sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

GÜNÜN AYET VE HADİSİ

GÜNÜN AYET VE HADİSİ
A+
A-

قَالُوا سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَاؕ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلٖيمُ الْحَكٖيمُ

Dediler ki: ‘Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın.’

(Bakara Suresi 31. Ayet)

GÜNÜN HADİSİ

99.-……. Bize Ebû’z-Zinâd haber verdi; ona da Abdurrahmân ibn Hürmüz tahdîs etmiş ki, o da Ebû Hureyre(R)’den işitmiş; o da Rasûlullah (S)’tan şöyle buyururken işitmiştir: “Benim benzerimle insanların benzeri şu bir kişinin hâli gibidir ki, o bir ateş yakmış, kele­bekler ve şu birtakım hayvanlar ateşe düşmeye başlarlar”.

Yine dedi ki: “İki kadın ve beraberlerinde onların iki oğlan ço­cukları vardı. (Bunlar yolda giderken) kurt geldi, bunlardan birisi­nin çocuğunu kapıp gitti. Bunun üzerine (çocuğunu kurt kapan büyük) kadın, arkadaşı küçük kadına:

— Kurt senin çocuğunu götürdü, dedi. Diğer kadın da:

— Hayır, senin çocuğunu götürdü, dedi.

Nihayet bu iki kadın muhakemelerini Davud’a arzettiler. O da büyük kadın lehine hükmetti (Kurdun kaptığı çocuk, küçük kadına âid oldu). Bunlar mahkemeden çıkıp Davud’un oğlu Süleyman ‘a git­tiler. Ve babasının hükmünü yeniden ona bildirdiler. Ö da:

— Bana bir bıçak getirin de çocuğu iki kadın arasında paylaştı­rayım, dedi.

Bunun üzerine küçük kadın:

— Aman öyle yapma! Allah sana merhamet etsin! Çocuk bu ka­dınındır, dedi.

Süleyman bu söz üzerine çocuğun küçük kadına âid olduğuna hükmetti”.

Ebû Hureyre: Vallahi ben “Sikkîn” sözünü o güne kadar hiç işitmemiştim; biz bıçağa sâdece “Müdye” diyorduk, demiştir [149].

43- Yüce Allah’ın Şu Kavli Babı:

‘Andolsun ki biz Lukmân’a, Allah’a şükret diye hikmet verdik. Kim şükrederse, ancak kendi fâidesi için şükreder. Kim de nankörlük ederse, hiç şübhe yok ki, Allah ganîdir, her hamde O lâyıktır. Hani Lukmân oğluna, ona öğüt verirken şöyle demişti: Oğulcağızım, Allah’a ortak koşma. Çünkü şirk elbette büyük bir zulümdür. Biz insana ana babasını tavsiye ettik. Onun .   anası kendisini za ‘f üstüne za’/ ile taşımıştır.

Sütten ayrılması da iki yıl (sürmüştür). Bana ve ana babana şükret. Dönüşün ancak banadır. Eğer onlar sence ilimde (yeri) olmadık herhangi birşeyi bana eş tutman üzerinde seni zorlarlarsa kendilerine itaat etme.

Onlarla dünyâda iyi geçin. Bana dönenlerin yoluna uy.

Nihayet dönüşünüz ancak banadır. O vakit ben de size ne yapıyordunuz, haber veririm. Oğulcağızım, hakikat (yaptığın iyilik ve kötülük) bir hardal tanesi kadar olsa da bir kaya içinde, ya göklerde, yâhud yerin dibinde

(gizlenmiş) olsa bile Allah onu getirir. Çünkü Allah lâtiftir, hakkıyle haberdârdır. Oğulcuğum, namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten vazgeçirmeye çalış. Sana isabet eden herşeye katlan.

Çünkü bunlar kaVî surette farz edilen işlerdendir. İnsanlardan yüzünü çevirme. Yeryüzünde şımarık yürüme. Zîrâ Allah her büyüklük taslayanı, kendini beğenip öğüneni sevmez. Yürüyüşünde mu ‘tedil ol. Sesini alçalt. Seslerin en çirkini hakikat eşeklerin anırışıdır” (Lukmân: 12-19).

“Velâtusa’ır”, “Yüzü döndürmektir

(KİTABU’L ENBİYA – BUHARİ – 99. HADİS)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.