GÜNÜN AYET VE HADİSİ
GÜNÜN AYETİ
وَاِذَا رَاَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ اَجْسَامُهُمْۜ وَاِنْ يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْۜ كَاَنَّهُمْ خُشُبٌ مُسَنَّدَةٌۜ يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْۜ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْۜ قَاتَلَهُمُ اللّٰهُۘ اَنّٰى يُؤْفَكُونَ
“Onları gördüğün zaman cüsseli yapıları beğenini kazanmaktadır. Konuştukları zaman da onları dinlersin. (Oysa) Sanki onlar (sütun gibi) dayandırılmış ahşap-kütük gibidirler. (Bu dayanıksızlıklarından dolayı da) Her çağrıyı kendileri aleyhinde sanırlar. Onlar düşmandırlar, bu yüzden onlardan kaçınıp-sakının. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar.“
(Hud Suresi 73. Ayet)
GÜNÜN HADİSİ
187-.……Ebû Saîd el-Hudrî (R.A.) şöyle demiştir: Peygamber (SAV) bir gün ganimet taksimi yaparken Temîm oğullan’ndan Zu’I-Huveysıra lakablı bir adam:
— Yâ Rasûlallah! Adalet et! dedi. Rasûlullah:
— “Veyl olsun sana! Ben adalet etmezsem kim adalet eder?’ buyurdu.
Bunun üzerine Ömer:
— Bana izin ver de şu adamın boynunu vurayım! dedi. Rasûlullah şöyle buyurdu:
— “Hayır (boynunu vurma) Onun birtakım arkadaşları vardır ki, sizden biriniz onların namazı yanında kendi namazını, onların oruçları yanında kendi orucunu hakîr görür. Onlar okun Yaydan delip çıkışı gibi dînden çıkarlar. (Avı delip geçen) okun demirine bakılır, onda kan nâmına bir şey bulunmaz- Sonra okun ağaç kısmına bakılır, orada da bir şey bulunmaz. Sonra okun yelesine -tüyüne- bakılır, orada da bir şey bulunmaz. Ok, avın işkembesi içindeki şeylere ve kana girip çıkmış, fakat onlardan hiçbir şey oka yapışıp kalmamıştır! Onlar, insanlar (Müslümânlar) arasında bir ayrılma olduğu zaman ortaya çıkarlar. Onların alâmeti iki elinin birinde kadın memesi gibi yâhud öteye beriye gidip gelen bir et parçası gibi bir şey bulunan bir adamdır”. Ebû Saîd şöyle dedi: Ben bunu Peygamber’den işittiğime şehâdet ediyorum. Ve yine şehâdet ediyorum ki, Alî ibn Ebî Tâlib onlarla harb ettiği zaman, ben onun maiyyetinde idim. Öldürülenlerin içinde bu hadîste vasfedilen adam arandı. Netîcede Peygamber’in vasfettiği vasıf üzere birisi bulunup getirildi.
(KİTABU’L EDEB – BUHARİ – 187. HADİS)