sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA ŞUARA SURESİ 170. ve 175. AYETLER

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA ŞUARA SURESİ 170. ve 175. AYETLER
24.07.2021
631
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

170- Bunun üzerine onu ve bütün ailesini kurtardık.
171- Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.(113)
172- Sonra geride kalanları yerle bir ettik.
173- Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp-korkutulanların yağmuru ne kadar da kötü.(114)
174- Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
175- Ve hiç şüphe yok, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır esirgeyendir.

AÇIKLAMA

113. Burada sözkonusu edilen Hz. Lut’un (a.s) karısıdır. Tahrim Suresi’nde Hz. Nuh ve Lut’un (a.s) eşlerine değinilerek buna açıklık getirilmektedir: “Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kulun (nikahı) altındaydılar, fakat onlara ihanet ettiler.” (ayet: 10) . Yani iman etmediler ve salih kocalarının değil de, kafirlerin tarafını tuttular. Bu nedenle, Allah Lut’un kavmini cezalandırmak dileyince, Hz. Lut’a (a.s) ehliyle birlikte memleketi terketmesini, fakat karısını geride bırakmasını emretti: “Gecenin bir kısmında ehlini yürüt; içinizden kimse geriye bakmak için dönmesin, karın hariç. Çünkü, onların başına gelen onun da başına gelecektir…” (Hud: 81) .

114. Bu, su yağmuru değil, taş yağmuruydu. Kur’an’ın başka yerlerinde verilen ayrıntılara göre, Hz. Lut (a.s) gecenin son saatlerinde ehliyle birlikte memleketinden ayrılınca, şafak vakti korkunç bir patlama ve şiddetli bir deprem olmuş, şerli kavmin tüm evlerinin altını üstüne getirdikten sonra, volkanik patlama ve rüzgarın etkisiyle pişmiş çamurdan oluşan taşlar yağmur gibi lanetli şehrin üzerine inmeye başlamıştır.

Aşağıda, konuyla ilgili Kitabı Mukaddes’teki hikayeyi, antik Yunan ve Latin yazılarını ve modern jeolojik araştırmalarla arkeolojik gözlemleri sunuyoruz:

Ölü Deniz’in doğusunda ve güneyinde uzanan çöllük ve boş topraklarda bulunan yüzlerce harabe, burasının geçmişte bir zamanlar müreffeh ve sık nüfuslu bir bölge olduğunu göstermektedir. Arkeologlar, bu bölgenin yaşadığı refah döneminin İ.Ö. 2300-1900 yılları arasında geçtiğini tahmin ediyorlar. Tarihçilere göre Hz. ibrahim (a.s) İ.Ö. 2000 yıllarında yaşamıştır. O halde, arkeolojik deliller bu bölgenin Hz. İbrahim (a.s) ve yeğeni Hz. Lut (a.s) zamanında helâke uğradığını teyid etmektedir.

Bölgenin en kalabalık ve verimli yöresi, Kitabı Mukaddes’te anıldığına göre “Sidim Deresi” idi: “Ve Lut gözlerini kaldırdı ve bütün Erden Havzası’nın Sodom ve Gomorra’yı Rabb helâk etmeden evvel Rabb’in bahçesi gibi, Tsoara giderken Mısır diyarı gibi, her yerde suyu bol olduğunu gördü.” (Tekvin: 13/10) . Günümüz bilginleri, bu havzanın şimdi Ölü Deniz’in altında bulunduğu görüşündedirler ve bu görüşü sağlam arkeolojik deliller desteklemektedir: Eski zamanlarda Ölü Deniz bugünkü kadar güneye uzanmıyordu. Bugünkü Ürdün şehirlerinden el-Kerek’in batısında ve tam karşısında el-Lisan adında küçük bir yarımada vardır. Burası eskiden Ölü Deniz’in ucuydu. Bunun güneyinde kalan ve şimdi deniz sularının altında bulunan (haritadaki taralı bölüm) yöre, Hz. Lut’un (a.s) kavminin ünlü şehirleri Sodom, Gomore, Edmah, Zeboyim, Zoar’ın yer aldığı “Sidim Deresi” denilen verimli bir vadiydi. İ.Ö. 2000 yıllarında bu vadi, şiddetli bir depremin etkisiyle çöktü ve deniz sularının altında kaldı. Bugün bile burası Deniz’in en sığ parçasıdır. Romalılar zamanında daha da sığdı ve batı sahilindeki el-Lisan’a yürünerek geçilebiliyordu. Güney kıyılarında, hâlâ su altındaki ormanlar görülebilmekte ve aynı şekilde su altında binaların bulunması ihtimali de kuvvetli görülmektedir.

Kitabı Mukaddes ile eski Yunan ve Latin yazılarına göre, yöre petrol çukurları ve asfalt bakımından da zengin olup şurda burda alev almayan gaz vardı. Jeolojik gözlemlerden, şiddetli deprem şokuyla petrol, asfalt ve gazların yüzeye fırlayıp alev aldığı ve tüm yörenin bir bomba gibi infilak ettiği anlaşılmaktadır. Kitabı Mukaddes’te, Hz. İbrahim’in (a.s) haberi alınca Hibran’dan felakete uğrayan vadiye gittiği ve “yerin dumanının ocak dumanı gibi çıktığını” (Tekvin: 19/28) gördüğü anlatılmaktadır.
HARİTA – I –
HARİTA – II –

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.