sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EMANETE İHANET

29.02.2020
1.170
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Emanet kelimesinin aslı ‘emn’ köküdür. Emn sözlükte güvenmek, korku ve endişeden emin olmak ruhun sükunet bulması anlamına gelir.

Aynı kökten gelen ‘ iman’ inanma Allah’ın gönderdiği inanç ilkelerinin doğru olduğundan emin olma Mü’min ise iman eden demektir.

Emanet insanın güvenilir olması kendisine bir şeyin  korkusuzca teslim edilebilir olması demektir. Bunun anlamı şudur. Emanet maddi olsun manevi olsun bir şeyi veya bir değeri gönül huzuru ve güvenle başkasına teslim etmek ve aynı gönül huzuru ve eminlik ve geri almaktır.

Emanet ayrıca güvenilen bir kimseye koruması için geçici olarak bırakılan şeydir. Emanet kişinin bulunduğu yere imkanlara yetkilere göre bir anlamda sorumluluktur. Üzerine aldığı görevdir yapmakta yükümlü olduğu işteki mesuliyettir.

“Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar, insan onu yüklendi. Çünkü o çok zalim çok cahildir.” ( Ahzap 72)

Özellikle bu ayette geçen ‘ emanet’ konusunda çok farklı açıklamalar bulunmaktadır. Göklerin, yerin ve dağların yüklenmekten kaçındıkları ‘emanet’ ne olabilir? Bu emaneti yüklenen insan ne için zalim ve cahil olarak nitelendiriliyor.

Şüphesiz bu sorulara tatmin edici kesin bir cevap verilemez. Ancak Kur’an’ın bütünlüğü ve Peygamberimizin (sav) tebliğinin hedefi içerisinde düşünüldüğü zaman ayetin maksadını anlamaya çalışabiliriz.

Şimdi biraz düşünelim;

Evde oturuyorsunuz kapı çalıyor gidip kapıyı açıyorsunuz iki görevli ve diyor ki sizin çok büyük bir miktarda borcunuz var. Bunu trilyon olarak hayal edin bunu ödemeniz tabii ki mümkün değil ve bu borç ödenmediğinde bedelini ödemek çok ağır olacaktır.

Böyle olayları yaşayanlar bilir ki bu yükün ağırlığının altından kalkmak kolay değildir.

Şimdi dönelim ayete; “ Dağlar, yer, gökler kaçındıkları emanetten endişeye düştüler korktular.”

Bugün küçük  cüsseye sahip olan insan hiç dağlara bakmaz mı? Hiç göklere bakmaz mı? Hiç şu yer yüzüne bakmaz mı? Emanetin ağırlığını hissetsin.

Halbuki o bir kitap, bir elinle de taşıyabilirsin. Fakat ne var ki aklıselim olanlar, basireti açık olanlar her şeyi Hikmet nazarı ile bakanlar anlar ki, insan onu yüklendi.

Evet insan sahi o emanet değil miydi raflara hapsettiğimiz, o emanet değil miydi 1400 sene öncesinde bıraktığımız, içerisindeki emirlerden, hükümlülerden uzak yaşadığımız.

İnsan değil miydi Allah’ın kitabını hafife alan. İnsan değil miydi okuyup anlamayan, insan değil miydi emanetin ağırlığını Dağlar, Yer, Gökler kadar hissedemeyen.

Bugün birisi birisine Bir emanet verirse o kişi de emanete ihanet etse o kişi toplum nazarında dahi güvenilir emin birisi olarak anılmaz.

Bizler de bugün Allah Celle Celalühü nun Kelamına, Kitabına ihanet etmekteyiz.

“ Ben Yeryüzünde Bir halife yaratacağım” ( Bakara 30)

Halife; Allah Celle Celalühü onun emirlerini nehirlerini yeryüzünde yaşamak ve yaşatmak ile görevli memur.

İnsanlar bugün yaşarken hiçbir görevini aksatmayan. Annelik, babalık, İşyerindeki kullara uymak olsun ama ne var ki asıl olan halifelik görevimizi terk etmiş durumdayız.

Allah’ın hangi ayetini üzerimizde taşıyoruz. Hiç baktık mı kendimize, bir halifeye benziyor muyuz?

Bize bakan Allah’ın ayetlerini görüyor mu? Resulullah’ın mücadelesini hatırlıyor mu?

İnsan onu yüklendi, o çok zalim, çok cahildir.

varoluş sebebini anlamayan hayatın sınırını çözemeyen, kainatın nasıl Allah Celle Celalühü’yü birlediğini göremeyen, insanoğlu tabii ki emanetin ağırlığını da hissedemeyecektir.

İnşaAllah bizler yaşarken emaneti hakkı ile taşıyanlardan oluruz.

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.