sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

İHLAS

08.01.2019
1.242
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Sonsuz Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah cc’a mahsustur. Tüm mükemmel vasıfların Ona ait olduğunu bildirir, Onu bütün noksan sıfatlardan tenzih eder ve ona övgülerimizi arz ederiz. Salat ve Selam kendisine tabi olunmadıkça kurtuluşun mümkün olmadığı Son Rasul Hz. Muhammed (sav)’e Aline ,Ashabına,ve onları takip edenlerin üzerine olsun inşallah.

İbadet ve işlerde gösterişe yer vermeme, ibadet ve tadatta riyadan uzaklaşma hali ve kalbin safasına keder veren şeyden, kalbi uzak tutmak. Sırf Allah rızasını düşünmek, ona göre hareket etmek ve sadece Allah için ibadet etmek anlamlarına gelen ihlas Müminin ayrılmaz bir vasfıdır.

İhlâs; bir kalp hareketi ve ruhanî bir davranıştır. Kalp temizliğinin ve sağlamlığının bir delilidir. Yalnız Allah’ın rızasını arayan bir niyettir. Kişinin bütün varlığı ve benliği ile Allah’a kulluk etmesi ve bu kulluğun da ondan başkasını düşünmemesidir. Ayrıca İhlâs, “kalbi garaz şüphesi ve zan eğriliğinden temiz tutmaktır” şeklinde tarif edilmiştir. İhlâsta Hakkın rızâsı talep edilir, yapıları işlerde, riya, gösteriş, menfaat ve şöhret gayesi güdülmez.

Allah Rasulü (sav) şöyle buyuruyor: “Sizin hakkınızda en çok korktuğum şey, küçük şirke düşmenizdir.

Sahabe-i kiram:

-Ey Allah’ın Rasulü! Küçük şirk nedir diye sorunca, Rasulullah( sav) şöyle buyurdu:

-O Riyadır. Allah Teala, kullarına amellerinin karşılığını vereceği kıyamet gününde şöyle diyecek:

-Dünyada iken kime gösteriş yapmak için amel ediyor idiyseniz ona gidin, ondan size bir fayda var mı bakın!” (Ahmed b. Hanbel, Müsned)

Onlara böyle denilmesinin sebebi, Dünyada ,ken amellerinde hile yapmalarıdır. Dolayısıyla ahirette de kendilerine hile yapılacaktır. Nitekim konu ile ilgili olarak Allah (cc) şöyle buyumaktadır.

“Münafıklar, Allah’ı aldatmaya yeltenirler, ama asıl Allah onları aldatır. Namaz kılarken isteksiz ve ciddiyetsiz biçimde ayakta dikilirler. Amaçları insanlara gösteriş yapmaktır, Allah’ın adını pek az anarlar.” (Nisa 142)

Yani,  Allah hilelerini başlarına çevirip amellerinin sevabını yok edecek ve kendilerine şöyle diyecektir:

Dünyada iken kime gösteriş yapmak için amel ettiyseniz ona gidin. Çünkü amellerinizi Yüce Allah’ın kazanmak için değil de o kimseye gösteriş için yaptığınızdan dolayı bu gün size sevap verilmeyecektir.

Bir kul, yalnızca Allah’ın rızasını kazanmak için yaptığı amellerinden  dolayı sevap kazanır. Kendisine Allahtan başkasının ortak edildiği amel şirktir, Allah Teala ise şirkten uzaktır.

Ebu Hureyre (ra)’ın rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:  Allah Teala buyurdu ki:

“Ben şirkten çok uzağım. Dolayısıyla rızamın dışında yapılan hiç bir amele ihtiyacım yoktur. Kim ameline benden başkasını ortak ederse, ben ondan – ya da amelinden- uzağım .” (Müslim,2985)

“Bir şey karışıklıktan arındığı zaman, temiz olur. Saf ve temiz hareketlere de ihlâs denir” (İmâm Gazzâ1î, İhyâ u’ulumi’d-din, IV, ş 379). İhlâs bir kalp hareketi ve ruhâni bir davranış olmaktadır. Kalbî davranışların makbul oluşu, niyet ve irademizin sağlamlığına bağlıdır. İhlâs, kalp sağlamlığının bir delilidir. Böyle olunca her işe başlandığı zaman niyette ihlas, yani her türlü dünyevî karşılık beklemekten uzak olmak gerekmektedir. Cenâb-ı Hakk’ın rızası ihlâs ile kazanılır.

Ebu Hureyre (ra)’ın rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Nice oruç tutanlar vardır ki, oruçlarının kendilerine açlık ve susuzluktan başka bir faydası yoktur. Nice gece ibadedine kalkanlar vardır ki, ibadetlerinin kendilerine uykusuzluk ve yorgunluk dışında bir faydası yoktur.” (İbn Mace,1690)

Hadisten anlaşılıyor ki, Allah rızası için yapılmayan hiç bir ibadete sevap yoktur.

Riya ve gösteriş için amel edenin durumu, çantasına para yerine çakıl doldurup pazara çıkana benzer. Onu görenler aralarında şöyle konuşurlar:

-şu adama bakın ! çantası ne kadar çok dolu!

Oysaki çantadakilerin ona insanların söylediklerinin dışında bir faydası yoktur. Çünkü bir şey satın almak istese ona hiç bir şey verilmez.

İşte riya için amel eden kimsenin durumu da böyledir. Yaptığı amelin insanların övmeleri dışında kendisine bir faydası yoktur. Ayrıca böyle bir amelin ahirette sevabı yoktur.

İhlâs, fenalığı ve kötülüğü gideren bir fazilettir. “İşte biz ondan (Yûsuf’tan), fenalığı ve fuhşu gidermek için böyle yaparız. Çünkü o, bizim ihlâslı kullarımızdandır”(Yûsuf, 12/24) ayetinde, evdeki kadınla Hz. Yûsuf arasında geçen olayda ve kadının niyetinin neticesiz kalışında en büyük etkenin, Hz. Yûsuf’un ihlâsı olduğu görülmektedir.

İhlas, şeytanın kişiye süslemeye çalıştığı fenâlıklara ve insanları azdırma gayretine engel olan bir tutumdur. Bu durum şeytanın, “Yeryüzünde insanlara (fenâlıkları) süsleyeceğim, elbette onların hepsini azdıracağım. Ancak içlerinde ihlâsa sahip müminler bunun dışındadır” (el-Hicr, 15/40; Sâd, 38/83). Ayetlerinde ifadesini buları itiraftan anlaşılmaktadır.

 Kur’anda ,Şirkten, kitabı ve peygamberi yalanlamadan, sapık yollara sapıp tevhit akidesine aykırı inanç düşünceler beslemeden dolayı gerçekleşecek ilâhî azaptan sözedilerek, “Allah’ın ihlâs sahibi kulları istisna” “Ancak, Allah’a gönülden bağlı kullar o azabın dışında kaldı.” (Saffat 74)  azâbtan kurtuluşta ihlâsın yeri ve önemi belirtilmiştir.

Fudayl b. İyâd (r.a): “Halk için ameli terketmek, riyadır; halk işin amel etmek ise şirktir. İhlas, Allahu Teâlâ (c.c)’ın bu iki şeyden seni afiyette kılmasıdır” diyor. Hz. Ebû Bekir (r.a) bir hutbesinde şöyle der: “Biliyorsunuz ki, malum bir ecelin peşinde gece-gündüz koşuyoruz. Allahu Teâlâ’nın (c.c) rızası için söylenmeyen hiçbir şeyde hayır yoktur. Aziz ve Celil olan Allah’ın (c.c) yolunda harcanmayan hiç bir malda hayır yoktur. Bilgiçlik taslayarak gurura kapılanlarda hayır olmadığı gibi, Allah (c.c) için yaptıklarında insanların kınamasından endişeye düşenlerde de hayır yoktur”

Müminler bütün söz ve fiillerinde Allah (c.c)’ın rızasını gözetmek zorundadırlar. Eğer insanların hoşlarına gitmek niyetiyle amelde bulunurlarsa, kendi kendilerini helâk ederler. Nitekim Uhud savaşında Müminlerin en önde savaşanlarından birisi de Kuzman idi. Medine’deki hurmalıklarını korumak niyetiyle savaştığı için, Cehennemlik olmuştur (İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’ani’l-Azîm, Beyrut 1969, IV, 342)

İhlâsın zıddı riyaa ve gösteriştir. Bu da insanı şirke sürükler. Hz. Peygamber şöyle buyurur: “Şüphesiz Cenab-ı Allah sadece kendisi için ve kendisinin rızası için olmayan bir amelden başkasını kabul etmez” (en-Nesâî, cihad, 24).

Hatemi Tai’den rivayet edilen bir hadisi şerifte Rasulullah (sav) şöyle buyuruyor:

“kıyamet günü bir takım insanlara cennete gitmeleri emredilir.cennete okadar yaklaşırlar ki, kokusunu alırlar ve Allah’ın cennetlikler için hazırlamış olduğu nimetleri ve sarayları görürler. Bu sırada şöyle bir ses duyulur:

-onları geri çevirin !cennette onların nasipleri yoktur. Öyle bir üzüntü ve pişmanlıkla geri dönerler ki, ne onlardan öncekiler ne de onlardan sonra başka bir  kimse böyle bir pişmanlık ve üzüntü duymuştur. Şöyle denilmiştir:

-Ya Rabbi! Keşke cenneti ve onardaki nimetleri göstermeden bizi cehenneme atsaydın.

Bunun üzerine Allah (cc) buyur ki:

-Ben böyle istedim. Çünkü siz yalnız kaldığınızda bana karşı büyüklenip günah işliyor, halkın arasına karıştığınızda ise mütevazi bir görüntü sergiliyordunuz. İçinizden gelmediği halde insanlara gösteriş için iyilikler yapıyordunuz. Benden değil insanlardan korkuyordunuz ve kötülükleri benim rızam için değil insanların gönlünü kazanmak için terk ediyordunuz. Bu sebeple ben de bu gün sizi; hem mükafatımdan mahrum bırakacağım ,hemde acıklı azabımı tattıracağım.” (Taberani,kebir,199)

Rabbim bizlere yalnız kendi rızası için amel eden  ihlas sahibi kullarından olmayı nasip eylesin. HAKKI HAK BİLİP HAKKA SARILAN . BATILI BATIL BİLİP ONDAN UZAK DURAN KULLARINDAN OLMAYI NASİP EYLESİN. AMİN..

ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.