GÜNÜN AYET VE HADİSİ
وَلَا تُؤْمِنُٓوا اِلَّا لِمَنْ تَبِـعَ دٖينَكُمْؕ قُلْ اِنَّ الْهُدٰى هُدَى اللّٰهِۙ اَنْ يُؤْتٰٓى اَحَدٌ مِثْلَ مَٓا اُو۫تٖيتُمْ اَوْ يُحَٓاجُّوكُمْ عِنْدَ رَبِّكُمْؕ قُلْ اِنَّ الْفَضْلَ بِيَدِ اللّٰهِۚ يُؤْتٖيهِ مَنْ يَشَٓاءُؕ وَاللّٰهُ وَاسِعٌ عَلٖيمٌۚ
“ Ve kendi dininize uyanlardan başka hiç kimseye inanmayın.” De ki: “Doğru olan yol ancak Allah’ın gösterdiği yoldur. Birine, size verilenin benzeri veriliyor diye mi veya rabbinizin huzurunda aleyhinize deliller getirecekler diye mi (böyle davranıyorsunuz)?” De ki: “Kuşkusuz lütuf Allah’ın elindedir, onu dilediğine verir.” Allah (zâtında ve sıfatlarında) sınırsızdır ve her şeyi bilmektedir.”
(ALİ-İMRAN 73.AYET)
GÜNÜN HADİSİ
48-…Bize Ebû Meryem Abdullah ibnu Ziyâd.el-Esedî tahdîs edip şöyle dedi: Talha, ez-Zubeyr ve Âişe (R) Basra’ya doğru yürüdükleri zaman, Alî ibn Ebî Tâlib (R) Ammâr ibn Yâsir ile Hasen ibn Alî’yi (insanları seferber etmeleri için) yolladı. Onlar ikisi Kûfe’ye, bizim yanımıza geldiler (ve mescide girdiler). İkisi de minbere çıktılar. Alî’nin oğlu Hasen, minberin üzerinde üst tarafında oldu. Ammâr ise (minber üzerinde) Hasen’den daha aşağıda ayağa kalktı. Bizler ona doğru toplandık.
Ebû Meryem dedi ki: Ben Ammâr’dan şöyle derken işittim: — Âişe, Basra’ya doğru yürümüştür. Ve Allah’a yemîn ederim ki, Âişe elbette dünyâda ve âhirette sizin Peygamber’inizin zevcesi-dir. Lâkin Allah Tebâreke ve Taâlâ, Alî ibn Ebî Tâlib’e mi itaat ediyorsunuz yâhud da Âişe’ye mi itaat ediyorsunuz? diye belli etmek için, Âişe ile sizleri imtihan etmiştir”
(KITABU’L-FITEN– BUHARİ – 48. HADİS)
Yorumlar