HİDAYETE MUHTACIZ

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd yerleri, gökleri ve ikisinin arasındakileri emsalsiz bir şekilde yaratan, bizlere hidayet olarak kitabı vahiy eden, kâinatın efendisi, tek ve yegane İlah, Rab, ibadet ve itaat edilmeye layık olan Allah Azze ve Celle’ ye mahsustur. Salât ve selam Peygamberlerin sonuncusu, yaşayan Kur’an, kendisine tabi olunmadıkça cennetin imkânsız olduğu, müminlere karşı şefkatli, kâfirlere karşı ise şiddetli olan Hz. Muhammed Mustafa (sav)’ ya, Aline, Ashabına, bugüne kadar yaşamış, bugün yaşayan ve bugünden kıyamete kadar yaşayacak olan tüm Müslümanların üzerine olsun.

“ Şüphesiz ki, bu Kur’an en doğru yola iletir ve salih ameller işleyen müminlere, büyük bir mükafat olduğunun müjdesini verir” ( İsra 9)

Allah cc insanoğluna bir çok lütufta bulunmuştur. Allah’ın kulları için olan ikramını, verdiği nimetleri saymaktan aciz kalmaktayız. Allah’ın verdiği nimetler düşünüldüğünde, tefekkür edildiğinde, Allah (cc)’ın rahmetinin, yüceliğinin, cömertliğinin ne kadar muazzam olduğu anlaşılır.

Dikkat edersek, Allah (cc)’ın cömertliğinin, yüceliğinin, hikmetinin ve kulları için olan rahmet ve yardımının tecellilerinden biri de, kulların çok ihtiyaç duyduğu şeylerin doğada daha fazla yaratılmış olmasıdır. İnsanın hayatta en çok ihtiyaç duyduğu şey, havadır yani oksijendir. Çünkü akciğerlere bir müddet hava ulaşmassa insan sebebler açısından ölür. İşte bu sebeble Allah cc havayı en fazla ve en kolay bulunabilecek ve kolaylıkla teneffüs edilebilecek bir şekilde yaratmıştır. Öyle ki insan, hiçbir zorluk çekmeksizin onu doğal olarak teneffüs eder. Suya olan ihtiyacımız, havadan daha az olduğu için, suyu bulmak havaya göre biraz daha zordur, yiyeceğe olan ihtiyacımız ise suya nazaran daha az olduğu için, onu bulmak da suyu bulmuktan biraz daha zordur. Aynı şekilde yiyeceklerin çeşitleride ihtiyaç derecesine göre farklılık göstermektedir. Bulunması en zor olana gereksinim daha az olur. Mücevherlere duyulan ihtiyaç az olduğu için onlarda gerçekten çok az ve zorlukla bulunurlar.

Bütün bunlardan şunu anlıyoruz ki, doğal olarak bir şeye gereksinim duymak, ihtiyaç hissetmek ne kadar çoksa, o da o oranda çok yaratılmış ve bir o kadar da çok rahat elde edilebilir, ulaşılabilir şekildedir.

O halde Allah’ın rahmetine olan ihtiyacımız herşeyden, hepsinden daha çok olduğu için, Allah’ın rahmetine ulaşmakta KUR’AN’ A tabi olmaktan geçmektedir ve gerçekten de Kur’an o kadar çok ki hepimizin evlerinde fazlasıyla var.

Allah’ın insanlara lütuflarından en önemlilerinden biri de insanlığa rehberlik edecek, onlara duğru yolu gösterecek, hak ile batılı ayırt edecek olan ilahi Kitap’lar göndermesidir. Bu Kitap’ların sonuncusu da Kur’an’dır.

Evet en çok ihtiyacımız olan Allah’ın rahmeti, hidayeti, iman ve islam hepsi bu Kitap’ta, Kur’an’da. Aslında o kadar yakınki bize her yerde görebiliriz O’nu. Yeter ki sen hidayete ihtiyacın olduğunu farket, imana muhtaç olduğunu hisset, islama gereksinim duy, emin ol  o kadar yakın ki bize…

Doğruya ulaşmak ancak Kur’an ile olur.

“De ki; Yine bana, Müslümanlardan olmam ve Kur’an’ı okumam emredildi. Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer.” ( Neml 91-92)

Dikkat edersek bu ayette Kur’an okuması emredildikten sonra, hidayetten bahsedilerek, Kur’an okuma ile hidayet arasındaki ilişkiye işaret edilmiştir.

Devam edecek…

Selam ve dua ile…