Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah c.c. olsun. Salat ve selam ise Peygamber efendimiz Hz. Muhammed s.a.v’e onun ehli beytine ashabına ve Müslümanların üzerine olsun İnşallah.
‘’Ve demiştik ki Ey Adem sen eşinle birlikte Cennet’te otur. Dilediğiniz yerlerde onun yemişlerinden bol bol yiyin. Yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa ikinizde zalimlerden olursunuz.’’ ‘’Nihayet Şeytan onları Cennet’ten kaydırdı. Oradaki nimetlerden ayırıp uzaklaştırdı. Bizde kiminiz, kiminize düşman olarak inin, yeryüzünde sizin için bir zamana kadar durak ve istifade edilecek şey vardır dedik, derken Adem Rabbinden kelimeler belleyip onun üzerine Tevbe etti. Şüphesizki tevbeyi kabul eden asıl merhamet sahibi odur.
Dedik ki; ‘’Hepiniz oradan inin, eğer benim tarafımdan size bir hidayet gelirse, kim benim hidayetime uyarsa artık onlar için hiçbir korku yoktur. Ve onlar mahzunda olacak değillerdir.’’
Allah c.c. üstün bir şeref üzerine yarattığı bu varlığı eğitmek istiyordu. O’na sadece şu meyveden yemeyeceksin demişti, ama iradesi ile özgür bırakılan insan şimdi imtihan edilmekteydi. İblisin yalan vaatlerine kanarak yasağı çiğnedi ve cennetten kovuldu. Sonra Adem a.s Rabbinden Kelimeler öğrenip Tevbe etti ve pişman oldu. Tevbesi kabul edildi. Aslında herkesin bildiği bu kıssa’da çok büyük bir ayrıntı gizlenmekteydi. O ayrıntıda ise Allah c.c. insanı eğitim merhalesinden geçiriyordu.
Allah c.c. ben yeryüzünde bir halife yaratacağım dedi. Buna göre, Adem a.s ilk andan itibaren yeryüzünde yaşamak için yaratılmış biriydi. O halde bu ağaç neden yasak oluyordu. Adem a.s niçin imtihan ediliyordu?
İlk andan itibaren yeryüzünde halife olmak için yaratılan kişiyken, niçin cennette cennete girip oradan yeryüzüne indirildi. Bu tecrübe yeryüzünde halife olacak şahsı yetiştirmek için yapılmıştır. Varlığında gizlenmiş olan kuvvetleri uyarmak onu sapıklıkla savaşa hazırlamak, Acıları tattırmak, pişmanlığı yudumlatmak, düşmanı tanıtmak, bütün bunlardan sonrada emin olan sığınağa irtica ettirmek için yapılmıştır.
Allah’ın rahmeti ve bu mahlukun hilafet makamına ilerde benzerleri ile çok yere karşılacağa şeylere ve şeytanla olan mücadelesine hazırlıklı olarak inmesine icab ettirdi.
Bu bitmeyen savaşa hazırlıktı. Bu hal insana bir ders değil eğitimdi. 36. Ayete baktığımızda ilk eniş emri verilmekte sonrasında 38. Ayette ikinci kez inin emri tekrar edilmekte. Adem a.s’ın tevbesi kabul edildikten sonra neler olmuştu? Her iki ayette cennetten iniş emredilmekle birlikte iki emir arasında açık bir fark müşahede edilir. Birinci emirde bir nevi öfke vardır. Ve iniş yerinin bir imtihan ve düşmanlık yurdu olduğu ve buna ilaveten orada ebedi kalınamayacağı belirtilir.
İkinci emirde kurtuluşa götüren ve başarıya götürülen bir hidayet bahşedeceği vardır. kurtuluşa götüren ve başarıya götürülen bir hidayet bahşedeceği vardır.
İradesiyle denenen insan eğitimden geçiyordu. Kendisinin bizzat denenmesi ve arza gönderilmeliydi. Yaşayarak, şahid olarak, Tevbe ederek işte Allah c.c. halifeyi eğitiyordu.
Aslında bizlerin hayatlarıda böyledir. Yemek içme, sosyal hayatta yaşama, hastalık herşeyi yaşayarak öğrendik. Yemek yerken kaşığı düzgün tutmayı hemen öğrenmedik herşeyi yaşayarak tecrübe edinerek öğrendik. Zaten böyle olması gerekiyordu.
Eğitimden geçmeseydi insan Allah c.c. onu eğitmeseydi halifelik makamını hakkıyla öğrenemez yerine getiremezdi. Tıpki bir annenin çocuğunu eğitip yetiştirmesi gibi…
Rabbim İnşallah bizleri kendi Rahmetine ve gönderdiği hidayetine sahib olabilen insanlardan eylesin. AMİN