GÜNÜN AYET VE HADİSİ
وَاِذَا قٖيلَ لَهُمْ اٰمِنُوا كَمَٓا اٰمَنَ النَّاسُ قَالُٓوا اَنُؤْمِنُ كَمَٓا اٰمَنَ السُّفَـهَٓاءُؕ اَلَٓا اِنَّهُمْ هُمُ السُّفَـهَٓاءُ وَلٰكِنْ لَا يَعْلَمُونَ
(Bakara Suresi 13. Ayet)
GÜNÜN HADİSİ
80.-……Câbir ibn Abdillah (R) şöyle demiştir: Bizler Rasûlullah’ın beraberinde misvak ağacının olgun yemişlerini topluyorduk. Rasûlullah (S):
— “Bundan siyah olanını alınız- Çünkü böylesi en hoş olanıdır” buyurdu.
Sahâbîler:
— Sen koyun güder miydin? diye sordular. Rasûlullah:
— “Her peygamber muhakkak koyun çobanlığı yapmıştır” buyurdu [122].
32- Bâb:
‘Bir zaman da Mûsâ, kavmine: ‘Allah size herhalde bir inek boğazlamanızı emrediyor’ demişti. Onlar: ‘Bizi eğlence mi ediyorsun?’ demişlerdi. Mûsâ da: ‘Ben câhillerden olmaktan Allah ‘a sığınırım’ demişti. Yine
demişlerdi ki; ıBizim için Rabb Hne duâ et de onun ne olduğunu bize iyice açıklasın \ Mûsâ da; ‘Allah diyor ki;
‘O, ne çok yaşlı, ne de pek genç değil; ikisi ortası bir dinç inektir. Artık emrolunduğunuz şeyi yapın* demişti.
(Tekrar) şöyle söyledilerdi: ‘Bizim için Rabb Hne duâ et de, o nedir, apaçık anlatsın bize. Çünkü bizce birçok
inekler birbirine benziyor. Allah dilerse muvaffak oluruz’. Mûsâ şöyle dedi: ‘Rabb Hm buyuruyor ki: O, ne
boyunduruğa koşulup arazî sürecek, ne ekin sulayacak bir inek değildir. Salmadır (yâhûd: Ayıptan salimdir). Hiçbir alacası da yoktur. Onlar: ‘İşte şimdi hakikati getirdin (vasfını tastamam bildir din), dediler.
Bunun üzerine o ineği boğazladılar ki, az kaldı bunu yapmayacaklardı. Hani siz bir kimse öldürmüştünüz de onun (kaatili) hakkında birbirinizle atışmıştınız. Hâlbuki
Allah sizin gizleyecek olduğunuz şeyi açığa vurandı. Onun için biz: Ona (öldürülen o adama, kesilen ineğin) bir parçasıyle vurun, demiştik. İşte Allah böylece ölüleri diriltir, size âyetlerini gösterir. Gerek ki aklınızı başınıza (el-Bakara: 67-73).
Ebû’I-Aliye şöyle demiştir: “el-Avânu”, genç ile yaşlı arasıdır; “Fâkıun”, alacası yok safî bir renk; “Lâ zelûlun”, çalışma onu zelîl kılmamış; “TusîruH-arda”, “O ne boyunduruğa koşulup arazî sürer ne de ekin sulamakta çalışır bir zelûl değildir”; “Musellemetun”, yânî “Ayıplardan salim kılınmış”; “Lâ şiyete”, “Onda beyaz ve sarı yok”. Ebû Ubeyde: İstersen siyah renk de yok dersin, “Herbiri sanki sarı sarı erkek develerdir” (ei-Murkiât: 33) kavlinde olduğu gibi “Sufrun” da denilir, “Safrâu” da denilir. “Feddâra’tum” (ei-Bakara: 72) “ihtilâf ettiniz” demektir [123].
33- Bâb: Musa’nın Vefatı Ve Vefatından Sonrasının Zikri
(KİTABU’L ENBİYA – BUHARİ – 80. HADİS)