EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA SEBE SURESİ 27. ve 30. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
27- De ki: “O’na (kulluk etmede) eklemekte olduğunuz ortakları bana gösterin.(46) Asla (onlar ona gerçek ortak olamazlar) ; hayır, O, güçlü ve üstün olan, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’tır.”
28- Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı-korkutucu olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.(47)
29- Onlar: “Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu va’d (ettiğiniz azab) ne zamanmış?” derler.(48)
30- De ki: “Sizin için belirlenmiş bir gün vardır ki, siz ondan ne bir an ertelenebilirsiniz, ne de (bir an) öne alınabilirsiniz.”(49)
AÇIKLAMA
46. Yani, “Bu ilahlara dayanarak büyük bir riske atılmadan önce, içlerinden hangisinin Allah’ın mahkemesinde sizin destekçiniz olarak ayağa kalkmaya ve sizi O’nun azabından kurtarmaya muktedir olduğunu bana söyleyin.”
47. Yani, “Sen sadece bu şehrin veya bu beldenin, yahut da bu çağın insanlarına peygamber olarak gönderilmedin, bilakis her çağda yaşayacak olan bütün insanlar için gönderildin. Fakat senin çağdaşların senin değerini anlamıyorlar ve aralarında ne kadar yüce bir insanın peygamber olarak seçildiğinin ve Allah tarafından kendilerine ne kadar büyük bir nimet ihsan edildiğinin farkında değiller.”
Hz. Muhammed’in (s.a) sadece kendi kavmi ve kendi çağının insanları için değil, kıyamete kadar gelecek bütün insanlar için peygamber olarak gönderildiği gerçeğine Kur’an’ın birçok yerinde değinilmiştir. Mesela:
“Bu Kur’an bana kendisiyle sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım diye vahyolunuyor.” (En’am: 19)
“Ey Peygamber de ki: Ey insanlar, ben Allah’ın sizin hepinize gönderdiği bir elçiyim.” (A’raf: 158)
“Ey Peygamber, Biz seni bütün insanlara ancak rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya: 107)
“Ne mübarektir, Furkan’ı alemler için uyarıcı korkutucu olsun diye kuluna parça parça indiren.” (Furkan:1)
Aynı hususa, Hz. Peygamber (s.a) birçok hadisinde farklı şekillerde yer vermiştir. Mesela:
“Ben siyah ve beyaz bütün insanlara gönderildim.” (Müsned-i Ahmed: Merviyat Ebu Musa Eş’arî.)
“Benden önceki bütün peygamberler sadece kavimlerine gönderilmişlerdi, bense bütün insanlara gönderildim.” (Müsnedi Ahmed: Merviyat Abdullah bin Amr bin As.)
“Benden önceki bütün peygamberler sadece kendi kavimlerine gönderilmişlerdi, bense bütün insanlığa gönderildim.” (Buhari ve Müslim: Cabir bin Abdullah’ın rivayet ettiği hadislerden.)
“Benim peygamber olarak gönderilişimle kıyamet aynen şöyledir. Böyle diyerek Hz. Peygamber (s.a) iki parmağını kaldırdı.” (Buhari ve Müslim) Hz. Peygamber (s.a) bu sözleriyle şöyle demek istiyordu: “Nasıl ki, bu iki parmak arasına başka bir parmak giremezse, benimle kıyamet arasında da başka peygamber gelmeyecektir. Benden sonra sadece kıyamet gelecektir ve ben kıyamete kadar peygamber olacağım.”
48. Yani, Senin “Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak sonra da aramızda hak ile hükmedecek” dediğin zaman ne vakit gelecek? Biz çoktan beri seni inkar ediyor ve açıktan sana karşı çıkıyoruz. O halde neden hâlâ bizim aleyhimizde hüküm verilmiyor?”
49. Başka bir ifadeyle bu cevap şu anlama gelir: “Allah’ın hükümleri, sizin kendisi için belirlediğiniz zamanla bağımlı olmak gibi sizin arzularınıza tabi değildir. O, yaptığı işleri ancak kendi verdiği hükümlere göre yapar. Siz bu dünyada insanların Allah’ın düzeninde daha ne kadar böyle yaşamaya devam edeceğini, kaç fert ve topluluğun farklı şekillerde imtihana tabi tutulacağını ve Hüküm Günü için yani bütün çağlarda yaşayan insanların hepsinin hesap vermeye çağrılacağı gün için en uygun zamanın ne vakit olduğunu anlayamazsınız. Bütün bunlar Allah’ın kendi düzenine göre tayin ettiği vakit vuku bulacaktır. Sizin istekleriniz ne onu bir saniye öne alabilir ne de yalvarmalarınız bu zamanı bir an olsun geciktirebilir.”