GÜNÜN AYET VE HADİSİ
GÜNÜN AYETİ
وَاِنْ اَحَدٌ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ اسْتَجَارَكَ فَاَجِرْهُ حَتّٰى يَسْمَعَ كَلَامَ اللّٰهِ ثُمَّ اَبْلِغْهُ مَأْمَنَهُۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَعْلَمُونَ۟
“Eğer müşriklerden biri, senden ’eman isterse’, ona eman ver; öyle ki Allah’ın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu ‘güvenlik içinde olacağı yere ulaştır.’ Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.“
(Tevbe Suresi 6. Ayet)
GÜNÜN HADİSİ
182-.……Ebû Tâlib’in kızı Ümmü Hâni’in hizmetçisi Ebû Murre haber verdi ki, kendisi Ebû Tâlib’in kızı Ümmü Hâni’den şöyle derken işitmiştir: Ben Mekke fethi senesi Rasûlullah(Sav)’ın yanına gittim ve onu yıkanır hâlde buldum. Kızı Fâtıma da kendisini perde tutup örtüyordu. Selâm verdim.
— “Bu kadın kimdir?” diye sordu.
— Ben Ebû Tâlib’in kızı Ümmü Hâni’im! cevâbını verdim.
— “Ümmü Hâni’e merhaba ( Hoş geldin, safa geldin Ümmü Hâni’)” dedi.
Yıkanmasını bitirince Rasülullah sırtındaki tek parça kumaşı çaprazvârî bağlamış olduğu hâlde durup sekiz rek’at namaz kıldı. Namazdan çıktığı zaman:
— Yâ Rasûlallah! Anamın oğlu Alî, benim and ve emân verdiğim fulân adamı, Hubeyre oğlu fulân kimseyi öldüreceğini zu’m etmiştir! dedim.
Bunun üzerine Rasülullah:
— “Yâ Ümme Hâni’! Senin ahd ve emân verdiğin kimseye biz de ahd ve emân vermişizdir!” buyurdu.
Ümmü Hâni’: Bu, duhâ vakti idi, demiştir.
(KİTABU’L EDEB – BUHARİ – 182. HADİS)