sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

GÜNÜN AYET VE HADİSİ

GÜNÜN AYET VE HADİSİ
A+
A-

اَلْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ فَلَا تَكُنْ مِنَ الْمُمْتَرٖينَ

“Gerçek, rabbinden gelendir. Öyle ise kuşkulananlardan olma.”

(ALİ-İMRAN 60.AYET)

GÜNÜN HADİSİ

36-…Huzeyfe (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) bize iki hâ­dise haber verdi. Bunlardan birini gördüm, öbürüsünü görmeyi de gözlüyorum. Rasûlullah bize (emânetin nasıl indiğim şöyle) haber ver­di: “Emânet (yânî dîn duyguları, adalet ve emniyet umdeleri ilk ön­ce) sâlih kimselerin gönüllerinin derinliğine iner (fıtrî duygulanırlar). Sonra o kullar, Kur*ân’dan bilgi alırlar, daha sonra sünnetten öğre­nirler (kesbî duygulanırlar)”,

Rasûlullah bize emânetin ref ini (geri kaldırıldığını) de haber verip şöyle buyurdu: “(Fıtrî ve kesbî duygulanan bilgin) kişi gece uykusu­nu uyur. O, uyurken emânet hafızasından (silinip) alınır da, emâne­tin eseri (izi, yeri), rengi uçuk bir nokta hâlinde yanık yeri gibi kalır. Sonra o bilgin kişi bir uyku daha uyurken emânetin (geri kalan kısmı da) alınır. Bunun eseri ve yeri de balta sallayan bir işçinin avucunda-ki kabarcık gibi kalır, (bir zaman sonra o da söner gider). Şu hâlde (o mübarek) emânet, senin ayağına düşürdüğün bir kıvılcımın düş­tüğü yerişişirip, senin onu bir kabarcık hâlinde görmen gibidir. Hâl­buki bu kabarcıkta (vücûdun hayatî uzviyeti üzerinde te’sîr edici) birşey yoktur (bir zaman sonra söner gider).

Şu vaziyette halk, birbiriyle alışveriş etmek ve medenî münâse­bette bulunmak için (müşkil bir günün) sabahına erişmiş bulunur. Hiç kimse emâneti edâ etmek imkânını bulamaz. Şöyle ki: (Kâh) Fulân oğulları içinde emîn bir kimse vardır (emâneti ona veririm) denilir.

(Kâh) birisinin lehine “O ne akıllıdır, ne tedbirlidir, o ne zerâfetli zâttır, o ne kahramandır” diye şehâdet olunur. Hâlbuki hakkında propa­ganda yapılan şahsın kalbinde hardal tanesi kadar îmân eseri yoktur.” Huzeyfe dedi ki: Bana öyle bir zaman karşı geldi (öyle bir za­manda yaşadım) ki, o meymenetli devirde ben kiminle alışveriş ede­ceğim diye tasalanmazdim. Çünkü medenî münâsebette bulunacağım kimse müslümânsa onu İslâmı (bana hıyanet etmekten) men’ ederdi, Eğer Hrıstiyan (ve Yahûdî) ise onu (bulunduğu yerin) vâlîsi hıyanetten men’ ederdi. (Bu suretle o devirde umûmî bir emniyet vardı). Bugün ise ben Fulân ve Fulân’dan başka kimse ile alışveriş edemez oldum

(KITABU’L-FITEN– BUHARİ – 36. HADİS)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.