HAKİKATİN FARKINA VARAMAYIP; ALDANANLAR!
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd övme ve övülmeye layık olan Allah’a (cc) mahsustur. Salat ve selam Hz. Muhammed’e Ali’ne ashabına ve onları takip eden tüm müminlerin üzerine olsun.
Yüce ALLAH cc. şöyle buyurur: ‘’Bilin ki sizin için mallarınız ve çocuklarınız ancak bir (fitne) imtihandır ve asıl büyük mükafat elbette Allah nezdindedir.’’(Enfal 28)
Bu Kur’an, insanın özüne hitap eder. Çünkü insanın yaratıcısı onun gizlisini, açığını, iç dünyasının, gediklerini, eğilimlerini bilir. Yüce Allah, insanın yapısındaki zaaf noktalarını bilir. Mal ve evlât tutkusunun insanın en derin zaafı olduğunu da bilir. Bu yüzden Allah mü’minleri para ve çocuk sevgisinin aşırılığına karşı uyarmaktadır: “Bu dünya büyük bir imtihan sahasıdır. Çocuklarınız ve mallarınız ise iki imtihan sorunudur. Bunlar size, onların haklarına uyup uymadığınızı ve konulan sınırları aşıp aşmadığınızı denemek amacıyla verilmiştir. Bakalım sorumlulukları taşıyarak doğru yolda mı yürüyeceksiniz, yoksa arzu ve eğilimlerinizin cazibesiyle ondan sapacak mısınız ve bir taraftan Allah’ın kulu olmaya devam ederken, diğer taraftan O’nun belirlediği hakların dışına taşarak mal ve çocukların kölesi olmaya eğilimli olan “nefsinizi” kontrol edebilecek misiniz?
Yani, şüphesiz ki, mallar ve çoluk çocuklar, Allah’tan birer imtihandır. Onlar hususunda Allah’ın sınırlarını nasıl muhafaza ettiğinizi açığa çıkarmak için imtihan eder. Fitneye düşmenin tek sebebi ise günah yahut azaptır. Çünkü o, kalbi dünya ile meşgul eder, ahiretle ilgili amel işlemekten alıkoyar. İnsan, mal sevgisi, onu kazanıp biriktirme arzusuyla yaratılmıştır… Eğer insanda Allah korkusu olmazsa, cimrilik yapar, malının içinden Allah’ın haklarını vermez, fakirlere ihsanda bulunmaz, iyi, hayır ve güzel işlere harcamaz. Evlat sevgisi de insanın fıtratında vardır, bazan bu sevgi, insanı haram mal kazanmaya sevkeder. Onun için insan mal ve çoluk çocuk hususunda dikkatli olmalı, helal mal kazanmalı ve onu hayır ve iyi yolda harcamalı. Çocuklarına helâl olanı yedirmelidir ki, vücudlarına haram girmesin, dînî hükümlere bağlı, sorumluluk duygusu içinde ve haramlardan uzak bir şekilde yetişsin.
Sonra Allahü Teâlâ ayeti, kusur işleyeni uyandırıcı etkili bir sonuçla bitirerek: “Büyük mükâfat şüphesiz Allah katındadır” buyurmuştur. Yani O’nun sevabı ve cennetleri, sizin için mallardan ve çoluk çocuktan daha hayırlıdır. Şurası bir gerçek ki, bazan onlardan düşman olanı olabilir, pek çoğu ise, sana gelebilecek bir azaptan seni kurtaramaz. Allah, dünya ve ahiretin tek sahibidir. O halde siz, mal, çoluk çocuk konularında şeri ve dinî hükümlerine riayet ederek, Rabbinizin sevabını tercih edin, dünyadan yüz çevirin, mal toplamaya ve çoluk çocuk sevgisine aşırı düşkün olmayın ki, onlar yüzünden tehlikeye girme-yesiniz. Nitekim Cenab-ı Hak: “O mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür. Geri kalacak olan salih amelleridir ki, Rabbinin nezdinde sevapça da hayırlıdır, amelce de hayırlıdır* (Kehf, 18/46) buyurarak bizi mal ve evlad fitnesine karşı uyarmış ve bizi daha hayırlı olana yöneltmiştir.
Yıne başka bir ayeti kerimede Allah cc.bizlere hakikatin sırrını beyan etmekte;
‘’Sanıyorlar mı ki, onlara mal ve evladlar verirken yalnızca iyilikleri için çırpınıyoruz! Hayır, onlar işin farkına varamıyorlar!’’(müminun 55)
VELHAMDULİLLAHİRRABBİLALEMİN…