EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA ŞURA SURESİ 39. ve 44. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
40- Kötülüğün karşılığı,(64) onun misli(benzeri) olan kötülüktür.(65) Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup-sağlarsa) artık onun ecri Allah’a aittir.(66) Gerçekten O, zalimleri sevmez.(67)
41- Kim de zulme uğradıktan sonra nusret bulur (hakkını alır) sa, artık onlar için aleyhlerinde bir yol yoktur.
42- Yol, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere ‘tecavüz ve haksızlıkta bulunanların’ aleyhinedir. İşte bunlar için acıklı bir azab vardır.
43- Kim de sabreder ve bağışlarsa, hiç şüphesiz bu, azme değer işlerdendir.(68)
44- Allah, kimi saptırırsa, artık bundan sonra onun hiç bir velisi yoktur.(69) Azabı gördükleri zaman, o zalimleri bir görsen; “Geri dönmeğe bir yol var mı?” derler.(70)
AÇIKLAMA
63. Kafirler için, “kolay yutulur lokma” olmayışları, mü’minlerin en önemli özelliklerindendir. Onların yumuşak huylu ve affedici bir karaktere sahip olmaları, “zayıflık” olarak nitelenemeyeceği gibi, İslâm’ın mü’minlere münzevî rahipler gibi yaşamalarını öngördüğü de söylenemez.
Müslümanın yüceliği, galip geldiğinde dahi intikam alıcı olmayıp, affedici oluşundandır. Onlar, müstazafların hatalarına göz yumarlarken, müstekbirlere karşı cesurdurlar ve onların önünde boyun eğmezler. Öyleki onlar mü’minleri, karşılarında çelik gibi sert bulurlar.
64. Buradan itibaren önceki ayetlerin izahı yapılıyor ve bu izah paragrafın sonuna kadar sürüyor.
65. İntikam almanın temel ilkesi, zarar gören kimsenin gördüğü zarar nispetince karşılık vermesidir. Aksi takdirde zulüm edilmiş olur.
66. İkinci ilke, intikam almanın caiz olmasıyla birlikte makbul olanı, intikam almaktan vazgeçip affetmektir. İşte bu af, karşısındaki insanın ıslahına neden olabilirse şayet, çok daha faydalıdır. Çünkü nefsini kontrol altına alıp affedici olan kimseye Allah şöyle der: “Mükafatını ben vereceğim, çünkü sen tüm ızdırabına rağmen intikam almaktan vazgeçtin.”
67. Yani, intikam alırken siz de zalim olmayın, size kötülük yapan birine onun yaptığından daha fazlasıyla mukabele etmeyin. Sözgelimi, size tokat atan birine tokatla cevap verdiğiniz gibi bir de tekme atmayın. Bunun yanısıra günah işlenerek verilen bir zararın karşılığını, günah işlemek suretiyle almak caiz değildir. Sözgelimi, oğlunuzu katleden bir kimsenin oğlunu katledemezsiniz. Yine kızınızı veya kızkardeşinizi iğfal eden rezil bir insandan, onun kızı veya kızkardeşi ile zina ederek intikam almanız haramdır.
68. Burada sıralanan özelliklerin tümü Hz. Peygamber’in (s.a) ve ashabının üzerinde bulunmaktaydı. Onlarda bu özelliklerin olduğunu gören Mekkeli müşriklere, herşeyi uğrunda feda ettikleri bu dünyanın geçici hayatının bir değeri olmadığını anlatmaktadır. Asıl değerli olan, ahlâklı olmak ve Kur’an’a iman eden insanların toplumdaki diğer insanlara örnek olmak bakımından taşıdığı sıfatlara sahip bulunmaktır.
69. Yani, Allah mübarek bir kitab olan Kur’an’ı yol gösterici olarak indirmiş, güzel bir ahlâkı ve temiz bir yaşantısı olan Hz. Muhammed’i (s.a) peygamber ve önder olarak göndermiştir. Allah’a ve peygamberine iman edenlerin yaşadıkları hayatı “en güzel örnek” olarak gördüğü halde iman etmeyen kimseyi Allah dalâlet içinde bırakır. Allah’ın terkettiği kimseye de artık hiç kimse yol gösteremez.
70. Yani, bugün küfürden dönmeleri mümkün iken dönmüyorlar. Azab geldikten sonra dönmek isteyeceklerdir ama, o zaman da dönemiyeceklerdir.